"bader" - Translation from Turkish to Arabic

    • بيدر
        
    • بادر
        
    • بدر
        
    • بادير
        
    Kadın seçmenler birliği Bay Bader'ı resmî olarak destekleyecek. Open Subtitles بأن دوري النساء المصوًتات سيعلنون تنصيب السّيد بيدر بشكل رسمي
    Bay Bader ortağıma kızıl saçlı birinden bahsetti. Open Subtitles السيدة بيدر شكرت شيئاً عن صاحبة شعر احمر لزميلي
    Eğer Vincent Bader haklıysa, hiçbir suç işlenmemiş demektir. Open Subtitles ان كان فينسنت بيدر بخير ليس هناك جريمة قتل
    Sizi kendisi ve Bayan Bader'le akşam yemeğine davet etti. Open Subtitles لقد دعاك للانضمام له وللسيدة "بادر" من أجل العشاء.
    Jack Dempsey, saygıdeğer Belediye Başkanımız Edward Bader ile tanış. Open Subtitles "جاك ديمبسي"، حيي محافظنا الموقر "إدوارد بادر".
    Burada, Dr. Bader'ın Xiao-Mei'yi geçen hafta muayene ettiği yazıyor. Open Subtitles يقول هنا الدكتور (بدر) أن فحص (شيا مي) في الأسبوع الماضي
    Monahan hanım Dr. Bader'ın kaybolduğunu bilmiyordu taa ki siz onu arayana kadar. Open Subtitles السيده مونهان لم تكن تعلم بان سيد بيدر مفقود حتى اتصلت بها
    Eğer Bader el altından ilaçları satıyorduysa, sayı tabii ki de eksik çıkacak. Open Subtitles ان كان بيدر يبيعها بشكل غير قانوني العد سيكون سريعاً
    Marcus, Bader'ın telefon kayıtlarını Narkotik Şubeye gönderdi. Open Subtitles ماركوس قام للتو باعطاء سجلات هاتف بيدر لمكتب التدقيق
    Bader'ın telefon kayıtlarında bir numarayı görür görmez tanıdılar. Open Subtitles نعم لقد تعرفو على عدد من الارقام في سجلات هاتف بيدر مباشرة
    Bader'ın ofisini her gün arayıp onu soruyormuş, hatta bugün bile aramış. Open Subtitles كان يتصل بمكتب بيدر كل يوم يسال عنه حتى اليوم
    Hey, Vincent Bader'ın cesedini bulduğumuzu bilmek istersiniz diye düşündüm. Open Subtitles مرحبا، ظننت بانكم يا اصدقاء قد تودون معرفة بان جثة فينسنت بيدر قد وجدت
    Bence Vincent Bader ağrı kesici ilaçlar yüzünden öldürülmedi. Open Subtitles اظن بانه قد لا يكون فينسنت بيدر قتل بسبب المخدرات
    Dr. Bader'ın hayatta kalma çözümü dönüp dolaşıp kendi sonunu getirsin. Open Subtitles تركيز سيد بيدر على النجاة يجلب له نهايته
    Bayan Bader onun internetteki diğer meraklılarla olan sohbetleriyle ilgili haklıydı, Open Subtitles سيدة بيدر كانت محقة في قولها انه كان يتحدث لهم على الانترنت مع الناجون الاخرين
    Dr. Bader gibi birkaç şanslı ruh kabul edildi. Open Subtitles دكتور بيدر واخرين قليلين محظوظين تم قبولهم
    Belediye başkanı Bader ile konuştum bile ve ona tamamıyla işbirliği içinde olacağımı söyledim. Open Subtitles لقد تحدثت بالفعل مع المحافظ "بادر" وأمرته بالتعاون الكامل معك.
    Ed Bader'ın kardeşinin başkanı olduğu şirketin elinde aşağı yukarı 40 dönümlük arazi var. Open Subtitles يوجد ما يقرب من 65 كيلو متر مربع من الأراضي تمتلكها شركة يرأسها شقيق "إيد بادر".
    Belediye Başkanı Bader, geçtiğimiz günlerdeki olaylar hakkında ne diyeceksiniz? Open Subtitles حضرة العمدة (بادر) ما تعليقك على أعمال العنف المؤخرة ؟
    Kendimi sıradaki Douglas Bader gibi hayâl etmiştim, tabii daha fazla bacaklısı. Open Subtitles كنت اتخيل نفسي "دوغلاس بادر" القادم فقط مع أرجُل إضافية
    Bader seçilirse il haznedarına ne olacak? Open Subtitles إذا انتُخب (بادر)، فماذا سيحل بأمين صندوق المقاطعة؟ أنا؟
    Sevgili dostum Frieda Bader'a bana 35 yıl sadık bir şekilde hizmet eden kişiye 10 milyon dolar ve Lake Como mülkümü bırakıyorum. Open Subtitles ليس بالضبط إلى صديقتي العزيزة (فريدة بدر)، التي خدمتني بإخلاص لمدة 35 سنة، تركت 10ملايين دولار و عقار (لايك كومو)
    Haddini aştı. Bader bizi ifşa etti. Open Subtitles هو الذي أجبرنا على الاشتباك بادير) تركنا واضحين أمامه)

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more