Ve artık kızın da babasız yaşamanın ne demek olduğunu bilecek. | Open Subtitles | و الآن بنتك ستعلم كيف يبدو أن.. أن تكبر بدون أب. |
Eğer benimle taşak geçiyorsan oğlun babasız büyümek zorunda kalır. | Open Subtitles | ان كنت تريد الايقاع بي ابنك سيعيش ولكن بدون أب |
Yalnız kısa olması değil. Kasabadaki babasız tek çocuk. Bak. | Open Subtitles | ليس فقط لأن سنه صغير إنه الطفل الوحيد فى البلدة بدون أب |
Bir yurtta ve babasız büyümek ne ilginç. | Open Subtitles | بدون اب وامك مشغوله بالعمل في الفندق احسست بالجراة في مغادرة كونكورد |
Ben babasız büyüdüm. Nasıl olduğunu bilirim. Ve ailemi bu şekilde bırakmayacağım. | Open Subtitles | أنا كبرت بدون أب وأنا أعرف ما هذا ولن أدع عائلتى تمر به. |
Şimdiye kadar babasız iyiydim neden şimdi istedim bilmiyorum. | Open Subtitles | أبليت جيداً بلا أب هذه المدة لا أعرف لماذا إعتقدت أني أحتاجه الآن |
Çok acıklı, babasız büyüdün tabii. Kimse sana bir şey öğretmedi. | Open Subtitles | أنه محزن أنك نشأت بدون أب ولم يعلمك أحدا شيئا |
babasız büyüdüğü için, böyle bir disipline ve düzene hiç sahip olmamıştı. | Open Subtitles | ينشأون بدون أب , لم يسبق له ان كان هذا النوع من هيكل والانضباط من قبل |
Ordudan uzaklaştırılmış, babasız büyümüş, eve döndüğünde de annesi kapı dışarı etmiş. | Open Subtitles | ورفض من قبل الجيش , وهو أب بديلة , أن يعود الى ارض الوطن ورفض من قبل الأم |
Leydim, bunu bir gemi hücresinde sürgün ile gelen bir kadının dul ve altı çocuğun babasız kalmasıyla karşılaştırın. | Open Subtitles | سيدتي ,قارني هذا بالنفي في سفينة امرأة كالأرملة ,بــ6 أطفال دون أب للأبد سننهي هذا النقاش |
Bu adam hamile haldeyken seni terkeden, Lucas'ı babasız bırakan... ve Keith'e tüm hayatı boyunca berbat davranan adam değil mi? | Open Subtitles | الشخص الذي هجرك عندما كنت حامل وترك لوكاس بدون أب الشخص الذي عامل كيث بفظاعة طوال حياته ؟ |
Dorthe babasız kalacak. Bununla yaşayabilecek misin? | Open Subtitles | لكن دورث ستترك بدون أب هَلّ بإمكانك أَنْ تَعِيشُ مع ذلك؟ |
En çok korktuğum şey ölmek değil çocuklarımın babasız büyümesiydi. | Open Subtitles | اكثر شي كنت خائفاً منه لم يكن الموت لقد كانت فكرة ترك اولادي من دون أب |
Jake, ben babasız büyüdüm. Buna izin vermeyeceğim... | Open Subtitles | أنا تربيت بدون أب و لن أسمح بذلك أن يتكرر |
Eğer bir görüşmeye giderek kurtarabileceksem babasız büyümesine müsaade edemem. | Open Subtitles | أنا لن أجعلها تنمو بدون أب لو أستطعت أنقاذه أن ذهبت الى أجتماع |
Geri dönersem çocuğumun babasız büyüme ihtimali var. | Open Subtitles | راجعتُ الأمر، فوجدتُ ثمّة إحتمال أن يكبر ولدي بدون أب |
babasız büyüdüğün için üzgünüm ama ben onun için de gönüllü olmadım. | Open Subtitles | أنا آسف أنه لم يكن لديك أب حين كنت تكبر ولكنى لم أتطوع لأكون أباك |
Genetik özelliklerle birleştiğinde, kimliğini arayan bir erkek çocuğu için babasız büyümek bir stres etkeni olabilir. | Open Subtitles | ان كان لديك اختلاط من المورثات و ابن نشأ بدون اب ليبحث عن هويته الخاصة ذلك قد يكون عاملا للتوتر |
nasıl gelinime söyleyeyim, kocasının öldüğünü, bebeğinin babasız kaldığını. | Open Subtitles | كنتي سوف تعرف بوفاة زوجها وأصبح طفلها يتيم |
Çünkü o an gelirse, güzel oğlunu babasız bırakmaktan çekinmeyeceğim. | Open Subtitles | لأنه إن جاءت تلك اللحظة لن أتردد في جعل طفلك الوسيم ذاك يتيماً |
- Bir oğlan babasız büyümemeli. | Open Subtitles | لما لا؟ لأن الفتى في حاجة أبيه. |
Askerler öldü, kadınlar yas tuttu çocuklar erkekliğe babasız adım attılar ve aynı şekilde savaşa gidip öldüler. | Open Subtitles | جنود ماتوا زوجات حزِنّ أبناء كبروا بدون آباء وقويت شجاعتهم وبعدها قدموا أنفسهم للقتال والموت |
Ama boş ver, babasız da idare ederler. | Open Subtitles | لكن، لابأس، بوسعهم إيجاد أبٍ آخر |
...bir çocuk babasız kalıyor. Asıl ceza bu. | Open Subtitles | هناك أولاد والدهم لن يعود للبيت هذا هو الواقع. |
babasız bir genç kızı korkunç amcasının muhtemel tacizlerinden kurtardı. | Open Subtitles | عندما أنقذ حسناء يتيمة من مخالب عمّها التركى المزعوم |
Belki anasız babasız biri ama hiçbir zaman kendisine yetim muamelesi yapılmasını istememiştir! | Open Subtitles | على الرغم من أنه بدون والدين لكنه لا يعتبر نفسه يتيم أبداً |