"bacağımı" - Translation from Turkish to Arabic

• قدمي
• رجلي
• ساقى
• قدمى
• بقدمي
• الساق
• ساق
• بساقي
• ساقيّ
• ساقاً
• ساقَي
• لساقي
• قدمىّ
• ساقَيّ
• ساقِي

Önce Gina bana asılmaya başladı, masanın altından bacağımı okşadı.
جينا هي التي بدات بمغازلتي في قدمي من تحت المنضدة

bacağımı daha güçlü ve sağlıklı yapmam için gerekli tüm ilaçları vereceksin.
وستعطيني كل العقاقير العجيبة التي سأحتاج لها يومًا لجعل قدمي قوية وصحّية

Ama ertesi gün atlayışta bacağımı kırdım.
و إنكسرت قدمي في الهبوط في اليوم التالي 220 00: 20: 19,230

Ama gerçek para kazanamazsam, senin hikayendeki köpek gibi bacağımı kıracaklar.
ولكن مالم اجني مال حقيقي سيكسرون رجلي مثل الكلب في قصتك

Bu onun son hobisi. Dün akşam neredeyse bacağımı kırıyordum.
تلك أحدث هواياتها كدت أكسر ساقى ليلة أمس

Pedal sertçe döndü ve bacağımı kırdı.
و الدواسة دارت حول نفسها هذا كان كافيا لتكسر قدمى

- Aman Tanrım, çok acıyor! bacağımı hissedemiyorum!
أوه, يا الاهي, هذا يؤلم لا أستطيع الشعور بقدمي

Donanımımı ormanın içine taşırım sonra koruculara yürüyüşteyken bacağımı kırdığımı söylerim.
،سأخرج معدَّاتي إلى الأحراج .وأخبر الجوالين أني مسافر تائه كسير الساق

Pompa bozulduğunda bacağımı kesmeye hazırdılar.
لقد تعطلت آلتي و كانوا مستعدين لقطع قدمي

Doktora gidip, bacağımı muayene ettirmem gerek.
إنني بحاجة للذهاب إلى الطبيب كي يفحص قدمي

Bu çok komik, çünkü bacağımı başımın arkasına geçirebiliyorum.
هذا مضحك للغايه لأني استطيع ان أضع قدمي خلف رأسي

Beş dakika daha sürseydi, kendi bacağımı ısıra ısıra yiyecektim!
أنتي حرة أجل، في غضون خمس دقائق أخرى كنت سوف أقطع قدمي مضغا

Kamp yapıyorduk, yemek yiyorduk, sonra yukarıdan bir dağ aslanı atladı ve bacağımı yedi.
كنا نخيم و كنا نأكل و كان هناك أسد جبال قفز من الأعلى و أكل قدمي

bacağımı sıyırdığında ve beni öldüremeye hazırlandığında ben seni vurdum.
عندما اطلقتي النار على قدمي وعندما إستعدتي لقتلي قتلتك

bacağımı kaybetmiş olsam da orduda hizmet verdiğim için pişman değilim.
فأنا لست نادمًا على إلتحاقي بالجيش رغمًا أن رجلي قد بترت

Ben sağ bacağımı yataktan çıkartırken, o koltuk değneklerimi aldı ve bana uzattı.
وكانت رجلي خارج السرير فطالت عكازتي . واعطتني اياهم

İş çıkışı görüşebilir miyiz? Yine bacağımı çarptım.
أيمكنكِ مقابلتى الليلة بعد العمل ؟ لقد صدمت مُقدمة ساقى مُجدداً

Bu tür şeylerle daha önce ilgilendim Ağlayan Göl sülükleri bacağımı kemirdiğinden beri.
ألتزم بالتعامل مع ذلك النوع من الأشياء منذ أن أكلت قدمى بواسطة ثعابين البحيرة

bacağımı hissetmiyorum. Gidiciyim.
لايمكني الأحساس بقدمي الوضع مزري

Şu anda bir sigara için öbür bacağımı da seve seve verirdim.
الآن أنا أعطي الساق الآخرى مقابل سيجارة.

O yüzden, ben bacağımı seninkine sokmadan git de başkasının bacağını yala.
لذا اذهب و ارفع ساق رجلا اخر , يا ذو الوجه الغبى , قبل ان اسحبك من ساقك

bacağımı kurtarabileyim diye dört ay bu yatağa bağlanmaya razı oldum.
اني مقيد في هذا السرير منذ 4 شهور لذا يمكنني الاحتفاظ بساقي

Bana ne olursa olsun bacağımı da kırsam, yine de sahnede olmak istiyorum.
مهما يحصل حتى لو كانت إحدى ساقيّ ستقطع، بالتأكيد سأقف على ذلك المسرح

Şöyle bir bacağımı diğerinin önüne koymayı. Yürümeyi.
حيث يضع الإنسان ساقاً أمام ساق هذا يسمي مشياً

Çok çirkin, tam yürüyordum ve bir köpek bacağımı koparmaya çalıştı.
أَنا قبيحُ جداً أنا كُنْتُ بتمشي و الكلب حاولَ ياكل ساقَي

Kardeşin gelmeseydi bacağımı kaybedebilirdim.
لولا مجيء أخيك لكنت فاقداً لساقي

Ben II. Dünya Savaşı'nda bacağımı sakatladım.
لقد بللت قدمىّ فى . الحرب العالمية الثانية

Bacak bacak üstüne attım ve bacağımı masaya çarptım.
كان ذلك بسببي شبكتُ ساقَيّ وصدمتُ الطاولة

bacağımı kesmem gerekse bile kilomu korurum.
أنا سَأَبقيه إذا يَعْني قَطْع ساقِي.