"başlıyorsunuz" - Translation from Turkish to Arabic

    • بدأتم
        
    • تبدأ
        
    • وتبدأ
        
    • سيبدأوا
        
    • ستبدأين
        
    • ستبدأ
        
    • وتبدأون
        
    Tüpün gerçek olduğuna ve hayatınızın gerçek olmadığına inanmaya başlıyorsunuz. Open Subtitles بدأتم تظنون أن الجهاز واقع وأن حياتكم هي الخيال
    Siz ikiniz artık yaşlı evli çiftlere benzemeye başlıyorsunuz Bay ve Bayan Şerif! Open Subtitles الآن بدأتم كالازواج الكبار في السن العمدة وزوجته
    Tercüme ederek ve başkalarının nasıl tercüme ettiğini görerek, dili öğrenmeye başlıyorsunuz. Ve siz dili ilerlettikçe, TED واثناء قيامك بترجمتها,واثناء رؤيتك لكيفية قيام الاخرين بترجمتها, تبدأ في تعلم اللغة وكلما اصبحت متقدماً اكثر
    Direkt oyunun başına geçeceğim. Oyuna su damlası olarak başlıyorsunuz; TED سأذهب إلى بداية اللعبة، وفالواقع تبدأ هذه اللعبة في قطرة ماء،
    Ve bir sonraki nesil için bir yol açmaya başlıyorsunuz. TED وتبدأ في حفر آثار أقدام للجيل التالي للسير على خطاها.
    Paraşüt gelirse merdivenden kayıp baştan başlıyorsunuz. Open Subtitles سوف تنزل معه إلي الأسفل . وتبدأ من البداية
    - Kayda mı başlıyorsunuz? Open Subtitles -هل سيبدأوا التصوير؟
    O zaman yarın başlıyorsunuz. Open Subtitles - انا عظيمة فيما اقوم به - اذا ستبدأين الغد
    Daha benzer görünmeye başlayacaklar, ve 2000'lere geldiğinizde, küresel ısınmanın şekillerini görmeye başlıyorsunuz bile, hem gözlemlerde hem de modelde. TED ستبدأ بالتشابه، لتبلغوا سنة 2000، لتشاهدوا ظهور أنماط الاحتباس الحراري، بكلا الرسمين معا.
    Leonard Cohen'in "Suzanne" şarkısını dinliyorsunuz ve bu deneyim sizin Cohen'a olan sevginizi artırıyor, sonuç olarak siz de çılgınca onun tüm şarkılarını dinlemeye başlıyorsunuz. TED كلكم تستمعون إلى "سوزان" تأدية "ليونارد كوهن" وتثير هذه التجربة مشاعركم لأغاني "كوهن" وتبدأون على نحو جنوني تستمعون لألبوم "كوهن" بأكمله.
    Ve size gösterdiklerimize inanmaya başlıyorsunuz! Open Subtitles بدأتم تصدقون الأوهام التي نقدمها
    Yavaş ve aci verici şekilde ortaya çıkmaya başlıyorsunuz mutsuzluğun çöp kutusunda, daha önce gelen tüm iyi şeyler dağılmaya başlıyor. Open Subtitles بدأتم تتفتتون بشكل بطيء ومُحزن، كما لو أن جميع الأشياء الجيدة التي حصلتم عليها، بدأت تسحق إلى أشياء صغيرة بواسطة ساحقة النفايات.
    Yeni mi başlıyorsunuz? Open Subtitles بدأتم المواعدة للتو ، صحيح؟
    Bu bölgeye daha yakından baktığınızda, birşeyler görmeye başlıyorsunuz daha önce bilmediğimiz dalgalı kanallar gibi. Birkaç yuvarlak cisim görüyorsunuz. TED عندما تنظر إلى تلك المناطق عن قرب , تبدأ أن ترى أشياء أمثل قنوات متفرعة, لم نكن نعرف. ترى بضع اشكال دائرية.
    Az miktarda yemek bulunan mutfakla başlıyorsunuz. TED تبدأ بالمطبخ، وتجد هناك كمية قليلة من الطعام.
    Böyle olunca, kalan zamanınızda ne yapacağınızı düşünmeye başlıyorsunuz. TED ثم تبدأ بالتفكير ماذا عساك تفعل خلال هذا الوقت المتبقي.
    Tamam, yani mesela provaları bitirip gerçek oyunlara ne zaman başlıyorsunuz? Open Subtitles حسنا، متى تتوقف، مثل البروفات وتبدأ في فعل اللعبة الفعلية؟
    Kendi kararlarınızı verip insanların sadece insan olduklarını idrak etmeye başlıyorsunuz. Open Subtitles \u200fتتخذ قراراتك بنفسك، وتبدأ باكتشاف \u200fأن الناس هم مجرد ناس.
    - Kayda mı başlıyorsunuz? Open Subtitles -هل سيبدأوا التصوير؟
    - O zaman yarın başlıyorsunuz. Open Subtitles اذا ستبدأين بالغد

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more