"bakmadık" - Translation from Turkish to Arabic

    • لم ننظر
        
    • لم نبحث
        
    • نتفقد
        
    Seyahatin ne olabileceğine dair henüz pek bir şey öğrenemedik, çünkü dinin seyahatle neler yaptığına dikkatli bakmadık. TED لم نبدأ من ادنى مستوى لما يمكن ان يعنيه السفر لأننا لم ننظر لما تفعله الاديان تجاه السفر
    - Pennington'ın kamarasına bakmadık. Open Subtitles كنت قد نسيت اننا لم ننظر في مقصورة بنينجتون بعد
    Takımını eyalet şampiyonluğuna götürmüş. Neden bu çocuğa en başından bakmadık ki? Open Subtitles قاد فريقة الى البطولة الرسمية لماذا لم ننظر اليه اولاً ؟
    Şuraya bakalım. Oraya henüz bakmadık. Open Subtitles نعمل علي ذلك , لنبحث عنها حيث لم نبحث من قبل
    Boş olanlara ve şehir dışına çıkanların dairelerine bakmadık. Open Subtitles ولكننا لم نبحث في الشقق الشاغرة أو من أصحابها خارج المدينة
    Dışarıda mı? Tanrım, neden oraya bakmadık? Open Subtitles ياإلهي لااعلم لم لم نتفقد هناك
    Şu köşeye bakmadık daha. Open Subtitles لم نتفقد هذه الزاوية الخلفية هنا
    Arabaya bindik gaza bastık ve bir daha arkamıza bakmadık. Open Subtitles و ركبنا السيارة و أنطلقنا و لم ننظر خلفنا
    Hızlı öğreniyor. Kesinlikle azgın amigolara bakmadık. Open Subtitles نعم بالفعل لكننا لم ننظر الى المشجعات المثيرات
    Hızlı öğreniyor. Kesinlikle azgın amigolara bakmadık. Open Subtitles نعم بالفعل لكننا لم ننظر الى المشجعات المثيرات
    Aslında taşın altına hiç bakmadık ve gerçeği asla görmedik. Open Subtitles لكن، في الحقيقة، لم ننظر أَبداً تحت الحجب ومن ثم نرى ما يحدث حقاً.
    Ancak üzerimizde olana bakmadık. Üzerimizde ne var? Tanrı. Open Subtitles و لكننا لم ننظر إلى ما كان فوقنا و ما الذى فوقنا؟
    Asla geriye dönüp bakmadık. Open Subtitles تم اعتقالنا و لم ننظر وراءنا أبداً
    Ve asla arkamıza bakmadık. TED لم ننظر قط الى الوراء.
    ve...yaşananlar... hiç geriye bakmadık. TED و -- أشياء -- لم ننظر أبدا إلى الوراء.
    Evet ama evin altına bakmadık. Open Subtitles نعم، لكننا لم ننظر تحت المنزل .
    Başka yerlere de baktık, yeterince özenli bakmadık belki, yine de baktık ve başka bir yer bulamadık. Yaşam barındırdığını bildiğimiz tek yer Dünya. TED لقد بحثنا في أماكن أخرى، ربما لم نبحث بالاجتهاد المرجوّ أو الكافي، ولكننا بحثنا ولم نجد. الأرض هي المكان الوحيد الذي نعرف أن به حياة.
    Düşündüm de. Cam odaya hiç bakmadık. Open Subtitles أنا أفكر أننا لم نبحث في غرفة التشمس
    Biz hiç bakmadık ki Open Subtitles لم نبحث في الأمر فحسب.
    -Koltuğun altına bakmadık. -Luke. Open Subtitles -نحن لم نتفقد الأريكة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more