Temel şeylerden bahsediyorum -- çorap, iç çamaşırı hatta pijamalarınızdan. | TED | وهنا أقصد القطع الأساسية: جواربك وملابسك الداخلية وحتى ملابس النوم. |
Tüm yaş grupları derken bebeklerden başlayarak büyük-büyükannenize uzanan bir gruptan bahsediyorum. | TED | وعندما أقول كل الأعمار، فإني أعني حرفياً الأطفال الصغار إلى حفيدات الحفيدات. |
Ben evlenmekten bahsediyorum bayım... ve onunla birlikte gelen özelliklerden. | Open Subtitles | انا اتحدث عن زواج يا سيدي والثروة التى ستأتي معه |
Gitmek istediğin yere götürmesi için ailemizin büyüsünü kullanmaktan bahsediyorum. | Open Subtitles | أنا أتكلم عن استخدام سحر العائلة لتقومي بالذي أتيتِ لفعله |
Ben çaydan bahsediyorum. - O da öyle. Önce tadına bakın. | Open Subtitles | أنا أتحدث عن الشاى ــ وهذا أيضا جيد تذوقه فى البداية |
Kalp ve böbrek çocuk oyuncağı! Ben merkezi sinir sisteminden bahsediyorum! | Open Subtitles | القلوب والكلى ليست سوى ألعاب أنى أتحدّث عن النظام العصبي المركزي |
Seni tutmak için vergi verenlerin binlerce dolarını harcadığımızdan bahsediyorum | Open Subtitles | أقصد أننا أنفقنا آلاف الدولارات من أموال دافعي الضرائب لاستئجارك |
Hayır. Nefretimden bahsediyorum. Sana olan aşkım yıllar önce bitti. | Open Subtitles | لا , أقصد كراهيتك أنا تخلصت من محبتك قبل سنوات |
romantik sevgiyi, aşkı kast etmiyorum insanların iyi olmalarını temenni eden sevgiden bahsediyorum. | TED | ولا أقصد بهذا الرومانسية ولكن أقصد أن تتمنى الخير للناس، لسببين |
Ne demek istiyorsun? Şu güçlü, sessiz adam duruşundan bahsediyorum. | Open Subtitles | ، أعني ، صلابتك هذه و سكوتك الدائم هذا هراء |
Fosiller, mağara çizimleri...vb'lerinden bahsediyorum. | TED | أعني بذلك الحفريات، رسومات الكهوف وهكذا دواليك. |
bizlerin normalde yapabileceğimiz işlerde görev almalarından bahsediyorum. Çünkü bu işlerin yürütülmesi, yaşlandıkça daha da zor hale geliyor. | TED | بل أعني أن الروبوتات تقوم بالأعمال التي نفعلها عادة لأنفسنا ولكنها تزداد صعوبة مع تقدمنا في العمر |
Ben dünyaca ünlü biri tarafından verilecek yemek yapma derslerinden bahsediyorum. | Open Subtitles | انا اتحدث عن صف لمهارات الطهو ستقدمه طاهية من الدرجة الاولى |
Ben bunun yerine yolumuza yönelen tehditlerden bahsediyorum, fakat onlar bizi kutuplaştıran ve bu nedenle felç eden özel bir enerji alanı ile örtülüler. | TED | و لكني في الحقيقة اتحدث عن الاخطار المتجهة نحونا و هي ملفوفة في مجال طاقة معين يستقطبنا و بالتالي يشل حركتنا. |
Los Angeles, Chicago, Detroit, Las Vegas'tan bahsediyorum gel tüm ülkeye yayılalım. | Open Subtitles | هذا شيء صغير بالنسبة لما أتكلم عنه أنا أتكلم عن شيء أكبر |
Hayır, Lisa Amis'i öldürmek için iki katil gönderilmesinden bahsediyorum. | Open Subtitles | لا, أنا أتكلم عن ارسال إثنان من الرماة لقتل ليزا |
Hayır, ben Anne Frank'ten bahsediyorum. Sağır, dilsiz ve kördü. | Open Subtitles | أنا أتحدث عن آن فرانك لقد كانت صماء وخرساء وعمياء |
Tarih öncesi bir hayvandan bahsediyorum. Neredeyse binlerce yıl fark edilmeden yaşamış. | Open Subtitles | أتحدّث عن الحيوان قبل التأريخ الذي يمرّ بدون ملاحظة لعمليا آلاف السنوات. |
Hayır. Bak, görüyor musun, ben de tam bundan bahsediyorum. | Open Subtitles | رقم هل ترى ، وهذا هو بالضبط ما أتحدث عنه. |
- çık dışarı buradan - kısırlaştırmanın öneminden bahsediyorum kess | Open Subtitles | انا اتكلم عن شي مهم هنا ايها الناس اوقفي التصوير |
Işte bende tam olarak bundan bahsediyorum. Kamu hizmeti sana iyi gelecek. | Open Subtitles | هذا ما أقصده بالضبط خدمة المجتمع ستنفعك جيداً |
Sadece bildirilen ağrı azalmasından değil, gerçekte ölçülen azalmadan bahsediyorum. | TED | لا اقصد من خلال تقليل الالم الذي تم رصده تخفيف الالم الذي قيس |
Ben sana müsis bir adam derken gerçeklerden bahsediyorum, hislerden degil. | Open Subtitles | ,حينما أقول إنه رجلٌ مذهل فإنني أتحدث بشأن الوقائع, لا المشاعر |
Büyük bankalardan bahsetmiyorum. Büyük Tarım dünyasından bahsediyorum. | TED | أنا لا أشير إلى البنوك الكبيرة، إنما لعالم الزراعة الضخم. |
Çünkü her sabah geliyorsun ben de her sabah aynı şeyden bahsediyorum. | Open Subtitles | لماذا ؟ لأن كل صباح يمر عليك وكل صباح أتحدث حول نفس الشىء |