Bugunün listedeki 86 numarayı yapmak için, iyi bir gün olmadığını düşünmeye başlamıştım. | Open Subtitles | لقد بدأت بالتفكير بأن هذا اليوم ليس هو اليوم المناسب للقيام برقم 86 |
Hatta herkes gibi, ben de deli olduğuma inanmaya başlamıştım. | Open Subtitles | لقد بدأت في إعتقاد أنني مجنونة كما كان يقول الجميع |
Muhtemelen onun benden öğrendiğinden daha fazlasını ondan öğrenmeye başlamıştım. | Open Subtitles | بدأتُ بالتعلم منه بقدر ما كان هو ربما يتعلم مني |
Farkında olmadan Üreme Adaletinin yapısını ve Siyah Hayatlar Hareketini birleştirmeye başlamıştım. | TED | ودون معرفة ذلك، بدأتُ في الربط بين إطار العدالة الإنجابية والحركة من أجل حياة السود. |
Aslına bakılırsa, birkaç taneye daha başlamıştım ama daha hiçbirini bitiremedim. | Open Subtitles | في الواقع بدات العديد من الروايات لكني لم انهي أي منها |
Aynı annemle babamın boşanması gibi ki o zaman başlamıştım sigaraya. | Open Subtitles | انه فقط مثل انفصال والداى و الذى عنده قد بدأت التدخين |
Bu projeyi ben 12 yada 13 yaşlarımda inşa etmeye başlamıştım. | TED | لقد بدأت ببناء هذا المشروع عندما كان عمري 12 أو 13 سنة. |
Konuşmama, hayatta seçim yaparken yaşamayı unutmayın diyen Samuel Johnson'ın sözüyle başlamıştım. | TED | لقد بدأت بمقولة لصموئيل جونسون الذي قال أننا عندما نقوم بالاختيار في الحياة لا ينبغي لنا أن ننسى أن نعيش |
Hayır, ben başlamıştım ama o zaman sorun çıkmı-- | Open Subtitles | لا، لقد بدأت به، ثم كان هنالك تلك المشكلة |
Aradığına sevindim. Telefon açarken utanmaya başlamıştım. | Open Subtitles | أنا سعيد أنك إتصلت لقد بدأت أقلق بعض الشئ هنا |
Buranın içini hiçbir zaman göremeyeceğimizi düşünmeye başlamıştım. | Open Subtitles | أنا بدأتُ أعتِقد بأنّنا ما كُنْا سنرى داخل هذا المكان أبداً أنا آسف. |
Ben de her şey ne kadar da kolay oluyor diye düşünmeye başlamıştım! | Open Subtitles | كنتُ قد بدأتُ بالتفكير أن هذا كان سهلاً للغاية. |
Ne güzel. Tam da bacaklarımı hissetmeye başlamıştım. | Open Subtitles | رائع، عندما بدأتُ أستعيد الشعور بأطرافي السفلية. |
Paranoyak gibiydi. "Böyle büyük bir kampanya için çok mu deneyimsiz acaba?" diye düşünmeye başlamıştım. | Open Subtitles | لدرجة بدأتُ أتساءل إن كانت قليلة الخبرة للقيام بحملة كبرى. |
Satışlarına bakarak, ...bunların Fairview için çok kasvetli olduğunu düşünmeye başlamıştım. | Open Subtitles | من خلال قلة البيع بدات اظن انها مبالغ بها بالنسبة لفيرفيو |
Satışlarına bakarak, ...bunların Fairview için çok kasvetli olduğunu düşünmeye başlamıştım. | Open Subtitles | من خلال قلة البيع بدات اظن انها مبالغ بها بالنسبة لفيرفيو |
Yaklaşık o sıralarda, burada, Metropolitan Müzesi'nde direktör olan Tom Campbell ile bir sonraki pozisyonumun ne olabileceği hakkında konuşmaya başlamıştım. | TED | في تلك الفترة كنت قد بدأت التحدث مع توم كامبل، مخرج هنا في متحف المتروبوليان عن خطوتي القادمة. |
Yani, şal için, çünkü gerçekten de üşümeye başlamıştım. | Open Subtitles | اعني, من اجل الوشاح, لانه كنت في الحقيقة بدئت اشعر بالبرودة |
Artık yaşamımızın mümkün olduğuna inanmıyordum ve kendi stafilokoklarım tarafından saldırıya uğramaya başlamıştım. | TED | لم أكن أعتقد أنه كان من الممكن بالنسبة لنا أن نعيش لوقت أطول وبدأت أتعرض للهجوم من قبل معتقداتي. |
Bir şeylerin döndüğünü düşünmeye başlamıştım. | Open Subtitles | كنت بدأت أعتقد أن ربما شيئا ما كان يجري. |
Hayat tarzımın seni korkutmasından endişe etmeye başlamıştım. | Open Subtitles | أنا كُنْتُ أَبْدأُ قَلْق ذلك أنت أُخفتَ بأسلوبِ حياتي. |
Çok rahatladım. Neredeyse onu geri getirdiğime pişman olmaya başlamıştım. | Open Subtitles | حسنا , لقد بدأت بالظن انني اخطأت باحضاره هنا |
Öyle bir şey gerçekten var mı diye merak etmeye başlamıştım. | Open Subtitles | انا بدأت أتساءل إذا كان هناك اي شيء بـِمثلِ هذهِ الحاله. |
Dans için seni bekledim yalnız hissetmeye başlamıştım. | Open Subtitles | انتظرتك لكي ترقص معي ببطء بداءت اشعر بالوحده وايد على محل الجد |
Tanrım, uyanıp bağırmaya başlamıştım. | Open Subtitles | يا الهي،عندما إستيقظتُ، بَدأتُ بالصُراخ |
Bunu yapmak için başlamıştım zaten. Genellikle başladığım şeyi bitiririm. | Open Subtitles | هذا ما بدأت أن أفعله أنا دائما أحب أن أنهى ما بدات |
Hastalar arası tura yeni başlamıştım. | Open Subtitles | لقد بدأت بأخذ جولات على المرضى. |
Nihayet biraz maskaralık. Sıkılmaya başlamıştım. | Open Subtitles | أخيراً ، بعض المرح ، لقد كنت قد بدأت فى الضجر |