| Babam, Drakula'nın inini bulmak için saatlerce o tabloya bakardı. | Open Subtitles | أبي كان يحدق بهذه الخريطة لساعات طويلة محاولاً إكتشاف مخبأه |
| Bunların ne için olduğunu hiç bilmezdi her gece orada oturur, kamburunu çıkartıp saatlere bakar gözlerini şaşı yapana kadar bakardı, peki ne için? | Open Subtitles | لم يعرف قيمتها أبداً جالساً هناك كل ليلة يعمل على تصليح الساعات يحدق نظرة الضعيف , ولماذا ؟ |
| Tütün çiğneyip bu kemer tokasına uzun uzun bakardı. | Open Subtitles | كان ليمضغ تبغـاً و يحدق على ابزيم الحزام ذاك لساعات |
| Erkekler bana korkuyla bakardı, benim yaşadığım ve onların kaçırdığı maceraları, hikayeleri hayal ederlerdi. | Open Subtitles | وكان سينظر الرجال في رهبة، يتسائلون أي مغامرات وأذى قد فوتوه في حياتهم وأنا عِشتها في حياتي |
| Kelly Flower seni hapse atsaydı annene kim bakardı? | Open Subtitles | -والآن من سيعتني بوالدتكَ إن أدخلتكَ (كيلي) السجن؟ |
| Küçüklüğümden beri bana bakardı ancak şimdi huzurevinde. | Open Subtitles | لقد إعتنت بي منذ طفولتي ، لكنها في دار العجزة الآن |
| Gözünü dikmiş size bakardı aklı milyonlarca kilometre uzaktaymış gibi. | Open Subtitles | انه يحدق مباشرة من خلالك وكأن عقله على بعد مليون ميل |
| Annem özür dilerdi ve babam ona boş boş bakardı. | Open Subtitles | وامي كانت تعتذر, وهو كان فقط يحدق فيها. |
| Köpeği bize tuhaf bir şeymişiz gibi bakardı. | Open Subtitles | كلبه " فيدورا " كان يحدق فينا كما لو كنا لغزاً ما |
| Sadece oturur ve bakardı. | Open Subtitles | يجلس هناك.. و يحدق |
| Sadece oturur ve bakardı. | Open Subtitles | كان يجلس و يحدق |
| Sadece oturur ve bakardı. | Open Subtitles | يجلس هناك.. و يحدق |
| Sadece oturur ve bakardı. | Open Subtitles | كان يجلس و يحدق |
| Gözlerini dikip uzun uzun bana bakardı. | Open Subtitles | إنه يحدق بي لفترة طويلة |
| Nasıl çocuklarının yüzüne bakardı? | Open Subtitles | كيف سينظر في عيون أبنائه؟ |
| Etrafınıza bakardı. | Open Subtitles | و لا ينظر اليك حتى سينظر حولك |
| - O zaman sana kim bakardı? | Open Subtitles | وحينها من سيعتني بك؟ |
| Klaus'a ihtiyacım var, O bana çok güzel bakardı. | Open Subtitles | أحتاج إلى (كلاوس)، كان سيعتني بي كثيرا |
| Kendi kendine bakardı ve benden de aynı şeyi yapmamı isterdi. | Open Subtitles | إعتنت بنفسها وطلبت مني أن أفعل المثل |