"başlıkları" - Translation from Turkish to Arabic

    • العناوين
        
    • الرؤوس
        
    • عناوين
        
    • رؤوس
        
    • العنوانين
        
    • بلوحة تحكم ذاتية
        
    • خوذات
        
    Ve burada yakınlardaki domuzlardan başlıkları yapmaları için yardım istedik. TED وهنا طلبنا من بعض الخنازير المجاورة أن تصنع العناوين لنا.
    Fark ettin mi, sevgilim, Leydi'yi aldığımızdan beri bu rahatsız edici başlıkları her gün daha az görür olduk. Open Subtitles نَرى بتناقص تلك العناوين البارزةِ المقلقةِ؟
    SPECTRE'nin marifeti ile, bu füzelerin taşıdıkları sahte savaş başlıkları gerçek nükleer savaş başlıkları ile değiştirildi. Open Subtitles خلال إبداعِ سبكتر، الرؤوس الحربية الوهمية التي حَملوها إستبدلَت بي رؤوس حربية نووية حية.
    Radyasyon miktarı düşük. Savaş başlıkları hâlâ sağlam olmalı. Open Subtitles الاشعاعات ضيئلة , يبدو أن الرؤوس النووية سليمة
    Bu böcek öldürücülerin bir sınıfı, neonikontinoidler, şu anda dünyanın her yerinde başlıkları süslüyor. TED ومن بين تلك المبيدات الحشرية، النيونيكوتنويدز، الذي يتصدر عناوين الصحف حاليا حول العالم.
    Sonra şehir ücretsiz su tasarruflu duş başlıkları dağıttı. TED لذلك بدأت المدينة في توفير رؤوس دش مقللة لاستهلاك المياه مجانًا.
    Ben sadece gazetenizdeki başlıkları okuyordum. Open Subtitles لقد كنت فقط أقرأ العناوين البارزه في صحيفتك.
    İlki, insanların aptal magazin başlıkları hakkında çenelerini kapamamalarından nefret ediyorum. Open Subtitles سببين الاول, أكره عندما شخصا ما لا يستطيع ان يسكت عن تلك العناوين الصحفيه الغبيه.
    Yayıncım beni affetmeyecek. başlıkları bir düşünün: Open Subtitles الناشر ما كان ليسامحني أبداً تخيلوا العناوين
    başlıkları okudum sonra Ruslar veya Doğu Almanlar her ne yaptıysa dalga geçtim. Open Subtitles كنت أقرأ العناوين الرئيسية ثم كنت أسخر من أيّ شيء فعله الروس أو الألمانيون الشرقيون
    Gözlerim bozulmaya başladı artık. eğer bana her gün Harwich gazetesini okursan başlıkları, spor haberlerini, esprileri, aranıyor ilanlarını söylediğim bir doları sana veririm. Open Subtitles حقيقتا، عيناي بدآه بخذلاني ولو قرأت لي جريدة هارويس يوميا العناوين الرئيسية، الرياضة والمواضيع الهزلية
    Çünkü, gazetelerdeki başlıkları gördünüz ve bunların bir gün sizin başınıza da gelebileceğini düşündünüz. Open Subtitles لأنك رأيت تلك العناوين وفكرت بأن ذلك قد يحدث لك بيوم ما
    Onları erken ateşlersen savaş başlıkları dünyaya dönüş yolunu bulabilirler. Open Subtitles اذا شغلتهم مبكراً الرؤوس الحربية قد تجد طريق العودة الى الارض
    -Savaş hasarı, hesaplara göre, birinci hedef Scud başlıkları, tamamen yok edildi. Open Subtitles تقديرات الهجوم على الرؤوس النووية مفاجئة جداً
    Devlet bunu gizli tutmaya çalışıyor ama bazı savaş başlıkları hala kullanılabilir vaziyette. Open Subtitles الحكومة تحاول أن تبقيه مخبئ ولكن بعض الرؤوس لا تزال طليقة.
    Pekâlâ, şuradaki savaş başlıkları var ya- - Teklifim şöyle. Open Subtitles ,حسنا, تلك الرؤوس الحربية هناك ..هاهو الاتفاق
    İsveçli bir kimsenin başına gelen köpek balığı saldırısı haftalarca başlıkları süsleyecektir İsveç'te. TED هجوم سمك القرش على شخص سويدي تتصدر عناوين الصحف لأسابيع في السويد.
    Mahkemeden çıktığımızda gazetede başlıkları gördüm. Open Subtitles لقد شاهدت عناوين الصحف و نحن عائدون من المحكمه
    Size yardım etmek beni onurlandırır ve başlıkları sunuyorum: Open Subtitles لي الشرف ان اساعدكم و اسمحوا لي ان اقرا عناوين الصحف
    İki tren çarpışmış. Biri Cherbynsk'e savaş başlıkları taşıyormuş. Open Subtitles إصطدام قطاران أحدهما كان يحمل رؤوس حربية إلى تشيربينسك
    Bana başlıkları ver. Önemli bir görev mi? Open Subtitles أعطينى العنوانين فحسب , هل الأمر مثيرا ؟
    Fakat talih bizden yana değilmiş ki silahların savaş başlıkları canlıymış. Open Subtitles لسوء حظنا ، فالرأس محكم الاغلاق بلوحة تحكم ذاتية
    Kilise meydanında iki adam var koruyucu başlıkları ve silâhları var. Open Subtitles إثنين من الرجال في ساحة الكنيسة معهم خوذات وبنادق

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more