Bunu sana hiç bahsetmedim, ama şimdi nasıl hissettiğimi bilmenin zamanı. | Open Subtitles | فقط لم أذكر ذلك من قبل، لكن حان الوقت لتعرفي شعوري |
Dört buçuk sene yattım hapiste. Cezamı çektim. Senden hiç bahsetmedim. | Open Subtitles | قضيت أربعة سنوات ونصف ، قضيت المدة ، ولم أذكر اسمك |
Hayır, aslında oldukça temkinliydim. Hiçbir zaman isimlerden bahsetmedim. | Open Subtitles | كلا, في الحقيقة لقد كنت متحفظاً للغاية لم أذكر أي أسماء أبداً |
10 yıldır kimseye bundan bahsetmedim. | Open Subtitles | لم أخبر أي شخص حول هذا الأمر منذ 10 سنوات. |
Evet, kusura bakmayın. Dün ondan bahsetmedim. | Open Subtitles | نعم , إنني اشعر بالسخافة لأنني لم اذكر هذا الأمر يوم أمس |
Sana bahsetmedim çünkü sen, kişisel hayatını değil iş hayatını araştırıyordun. | Open Subtitles | لم أذكرها لأنك كنت تحقق في أعماله وليس حياته الخاصة |
- Yalan söylemedim. Ondan bahsetmedim. | Open Subtitles | لم أذكره فحسب لأنني لم أكن اريدك أن تبالغ بالأمر |
Bundan sana bahsetmedim ama bazı geceler bütün gece öylesine uzanıyorum. | Open Subtitles | لم أذكر ذلك من قبل، ولكنني أستلقي مستيقظاً طوال الليل |
Hiçbir şeyden bahsetmedim, çünkü yatakta kötü olduğumu ya da fiziksel olarak yeterince çekici olmadığımı düşündüm. | Open Subtitles | ولم أذكر هذا من قبل لأنني أحسست بأني ناقصة بطريقة ما بأني سيئة في السرير، أو لست ذكية كفاية أو غير جذابة جسدياً |
Söylemedim. Senden bahsetmedim bile. | Open Subtitles | لم يكن الأمر هكذا، حتى أنني لم أذكر اسمك. |
Daha bedava yak sütünden bahsetmedim bile. - Ne dedin sen? | Open Subtitles | ألطف شئ في العالم ولم أذكر حتى لبن الياك المجاني |
Onlara bundan bahsetmedim, çünkü bunun bir önemi yok. | Open Subtitles | أنا لم أذكر ذلك لأنني لم أعتقد بأن ذلك مهماً |
Bundan sana bahsetmedim çünkü sana sinirlenmemeye çalışıyordum. | Open Subtitles | لم أذكر ذلك بسبب أني أحاول جاهداً بألا أغضب عليكِ. |
Bundan bahsetmedim çünkü onun neden bahsettiği konusunda en ufak bir fikrim bile yok. | Open Subtitles | أعني، لم أذكر الأمر لأن لم يكن لدي علم عما كان يتحدث. |
Çünkü evli olduğumdan hiç bahsetmedim. | Open Subtitles | لأنني لم أذكر لها أنني كنت كنت متزوجًا من قبل. |
Beraber çalıştığımız onca yılı düşününce hiç sana çeteye girdiğimden bahsetmedim mi? | Open Subtitles | ،أخلال كل هذه السنوات التي عملنا فيها معًا لم أذكر لك فيها بأنني كنت في عصابة ؟ |
Kurula asistanından bahsetmedim bile. | Open Subtitles | إنّني حــــتى لم أذكر أمــــر مساعدتك لمجلس الإدارة، |
Olanlardan kimseye bahsetmedim happened. Çok utanmıştım. | Open Subtitles | لم أخبر أي أحد بما حدث لقد كنت في غاية الخجل. |
Enid kısa süre önce felç oldu, kimseye bahsetmedim. | Open Subtitles | لانيد مؤخّراً أصيب بالشلل لم أخبر أحداً بعد |
Evet, kusura bakmayın. Dün ondan bahsetmedim. | Open Subtitles | نعم , إنني اشعر بالسخافة لأنني لم اذكر هذا الأمر يوم أمس |
Size ondan hiç bahsetmedim çünkü bana cinayetlerle bir bağlantısı varmış gibi gelmedi. | Open Subtitles | لم أذكرها قط لكِ لأنه لم يخطر ببالي أنها قد تكون على صلة بتلك الجرائم |
Sana bahsetmedim çünkü... Bilmiyorum, bahsetmedim işte. | Open Subtitles | لم أذكر هذا لك لأنني لا أعلم لم أذكره فحسب |
Beni engellersin diye sana bahsetmedim. | Open Subtitles | أنا لا أخبرك هذا لكى . تثنينى عن عزمى |
Bu yüzden iki yıl önceki buluşmadan bahsetmedim. | Open Subtitles | هذا هو بالضبط لم لم أخبرك بشأن موعدنا منذ عامين |
June, sana dolaptan bahsetmedim ve bu birinden saklanmayacak kadar büyük bir sır. | Open Subtitles | جون , انا لم أخبرك عن الخزانة و هذا امر كبير لأخفائه عن شخص |