"babaydı" - Translation from Turkish to Arabic

• أباً
• والداً
• أبًا
• ابا
• وأب
• والدًا
• وأبا

Babam vardı, hataları olduğunu biliyorum ama iyi bir babaydı.
. أبي كان موجود نعم ، أعرف انه لديه أخطاء . ولكنه كان أباً جيداً

İyi zamanları oldu, ve iyi bir babaydı.
كانت لديه لحظاته وكان أباً جيدا أنت تقسو عليه

Onlar için yapmayacağı şey yoktu, sevgi dolu bir babaydı.
وكان أباً مهتماً ومحباً، يفعل أي شيء لأجل خاطرهما.

Aynı zamanda mükemmel bir babaydı.
كان والداً رائعاً

Eminim kötü bir babaydı.
إذًا ، أنا متأكدة أنهُ كان أبًا سيئًا

Benim tek istediğim bir babaydı, patron değil!
كل ما أردت كان ابا و ليس رئيسا

Büyürken örnek aldığı kişiler yüreksiz ve alkolik bir anneyle, oğlunu kontrol altında tutmaya çalışan sosyopat bir babaydı.
لقد كبر مع أم ضعيفة الشخصية ومدمنة على الكحول وأب متسلط

O harika bir babaydı.
كان والدًا عظيمًا.

Boktan bir babaydınız, oğlunuz da boktan bir babaydı.
كنت أباً فظيعاً، وكان ابنك أباً فظيعاً.

Bruno ibnenin tekiydi, ama belki de iyi bir babaydı.
, برونو]، كان انساناً تافهاً، أتعرف] ولكن من المحتمل أنه كان أباً جيداً

İyi bir insan ve iyi bir babaydı.
إنّه رجل صالح، وكان أباً طيباً.

İyi bir adamdı, iyi bir babaydı.
لقد كان رجلاً طيباً , أباً صالحاً

Fakat ondan da önce, o bir babaydı.
ولكنه كان أباً أولاً "إكخوسن, ألمانيا" "2014"

Frank çok iyi bir babaydı. Toby ona tapardı.
لقد كان (فرانك) أباً رائعاً وأحبه (توبي) جداً

Çok da iyi bir babaydı.
لقد كان أباً جيّداً جدا، أيضا

Rebecca, o iyi bir babaydı. İyi bir iş adamıydı.
كان والداً صالحاً يا (ريبيكا) كان رجل اعمال ناجح

Ama harika bir babaydı.
لكنه لقد كان والداً رائعاً

Ama iyi bir babaydı.
ولكنه كان والداً صالحاً

Ayyaştı, ihmalkar bir babaydı ve korkunç bir kocaydı.
كان ثملًا أبًا مهملًا وزوج مريع..

Biliyorsun, ben çocukken... tek istediğim bir babaydı.
تعلمين، حين كنت طفلا... كل ما أردته كان أبًا.

Joe muhteşem bir koca ve babaydı, ve yaklaşık bir yıl önce, hepsi dağılmaya başladı.
جو هو زوج وأب رائع وبعد تقريباً سنة بدأ كل شيء بالأنهيار

Hep iyi bir babaydı.
قد تذكر ... قد كان والدًا صالحًا!

Üç gün öncesine kadar, Stylman iyi bir eş ve iyi bir babaydı.
"حتى ثلاثة أيام مضت ، "ستيلمان كان زوجا مخلصا وأبا رائعاً