"bakmaz" - Translation from Turkish to Arabic

    • لا ينظر
        
    • لن تنظر
        
    • لن ينظر
        
    • لا يتحققون
        
    • بالاعتناء بهذا
        
    • تلفت النظر
        
    Durmadan koşuşturan adam asla arkasına bakmaz çünkü riske girmez, utançtan yoksundur. Open Subtitles الرجل الذي يستمر في الركض و لا ينظر إلى الخلف لأنه لا يجرأ على ذلك بسبب الخجل
    Hiç gözüne bakmaz ve tabaktan yemezdi. Open Subtitles لا ينظر الى عينيك ولا يأكل أكثر من طبق واحد
    Çünkü üzerinde "Bikini Müfettişi" yazıyor. Endişelenme, o kadar yakından bakmaz tamam mı? Open Subtitles لا تقلق , لن تنظر إليها عن قرب قد لا تراها من الأساس
    Asla bir hizmetkarın gözünün içine bakmaz. Sen beni dinle. Open Subtitles لن ينظر إلى خادم أبدا فى عينيه استمع إلى
    Tehlikeli olanlar asla bakmaz. Open Subtitles الخطيرون لا يتحققون أبداً من سلاحهم
    Güvenlik bunun icabına bakar bakmaz... Open Subtitles حال ما يقوم الأمن بالاعتناء بهذا
    Annene artık kimse bakmaz mı sanmıştın? Open Subtitles لا تعتقد أن والدتك يمكن أن تلفت النظر بعد الآن؟
    Bir Denizci sahile ayak bastığında asla durup ardına bakmaz. Open Subtitles عندما الجندي يصل الى الهدف لا يتوقف أبداً و لا ينظر الى الخلف أبداً
    Hangi adam başka bir kadına arada bir bakmaz? Open Subtitles و أى رجل لا ينظر أحيانا الى إمرأة أخرى ؟
    Gözlerinize bakmaz, sigara içerdi ve.... ...herhalde beni dinlemiyor diye düşünürdünüz. Open Subtitles ،كان لا ينظر إلى العينين كان من نوع المدخنين الذي يدخن سيجارة تلو الأخرى وكان يدخن سيجارته وربما تعتقد أنه لا يستمع إليك
    Bir prens geçmişe bakmaz, hep ileriyi düşünür. Open Subtitles الأمير لا ينظر الى الخلف الى الأمام فقط
    Bana hiç öyle bakmaz. Open Subtitles إنه لا ينظر لي بالطريقـة ذاتها مطلقـاً
    Asla arkasina dönüp bakmaz. Open Subtitles إنه لا ينظر للوراء أبداً.
    Senin gibi birine asla bakmaz dedim ve sinirlendi ve bana vurmaya başladı. Open Subtitles أخبرته أنّها لن تنظر إلى شخص مثله فأصابته نوبة غضب ، وقام بضربي
    O benim gibilerine bakmaz, bu aşk imkansız. Open Subtitles إنها حتي لن تنظر إلى شخص مثلي هذا الحبّ مستحيل
    Anlıyorum ama kardeşini kurtarma şansı bulamadan onu çıkartırsan bir daha sana aynı gözle bakmaz. Open Subtitles أن أفهم هذا ولكن إذا قمت بسحبها قبل انا يكون لديها فرصة لإنقاذ شقيقتها لن تنظر لك بنفس الطريقة
    - Montero gerçek bir asildir. Asla bir hizmetkârın gözünün içine bakmaz. Sen beni dinle. Open Subtitles لن ينظر إلى خادم أبدا فى عينيه استمع إلى
    O elbisenin etekleri uçuştuğunda kimse kulaklara bakmaz. Open Subtitles فعندما يتطاير هذا الفستان لن ينظر أحد إلى أذنيك
    Normal birinin çalışmalarına kimse bakmaz. Open Subtitles هذة الطريقة الوحيدة التي ادخل بها لن ينظر احد الى رجل مستقيم يهتم بالموضة
    Tehlikeli olanlar asla bakmaz. Open Subtitles الخطيرون لا يتحققون أبداً من سلاحهم
    Güvenlik bunun icabına bakar bakmaz... Open Subtitles حال ما يقوم الأمن بالاعتناء بهذا
    Annene artık kimse bakmaz mı sanmıştın? Open Subtitles لا تعتقد أن والدتك يمكن أن تلفت النظر بعد الآن؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more