Bu bahçeler benimkinden başka sesleri kucaklamak için de yeterince büyük olmalı. | Open Subtitles | تلك الحدائق يجب أن تكون كبيرة بما يكفي لإحتضان أصوات بجانب صوتي. |
Buradaki bir diğer önemli mesaj şu: bahçeler sağlıklı çocuklar ve aileler yetiştirir. | TED | يوجد رسالة أخرى مهمة: الحدائق تساعد على نمو صحي للأطفال والعائلات. |
Şu anki ekonomide şu mesaj da önemli: bahçeler, aileler için önemli bir ekonomik tasarruf sağlıyor. | TED | لكن في ظل الاقتصاد الراهن، أعتقد من المهم أن ننشر هذه الرسالة، أن الحدائق أيضًا توفر مدخرات اقتصادية مهمة للعائلات. |
Ve onun gününde, milyon dolarlık bahçeler ve inanılmaz tesisatlar. | TED | وفي يومه، تركيب حدائق رائعة بقيمة مليون دولار. |
İnsanlar için bahçeler ve açık alanlar var, hemen hemen her ünite kendine ait özel bir bahçeye sahip ve her yerde halka açık alanlar var. | TED | هناك حدائق واماكن مفتوحة للمجتمع. تقريبا كل وحدة بحديقتها الخاصة وفضاء مجتمعي حولها. |
bahçeler bu değişim için olan büyülü irfanla doludur. | TED | الحدائق مليئة بالحكمة السحرية لهذا التحول. |
bahçeler de uyanan hayatlarımıza kendi yansımalarını aksettiriren aynalardır. | TED | الحدائق كالمرايا تلقي انعكاسها الخاص في حياتنا اليقظة. |
Makine çarklarının her dönüşüyle altınlar kazanan babaları evlatları için Sonsuz bahçeler mucizesini yarattı. | Open Subtitles | قام الآباء الذين كانت الثورة الميكانيكية بالنسبة لهم تعني ذهبا بالإسباغ على أبنائهم بعجائب الحدائق الأبدية |
aynı akşam Sonsuz bahçeler bomboş, ama herkes gece ardından gece Yoshiwara'da... | Open Subtitles | و تم هجر الحدائق الأبدية . و لكن ليلة بعد ليلة في يوشيورارا |
Onlara küçük bahçeler ve pencereler verdik, ve ısıtma sistemleri kurduk. | Open Subtitles | ,أعطيناهم الحدائق الصغيرة والنوافذ, وقمنا بتوليد المياه والضوء, وأنظمة التدفئة |
Bir gün ağzımı açacağım... bahçeler çağlayanlarla dolacak... | Open Subtitles | يوما ما سوف أفتح فمي، ستمتليء الحدائق بالشلالات، في الساحات ، والترسانات. |
Bu bahçeler yok olduğunda ejderler de onlarla birlikte yok olmak zorunda kalacaklar. | Open Subtitles | عندما تختفى هذه الحدائق التنينات يجب تختفى معهم |
Eminim ki Park ve bahçeler, bu fotoğrafın hangi parkta çekildiğini söyleyebilir. | Open Subtitles | أراهنكِ أنّ الحدائق والمتنزهات ستكون قادرة على إخبارنا في أيّ ملعب قد ألتقطت هذه الصورة. |
O zamanlar Vršovice'de yaşıyorduk ve binalar arasında duvarlar ve çitlerle örülü küçük avlular ve... bahçeler olurdu. | Open Subtitles | لقد عشنا في فرويس في تلك الأيام ولقد كان لدينا فناء صغير و الحدائق بين المباني مع جدران و أسوار. |
Elim kolum bağlı olacak. Parklar ve bahçeler yasa tasarısını kuruldan geçirebilirsem şanslı olacağım. | Open Subtitles | سأكون محظوظًا لو استطعت حتى سن قانون لتنظيم الحدائق |
- Toprak suyu emmiş. - bahçeler için ortak bir sorun bu. | Open Subtitles | ـ الأرض مغمورة بالمياه ـ إنها مشكلة شائعة في الحدائق |
Singapur'da inşaat hâlinde, yine orta gelirliler için evler, bahçeler, halka açık caddeler ve parklar vesaire. | TED | وفي طور البناء في سنغافورة، من جديد، سكن ذوي الدخل المتوسط، حدائق شوارع عامة، متنزهات، الخ. |
Sonra zeytin, portakal ağaçları, söğütlerden oluşan bahçeler | Open Subtitles | وهناك حدائق الزيتون و أشجار البرتقال ، و الصفصاف |
Korularla, gizli vadilerle, patikalarla dolu çok güzel bahçeler düzenleyeceğim. | Open Subtitles | سأقوم ببناء حدائق جميلة ..بساتين كامله، وديان مخبأة مسارات |
Tarihi heykeller, tarihi bahçeler ve eski hava bükücüler tarafından kullanılan meditasyon salonu da dahil. | Open Subtitles | سنرى تماثيل عتيقة, حدائق عتيقة و أيضا بهو التأمل الخاص بمخضعي الهواء القدماء |
Annesi babası onu çok sever, büyük evlerini güzel bahçeler çevrelermiş. | Open Subtitles | رفقة أبوين يُحبّانِها و حدائق جميلة محيطة بمنزلهم الكبير |
Teknik olarak parkı, sizin desteğinizle Paklar ve bahçeler Komitesi yapmış olsa da, aslında parkı yapan Watanabe-san değil miydi? | Open Subtitles | برغم أنه عملياً قسم المنتزهات ومركز إعادة تنظيم الحي قد بنيا المنتزه (بموافقتك، ولكن أليس (واتانابي سان من بناه؟ |