Hayatta kalma şansımdan bahsetmiyorum bile, zira oldukça zayıf bir ihtimal. | Open Subtitles | ,في الأمن الوظيفي ,ناهيك عن البقاء على قيد الحياة .ضئيلة جدا |
En son birlikteyken beni çarpmaya çalıştığın .gerçeğinden bahsetmiyorum bile. | Open Subtitles | ناهيك عن ذكر حقيقة أن آخر مرة اجتمعنا قمتِ بسرقتي |
Abraham, bu savaş bize sayısız cana mal oldu milyon dolarlardan bahsetmiyorum bile. | Open Subtitles | هذه الحرب كلفتنا أرواح لا تُعد ولا تحصى ناهيك عن ملايين من الدولارات. |
1871'den beri birlikte yaptığımız işlerden bahsetmiyorum bile. | Open Subtitles | بدون ذكر ما قمنا بكتابته سويا منذ عام 1871 |
Diş etindeki bu boktan duyduğum sıkıntıdan bahsetmiyorum bile. | Open Subtitles | من دون ذكر أنكَ بدأتَ تجعلني أقلق حيال اللثة الآن |
Hukukî açıdan konuşuyorum, bu adilerin tehlikeli olduğundan bahsetmiyorum bile. | Open Subtitles | أقصد من الناحية القانونية ناهيكِ عن أن هؤلاء الحثالة خطرين |
Gastrointestinal sisteme ve sinir sistemine verdiğiniz hasardan bahsetmiyorum bile. | Open Subtitles | ناهيك عن الأضرار التي ستلحق بجهازه الهضمي و بجهازه العصبي |
Bu aşamalardan geçerken harcanan milyonlar ve milyarlarca dolarlık bütçeden bahsetmiyorum bile. | TED | ناهيك عن ملايين ومليارات الدولارات من التمويل الذي يستغرقه للمرور من أجل العملية. |
Yıldız geçidi programının bunu açıklamaya çalışırken ortaya çıkmasından bahsetmiyorum bile. | Open Subtitles | ناهيك عن كشف برنامج ستارجيت في محاولة الشرح |
Çenedeki Masseter kasları santim başına 300 kiloluk basınç uygulayabilir ayrıca bakterilerden bahsetmiyorum bile. | Open Subtitles | عضلات فم الإنسان تضغط بقوة 600 باوند للإنش الواحد، ناهيك عن التلوث البكتيري |
Yetkililere gidip kadının hayatını altüst etmeden önce kızın için oldukça önemli olan bir arkadaşlığı mahvetmenden bahsetmiyorum bile, başka bir çıkar yol yok mudur? | Open Subtitles | قبل أن تذهبي إلى السلطات، وتقلبي حياة هذه المرأة رأسا على عقب ناهيك عن تدمير صداقة مهمة لابنتك |
Klinik bulunsaydı meydana getireceği yankıyı düşünmek bile istemiyorum, şirket imajımıza bulaştıracağı lekeden bahsetmiyorum bile. | Open Subtitles | أكره أن أفكر في التداعيات القانونية إذا اكتشفت تلك العيادة ناهيك عن الأوساخ التي من شأنها التمسك بصورة شركتنا |
Yani sizin dükkânınız. Şeyden hiç bahsetmiyorum bile... | Open Subtitles | انه على القافية ناهيك عن ذكر الواقع انك سحري |
Parmak izin heryerde ehliyetinden bahsetmiyorum bile. | Open Subtitles | و بصماتك فى كل مكان, بدون ذكر تلك الرخصة |
Hafızanın döndüğünü gördüğüme sevindim, jilet gibi espri anlayışından bahsetmiyorum bile. | Open Subtitles | هذا جيد أَنا مسرورُ لرُؤية ذاكرتِكَ المرحه تعود، بدون ذكر ذكائكَ الحادّ جداً |
Liseliler uyuşturucu alıyor oral seksten bahsetmiyorum bile. | Open Subtitles | مع وجود المدارس الثانوية التي تملؤها المخدرات بدون ذكر الجنس الفموي |
Kocamı mutluluğu ve sağlığı için yaptıklarımdan bahsetmiyorum bile. | Open Subtitles | دون ذكر ما فعلته لزوجي حتى يبقى سعيد و فعال |
Bunun katili bizden bir adım öne geçireceğinden bahsetmiyorum bile. | Open Subtitles | دون ذكر أن المجرم حصل على بداية سابقة لنا |
Çok ciddi diz ve bacak kemiği kırıkların var, çatlamış kuyruksokumundan bahsetmiyorum bile. | Open Subtitles | , لديكِ اصابات خطيرة في الساق و الركبة ناهيكِ عن عصعص مكسور |
Suyun ZBZ kızları için oldukça soğuk olduğundan bahsetmiyorum bile. | Open Subtitles | بدون الحاجة لذكر الماء متجمّد جداً لـ زي بي زي. |
Gerekli söz oyunlarına ve vizyona sahibiz. Tabii ki ihtiyaçtan bahsetmiyorum bile. | TED | لدينا المصطلحات، ولدينا الرؤية، ناهيكم عن الحاجة. |
Kişi başı on bin dolar, 900'lü numara sayesinde aldığım paradan bahsetmiyorum bile. | Open Subtitles | يوجد عشرة آلاف دولار لكل واحدٍ منا و لا داعي لذكر الفرص المتاحة بمحطاتٍ أخرى |
EDI: Biliyor musun, insanların ne yapacağı hiç belli olmuyor, mantıksız olaylardan bahsetmiyorum bile. | TED | إيدي: هل تعرف؟ البشر من الصعب التنبؤ بأفعالهم، بغض النظر عن الأفعال الغير منطقية. |
Kullanmaktan bahsetmiyorum bile. | Open Subtitles | كيف إصلاح ذلك الشيء بنفسي فضلاً عن قيادته |
Balkan suç baronu, iddiaya göre kötü şeyler yapmış Blackjack'de bölünmüş el oynamasından bahsetmiyorum bile. | Open Subtitles | زعيم الجريمة في البلقان قام ببعض الامور السيئة للغاية ، وأنا لا أتحدث فقط حول تقسيم التسعة على طاولة البلاك جاك. |
Tüm bunlara ulaşmak için bir sürü şeye katlandım. O bodrum katında yaşamak zorunda kaldığım şeyden bahsetmiyorum bile. | Open Subtitles | عانيت الأمرين في الحصول على كل هذا عدا عن ذكرِ ما عانيته في القبو |
O mektuba bakarak bile güvenime nasıl ihanet ettiğinden bahsetmiyorum bile. | Open Subtitles | بدون أن أذكر أنك انتهكت مصداقيتي بالكامل بمجرد نظرك الى تلك الرساله |
Azalan lojistik ve cephanelerden bahsetmiyorum bile. | Open Subtitles | وبدون ذكر النقص في الذخيرة والمؤن |
Çocuğun hayatta kalmasının zaman çizgisine oluşturacağı etkiden bahsetmiyorum bile. | Open Subtitles | ولا داعي لذكر ما قد تحدثه نجاة هذا الفتى بالخط الزمني |
Onu barlara ve gece kulüplerine yönlendiriyorsun buna biraz iş, biraz para ve biraz da çene lazım ve rekabetten bahsetmiyorum bile. | Open Subtitles | سوف تجعله يذهب إلى الملاهي الليلة والحانات ،وهذا عمل كثير مال كثير وكلام كثير ولا ننسى المنافسة |