"başlamanın" - Translation from Turkish to Arabic

    • لبدء
        
    • للبدء
        
    • البدء
        
    • لأبدأ
        
    • لبدأ
        
    • للبدأ
        
    • لتبدئي
        
    • من خروج منديل
        
    Bir polis aracı çalmak, yolculuğumuza başlamanın pek uygun bir yolu değil. Open Subtitles سرقة عربة شرطة ليست الطريقة المقبولة لبدء رحلتنا
    Şu an konuşmaya başlamanın tam sırası. Open Subtitles وهذا من شأنه أن يكون وقتا طيبا بالنسبة لك لبدء.
    Tüm günü dopdolu geçirmeye başlamanın en iyi yolu iyi bir vatandaş olmak ve içinde bol çeşit yiyecek bulunan bir kahvaltı yapmaktır. Open Subtitles و أفضل طريقة لبدء يوم مليء بالمتعة كونك مواطن صالح هو مع وجبة فطور صحية غنية بالقمح و الحبوب
    O anda, belki de Almanya'da grevlere başlamanın zamanı gelmiştir diye düşündüm. TED وكان الأمر هناك تمامًا حيث شعرت ربما حان الوقت للبدء في الاضراب في ألمانيا.
    Bana göre, savaş ve hastalıktan etkilenen ruhları iyileştirmeye başlamanın yolu bedenleri için rahat ve ekonomik arayüzler oluşturmaktır. TED بالنسبة لي نقطة البدء بعلاج أرواح أولائك المصابين بالحرب والمرض هي بإنتاج واجهات مريحة و بأسعار معقولة لأجسادهم
    Kendimi kötü hissetmiştim ama ondan kopmaya başlamanın zamanı gelmişti. Open Subtitles شعرت بالحزن, لكن حان الوقت لأبدأ بالإبتعاد قليلاً.
    Yeniden başlamanın zamanı gelmiş olabilir ve görüşümü değiştirmenin zamanı gelmişte olabilir... Open Subtitles قد يكون هذا الوقت لبدأ التجديد وربما تغيير وجهة نظري
    Seni beğeniyorum ama burada kalmayacaksam, bir ilişkiye başlamanın bir anlamı yok. Open Subtitles لكن ليس هناك داعي للبدأ بعلاقة ان لم اكن سأبقى
    Tamam, sanırım artık başlamanın zamanı. Open Subtitles -حسن, أعتقد أنّه الوقت المناسب لتبدئي التفكير .
    Muhakkak bu şekilde konuşmaya başlamanın zamanı değil. Open Subtitles بالتأكيد لم يحن الوقت لبدء التحدث بهذه الطريقة
    Belki eğitiminize başlamanın en iyi yolu sizi dış dünyayla tanıştırmak olur. Open Subtitles ربما أفضل طريقة لبدء تعليمكم أن أعرفكم على العالم الفسيح
    Kariyerinin en önemli işine başlamanın en iyi yolu bu değil. Open Subtitles هذه ليست الطريقة الجيدة لبدء أهم يوم في مشوارك الفني
    Yani, bu da bana söz verdiğin, rahatlatıcı tatile başlamanın yolu hiç değil. Open Subtitles حسنا هذه ليس بالطريقة الملائمة لبدء تلك الاجازة المريحة للأعصاب التي كنت تعدني بها
    Sürekli yeni bir hayata başlamanın nadir avantajlarından biri. Open Subtitles أحد مميّزات القليلة لبدء حياة جديدة كلّ بضعة عقود زمنيّة
    Ben biraz kapalıyım ve bu, yeni hayatımıza başlamanın en iyi yolu değil. Open Subtitles أنا منعزلة قليلاً, وهذه ليست بأفضل طريقة لنا لبدء حياتنا الجديدة معاً
    Geçmişinle yüzleşmek, iyi hissetmeye başlamanın tek yolu. Open Subtitles مواجهة ماضيك هي الطريقة الوحيدة للبدء . بالشعور بشكل أفضل
    Artık şu anki hâlimi kabullenip hayatımın geri kalanını yaşamaya başlamanın bir yolunu bulmanın zamanı geldi. Open Subtitles فإنّي مع الوقت سأتقبل شخصيّتي الحاليّة وأجد طريقة للبدء بمعايشة بقيّة حياتي
    Uyku dostu başlama vakitlerini savunanlar ve bu alandaki araştırmacılar geç vakitte başlamanın harika faydalarını gösteren muazzam bir bilim üretti. TED قدم المدافعون عن النوم الهانئ لوقت البدء والباحثون في هذا المجال معطيات علمية ضخمة تظهر الفوائد العظيمة لتأخير موعد بداية الدوام.
    Atlıkarıncadan inip tekrar başlamanın bir yolu olmak zorunda. Open Subtitles يجب أن تكون هناك طريقة لإيقاف العجلة لأبدأ مجدداً
    Açıkçası, insan öldürmeye başlamanın şu sıralar zamanı değil. Open Subtitles بكلّ بساطة، لا أظنّ أنّه الوقت المناسب لبدأ قتل الناس
    Ve başlamanın en iyi yolu "Başlat"a basmak. Open Subtitles وأفضل طريقة للبدأ هي بالظغط على "إبدء"
    Claire artık ıkınmaya başlamanın vakti geldi. Open Subtitles (كلير)... حان الوقت لتبدئي بالدفع
    Davey, ağlamaya başlamanın gereği yok. Open Subtitles دايفى , لا فائده من خروج منديل البكاء

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more