| bakire olduğumu söylediğimde şok oldu adeta. | Open Subtitles | عندما أخبرته بأني عذراء انصدم |
| Size bakire olduğumu söylesem iyi olacak. | Open Subtitles | من الأفضل أن أخبر بأني عذراء ! |
| Size bakire olduğumu söylesem iyi olacak. | Open Subtitles | من الأفضل أن أخبر بأني عذراء ! |
| Bir erkeğe bakire olduğunu söyleyip onun bunu anlayışla karşılamasını bekleyebilirsin ama bakire olduğumu, sonra olmadığımı şimdiyse yeniden olduğumu söylemek-- | Open Subtitles | وهو شيء أن تخبري شابًا بأنكِ عذراء وتأملي منه أن يتفهم، لكن أن أخبره بأنني كنت عذراء وبعدها لم أعد كذلك |
| Tabii ki yaptım. Ne sanıyorsun ki 30 yaşında bakire olduğumu falan mı? | Open Subtitles | بالطبع , أتظنين أني عذراء بعمر الثلاثين ؟ |
| İçinde cinsel espri olmasını istemedim, kasabanın su kulesine yazılmış olduğu halde, büyükannem Lati hâlâ bakire olduğumu sanıyor. | Open Subtitles | أجل ، فقط لإنّي أردت التأكد من خلوها من نكات جنسية (لإن جدتي (لوتي ما تزال تعتقد بأني عذراء بالرغم ما كتب على برج الماء في بلدتنا |
| Malika sana bakire olduğumu söylemiş. | Open Subtitles | . لقد أخبرتك (مليكة) بأني عذراء |
| Onlara bakire olduğumu ve... 1.000$ istediğimi söyledim. | Open Subtitles | أخبرتهم بأنني كنت عذراء وأردت 1,000 دولار |
| Sen bakire olduğumu sanıyorsun. | Open Subtitles | تعتقد أني عذراء , ولكنني لست كذلك |
| O benim hala bakire olduğumu sanıyor. | Open Subtitles | هو يظن أني عذراء |