Bariyer duvarlara hayır. 5 Şubat gününde, Kahire'ye beton yol barikatları kuruldu, Savunma Bakanlığı'nı protestoculardan korumak için. | TED | لا لجدران العزل. في ال5 من فبراير، تم تثبيت حواجز طرقية اسمنتية في القاهرة لحماية وزارة الداخلية من المتظاهرين. |
Birileri, Ticaret Bakanlığı'nı ele geçirmek üzere gibi. | Open Subtitles | يبدو أن هناك شخص ما على وشك امتلاك وزارة التجارة |
O zaman Adalet Bakanlığı'nı bağla. Kızılderili İlişkileri Bürosu'yla onlar uğraşsın. Arama emrini ben veriyorum. | Open Subtitles | ضع وزارة العدل على الهاتف ليتعاملون مع مكتب الشئون الهندية، أخوّل هذا البحث. |
Savunma Bakanlığı'nı arayıp, bağlantıyı kesmeden girmemize izin vermelerini umalım. | Open Subtitles | علينا أن نتصل بوزارة الدفاع و نأمل أن يدعونا أن ندخل بدون أن يقطعوا الإتصال |
Dışişleri Bakanlığı'nı ara. 6. seviye imha onayı al. | Open Subtitles | اتصل بوزارة الخارجية، واطلب الموافقة على عملية استئصال من الدرجة السادسة. |
Adalet Bakanı'nın da imzalaması gerek. - Bana Adalet Bakanlığı'nı bağla. | Open Subtitles | على المدعي العام الموافقة عليه أيضاً، لذا أعد إتصالا مع وزارة العدل. |
Ve bu davada imza Adalet Bakanlığı'nı heklemek ve bununla eşleşiyor: | Open Subtitles | هذا الشخص هو انا وفي هذه الحالة، التوقيع يطابق اختراق وزارة العدل |
İç güvenlik meseleleri Ticaret Bakanlığı'nı alakadar etmez. | Open Subtitles | إنها مسائل متعلقة بالأمن الداخلي لا تهم وزارة التجارة |
Şimdi, kusura bakmazsan, Kazakistan Savunma Bakanlığı'nı hacklemem lazım. | Open Subtitles | الآن، إذا كنت سوف عفوا، لدي المأجور الى وزارة الدفاع كازاخستان. |
Kendi çıkarları uğruna siyasi rakibini hedef almak için Adalet Bakanlığı'nı kullanan Başkan'ın aksine. | Open Subtitles | على عكس الرئيس الذي أراد استخدام وزارة العدل لاستهداف خصومه السياسيين رغبةً في تحقيق مكاسب شخصية |
Şimdi muhtemelen ABD Tarım Bakanlığı'nı sevmediğimi düşünüyorsunuz ve onların besin piramidini ne yapacağım konusunda hiçbir fikrim olmadığını - bu üstünde gökkuşağı olan baş aşağı piramit, bilmiyorum. | TED | الآن ربما وثقتم بأنني لا أحب وزارة الزراعه الأمريكية ولا املك أي فكرة عن ما أفعل بهرمهم الهرم التنازلي الذي يحوي قوس قزح على قمته , لاأعلم |
Bana Rus İçişleri Bakanlığı'nı bağlayın. | Open Subtitles | اتصل مع وزارة الخارجيه الروسيه |
Dışişleri Bakanlığı'nı aradım ve Ridenauer'ın yatırımcı listesini verdim. | Open Subtitles | اتصلت وزارة الخارجية لائحة المستثمرين في Ridenauer. |
Savunma Bakanlığı'nı olabildiğince destekleriz. | Open Subtitles | وسوف نقوم بمساندة وزارة الدفاع |
Büyük ve küçük baş hayvancılık işletmecileri, Tarım Bakanlığı'nı dava ettiler. | Open Subtitles | اللحم وجميعات الدواجن فوراً تمت شكوى وزارة الزراعة . |
- Evet! Adalet Bakanlığı'nı aradım. Ayrıca Ulusal Güvenlik Bakanlığı Dışişleri Bakanlığı'nı ve Savunma Bakanlığı'nı da aradım. | Open Subtitles | سألت بوزارة العدل، بوكالة الأمن القومي، بوزارة الخارجيّة ووزارة الدّفاع |
Dışişleri Bakanlığı'nı arayıp, neden emirlerine uymadığımızı açıklayacağım. | Open Subtitles | سوف أذهب للاتصال بوزارة الخارجية، أفسر لهم لماذا أخترنا أن نتجاهل أوامرهم المباشرة. |
Dışişleri Bakanlığı'nı arayacağım. | Open Subtitles | سأتصل بوزارة الخارجية, و أصرخ و أصيح بهم, |
İki gün çekilmeyince Dışişleri Bakanlığı'nı aramış. | Open Subtitles | عندما لم تتم الأستلام منذ يومين قامت بالأتصال بوزارة الخارجية |
Ya bana yardımcı olur bilmem gerekenleri anlatırsınız ya da Dışişleri Bakanlığı'nı arayıp elinizde cinayet soruşturmamızla yakından ilgili bir sanat ürünü olduğunu söylerim. | Open Subtitles | إمّا أن تتعاون وتُخبرني ما أحتاج لمعرفته، وإلاّ سأتّصل بوزارة الخارجيّة واعلمهم أنّ بحوزتك لوحة فنيّة كانت جزء من تحقيقنا بجريمة قتل. |
Pekâlâ, Audrey Savunma Bakanlığı'nı arayıp... denizaltıyla özel bir kanaldan görüşecek. | Open Subtitles | حسناً، ستتصل (أودري) بوزارة الدفاع وتفتح قناة اتصال بالغواصة |