Tamam, o zaman, bu durumda sanırım senin başvurunu onaylayabiliriz. Merak ettiğim bir şey var, Michael. | Open Subtitles | حسناً أعتقد أننا في هذه الحالة , نستطيع قبول طلبك |
Hic zahmet etme. Üniversite, başvurunu reddetti. | Open Subtitles | وفري رحلة على نفسك لقد رفضت جامعة ميت طلبك |
Aslında öncelikle başvurunu incelemem gerekiyor. | Open Subtitles | حسناً ، لربما علي أن أطََلع على طلبك أولاً |
Bu yüzden, terfi başvurunu desteklemek amacıyla sunmak istediğin bir şey varsa Çarşamba gününe kadar getirmen gerek. | Open Subtitles | لذا لو كان هناك أيّ شيء تريد أن تقدّمه ليدعم طلبك لتولّي المنصب، سنحتاجه بحلول يوم الأربعاء. |
Bu arada başvurunu bitirdiğin için tebrikler. - Sağ ol. | Open Subtitles | بالمناسبة مبارك لكي أنتهائك من تقديم الطلب |
Hakim senin pişmanlık davası için başvurunu değerlendirdi mi peki? | Open Subtitles | هل أخذ القاضي طلبك للرأقة بعين الاعتبار؟ |
başvurunu ona verdim, ne kadar zeki olduğunu anlattım. Güzel bir konuşmaydı. | Open Subtitles | سلمت له طلبك , واخبرته انك ذكية جدا , وحصلنا على محادثة لطيفة |
Terfi başvurunu reddetmek zorunda kaldık. | Open Subtitles | من الواضح أن علينا سحب طلبك للحصول على الترقية |
Yabancıların Ekonomik Soruşturma Konseyi çalışma izni başvurunu kabul edilemez olarak bildiriyor. | Open Subtitles | مجلس التحقيقات الاقتصادية للأجانب يعلن أن طلبك لبطاقة مهنية غير مقبول |
Keşif Birliğine başvurunu kabul edeceğim! | Open Subtitles | لقد قبلت طلبك بإمكانك ان تنتضم لفرقة الاستطلاع |
Evet, başvurunu hatırlıyorum, onu göndermiştim. | Open Subtitles | نعم أتذكر طلبك وقد أرسلته للجهات ألأعلى |
Biz başvurunu bugün aldık, ama slaytlar yok. | Open Subtitles | إستلمنا طلبك اليوم، لكن لم يكن به شرائح |
Senin başvurunu değerlendirmeye bile almayacağım. | Open Subtitles | أنا لم أحمل طلبك على محمل الجدّ |
başvurunu reddetmekte haklı olduğumu gerekçe göstermek için fazla bile. | Open Subtitles | أكثر من اللازم لتبرير رفض طلبك |
- Tiyatro kampına başvurunu yapıyorum. | Open Subtitles | انا سوف ارسل طلبك الى مخيم التمثيل |
O zaman başvurunu dosyanın sonuna atarlar. | Open Subtitles | و سيضعون طلبك في قاع الكومة |
başvurunu göndermeni bekliyoruz. | Open Subtitles | و نحن ننتظر طلبك |
Harika, Rachel, ama bu Chardonnay'den üçüncü bardağım ve beni buraya sadece baro başvurunu yaptığını ve Louis'e söylediklerini anlatmak için çağırmadığını düşünüyorum. | Open Subtitles | هذا عظيم, (رايتشيل), ولكن أشرب كأسي الثالث من "شاردونيه" ولا أعتقد أنك دعوتني الى هنا لتخبريني أنك قدمتِ طلبك الى النقابة, |
başvurunu buraya yap. | Open Subtitles | قدم طلبك هنا |