"bakan'" - Translation from Turkish to Arabic

    • الوزير
        
    • السيد الأمين
        
    Bu operasyonda, senin ve benim aramdaki fikir ayrılıklarını Bakan'a söylememeni takdir ediyorum. Open Subtitles أنا ممتنة لأنك لم تعلم الوزير بالخلافات التي كانت بيننا بخصوص هذه المهمة
    Sayın Bakan, sizi temin ederim ki her şey usulüne uygun. Open Subtitles سيدي الوزير ، أؤكد لك أن كل شيء على ما يرام
    Hepsini Bakan Ji ve General GongShan Ni kumanda edecek. Open Subtitles الوزير جي و الجنرال جونغ شان نيو يسيطر عليها كلها
    Hocam, Bakan Ji çok hasta ve saraydan elini çekti. Open Subtitles معلمي الوزير جي كان مريضا جدا وتقاعد من المجلس لسنوات
    IMF'e hoş geldiniz Sayın Bakan. Open Subtitles مرحبا بكم في صندوق النقد الدولي. السيد الأمين.
    Bakan seni yemeğe götürmesi için saat 8'de bir araba gönderecek. Open Subtitles سيرسل لك السيّد الوزير سيّارة تقلّك للعشاء عند الساعة الـ8: 00.
    İki şirket ve Bakan belgeyi imzalayınca bütün hukuki prosedür yerine gelecektir. Open Subtitles نحتاج لتوقيع كِلا الطرفين، سيوقع الوزير بنفسه بعدها سيكون كل شيء قانوني
    Bakan seninle tanismak istedi ama goremedik seni hicbir yerde. Open Subtitles الوزير يريد مقابلتك لكن، لم يُعثر على اي اثر لك
    Bakan bey gelemedi ancak, en derin hayranlığını ve tebriklerini sunduğunu size iletmemi istedi. Open Subtitles الوزير لم يتمكن من الحضور، لكنه طلب مني نقل إعجابه وتهانيه الحارة إنها الطائرة من قامت بهذا
    Bakan senin işini çok takdir ediyor mükafat olarak seni Kyoto'ya davet etmek istediğini söyledi. Open Subtitles الوزير يقدّر عملك كثيراً.. وهو يفكّر في دعوتك إلى كيوتو كمكافأة.
    Efendi Sansho Bakan tarafından görevlendirilmiştir adeta bir memur gibidir. Open Subtitles سانشو مسؤولٌ معين من قِبل الوزير شخصياً.
    Yarın bu kadar küstah olamayacaksın. Bakan seni mahvedecek. Open Subtitles ستغني نغمة أخرى غداً عندما يصل الوزير إليك.
    Efendim, Bakan sizi görmek istiyor. Open Subtitles الوزير البريطاني يرغب أن يراك، سيدي اخبرني لاقول لك بأن وزيرك ماكسويل, في المستشفى
    Sayın Bakan ve eşi rahatsız olduysa çok üzülürüm. Open Subtitles انا اسف بشدة لو سيادة الوزير وزوجتة قد أنزعجوا
    Goermann ile görüşme imkanım var. Berlin'de Bakan ile görüşüyor. Open Subtitles سألتقي بالسيد جيرمان الليلة سيذهب إلى برلين للقاء الوزير
    Bakan bunun ciddi olduğunu söylüyor ve politik bir felaket. Open Subtitles الوزير يقول أن ما حدث يعتبر فاجعه سياسيه خطيره
    Bakan sürekli bilgilendirme istedi. Open Subtitles الوزير يريد إحاطته بكل المعلومات المتاحه
    Zaten, Bakan aradı ve bunun acele halledilmesini istedi yurtdışındaki politik spekülasyonları önlemek için. Open Subtitles بجانب أن الوزير إتصل تليفونيا و يريد البت فى الأمر بمنتهى السرعه ليقطع على التخمينات السياسيه بالخارج
    Bakan, bundan sonra her akşam... senden günlük rapor istiyor. Open Subtitles الوزير قال بأنه يريد تقرير عن تقدم العمل بواسطتك كل مساء من الآن فصاعدا.
    Ve şimdi o da aynısını bana yapmaya çalışıyor, Sayın Bakan. Open Subtitles والآن يريد أن يجعل نفسه لي السيد الأمين
    Kalan ziyaretiniz keyfini çıkarın Sayın Bakan. Open Subtitles تمتع ببقية إقامتك السيد الأمين.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more