"babamın yanında" - Translation from Turkish to Arabic

• مع أبي
• مع والدي
• بجانب أبي
• لحساب والدي
• عند والدي
• مع والدى
• مع أبائنا
• مع أبى

Pekala, ona kızının beklediğini söyleyin. babamın yanında olmak için hastaneye gidiyorum.
حسناً، أخبرها أن ابنتها سئمت من الانتظار سأذهب للمستشفى للتواجد مع أبي

Üniversite... Ben zaten babamın yanında çalışıyordum, çok iyi hazırlanamadım.
الجامعة، لقد كنت اعمل مع أبي لهذا لم أكن متحضراً

Bilmiyorum. Annemle olanlar yatışana kadar babamın yanında kalacağım.
لا أعلم، سأبقى مع أبي إلى أن تهدأ الأمور بينه وبين أمي

Ve bil diye söylüyorum, babamın yanında olmamı engellemek beni korumak olmuyor.
ولمعلومات, ابقائي بعيدا عن هناك لاكون مع والدي هي ليست الطريقة لحمايتي

Okulda olmam gerekirken babamın yanında çalıştım.
عملت مع والدي, عندما كان من المفترض أن أكون في المدرسة.

babamın yanında olmalıydım. Sonuçta o benim tek babam.
انا إحتاج لكي اكون بجانب أبي مع ذلك، انه الأب الوحيد لدي

babamın yanında çalışıyorum işte.
أعني , إنني حقاً فقط أعمل لحساب والدي

Kyle babamın yanında çalışıyor.
كايل يعمل عند والدي الان

Gelecek ay Filip babamın yanında çalışmaya başlıyor. Evleneli iki saat olmadı ama seni şimdiden kafeslemiş. Benim evleri de satarsın artık..
الاسبوع القادم فيليب عليه البدأ مع والدى لا مزيد من البقاء في السرير للثانية ظهرا الأفضل أن تخرج إلى الطريق

Burada, onu öldürmeye çalıştığıma sevinen psikopat katil babamın yanında olmaktan iyidir.
إنّها أفضل منها هنا مع أبي الشرير المختل الذي يسرّني أنّي حاولت قتله.

Beni, babamın yanında çalıştığım, kıçı kırık bir sıradanlık, çuvallamış hevesler ve kurutuculu bir banyoya sahip olmak için kahredici bir arzu içerisinde olmak dışında bir amacım olamayacak olan bir varoş hayatı bekliyordu.
كنت أنظر للحياة بالضواحي و العمل مع أبي فلا اجد بها شيء منى عدا شلل الخمول الطموحات الفاشلة والرغبة الساحقة أن يكون لديك حمام بمحمصة

Ben her gün, her saniye yapıyorum bunu. Arada fark var, sen babamın yanında büyüdün, Vince.
" الأمر مختلف معك ، " فينس لقد كبرت مع أبي

- babamın yanında olmak istiyorum.
أنا من الضروري أن أكون مع أبي.

- Ayrıca biraz babamın yanında olmak istiyorum.
وأنا أحتاج للصرف بعض الوقت مع أبي.

babamın yanında seni terslediğim için özür dilerim.
آسفة أنّني حدثتك بغضب عندما كنتُ مع والدي.

Çünkü birilerinin babamın yanında olması gerekiyor.
لأنهُ يجب على شخص ما أن يكون هناك مع والدي

Bu yarıda Lindsay babamın yanında oturuyor.
ليندسي تجلس مع والدي في هذا الشوط.

Anlaşma senin babamın yanında çıplak uyanman ve paramızı almaktı.
الصفقة كانت , أن تستقيظ عاريا بجانب أبي ونحن نحصل على المال

Annemle babam boşandı. Ben İngiltere'de babamın yanında büyüdüm.
والداي انفصلا, وتربيت في (انكلترا) عند والدي

babamın yanında.
نعم إنه مع أبائنا

Çocuk Esirgeme ise babamın yanında olduğumu sanıyordu.
وجمعية الاهتمام بالطفل اعتقدت انى مع أبى