"baktık ve" - Translation from Turkish to Arabic

    • نظرنا
        
    • ونظرنا
        
    Yüksek ve düşük sosyoekonomik seviyedeki insanlara baktık ve onları iki durumda inceledik. TED الذي فعلناه هو أننا نظرنا إلى حالات الناس الاجتماعية والاقتصادية المتدنية والمرتفعة ونظرنا إليهم في حالتين
    Ve bu çeşit köprülere baktık ve kırılan bir şeyin güzel bir şey olduğunu hissetmekten kendimiz alamadık. TED و بعد ذلك نظرنا في هذه الأنواع من الجسور ولم تمنعنا من الشعور انه شيء جميل ينكسر.
    Dediğim gibi, biz statükoya baktık ve onunla alay ettik. TED كما ذكرت ، نظرنا إلى الوضع الراهن وسخرنا منه .
    Bu karaktere baktık ve kendimize şu soruyu sorduk, "Biz de bunu yapabilir miyiz? TED الآن قمنا بمحاولة ونظرنا الى شخصنا وسألنا أنفسنا ، هل يمكننا أن نفعل ذلك لأنفسنا أيضا؟
    İçeriye yürüdüğü sırada biri ona bir şey söyleyince anladık ki sağırdı. Elindeki paçavraların içine baktık ve bir çift göz gördük. TED ودخل علينا .. فقال له أحدٌ شيئاً لم يفهمه فأدركنا انه أصم وعندما نظرنا الى الخرق رأينا عينين ..
    Onlara baktık ve dedik ki, ''Çok daha erken başlamalıyız.'' TED ثم نظرنا الى ذلك و قلنا، كان لابد أن نبدأ مبكرا.
    Ancak gerçekten çok dikkatli baktık ve veriler normaldi. TED لكننا نظرنا نظرة فاحصة حقاً، وكانت البيانات جيدة.
    Kolombiya'dakine baktık, Afganistan’dakine baktık, ve Senegal’dakine baktık. TED نظرنا لكولومبيا، أفغانستان و كذلك السنغال
    Temelde başarısızlık olarak adlandırılabilecek bu gözleme baktık ve bunun için ne yapabileceğimizi düşündük. TED لذا نظرنا الى التحليل .. تحليل الفشل الاساسي وفكرنا .. مالذي يمكننا القيام به حيال هذا
    Gösteri için il 10 listesine baktık, ve hepimiz artık hissizleştik. . Open Subtitles نظرنا جميعنا الى قائمة العشرة المتأهلة و جميعنا شعر بالخدر.
    Bu yüzden, şempanzelerde de sıcak noktaların var olup olmadığını görmek için bu pozisyonlara özellikle baktık ve bize büyük bir sürpriz yaptı: Open Subtitles لذلك نظرنا بشكل خاص في هذه المواضع لنرى هل هي لدى الشمبانزى نقاط ساخنة أيضاً و كانت المفاجأة أنها ليس كذلك
    Babanın kanserle mücadelesinden ve amcanı kaybettikten sonra hayata şöyle bir baktık ve onu nasıl harcadığımızı ve kalanını nasıl harcayacağımızı düşündük. Open Subtitles واو بعد صراع والدك مع السرطان وموت عمك نظرنا للحياة وتساؤلنا ..
    Derin bir nefes aldık gözlerimizin içine baktık ve birbirimizi farkettik. Open Subtitles عندما خرجنا للهواء، نظرنا في عينيّ بعضنا، ورأينا بعضنا حقًا.
    3 yıl önceki o gece aynada kendimize baktık ve hiçbirimiz niye hâlâ burada olduğumuzu merak etmedi amına koyayım. Open Subtitles تلك الليلة قبلُ 3 سنوات، نظرنا لأنفسنا في المرآة، وولا أحدٌ منّا تساءل لما نحنُ لازلنا موجودين
    Evet, bunu gördüğümüzde birbirimize baktık ve "Vay" dedik. Open Subtitles أجل، حينما رأيناه، نظرنا لأحدنا الآخر وكنا مبهوريين
    Biz olaya yukarıdan aşağı doğru baktık ve zamanla nüfus sayılarının değişmesi gerektiğini söyledik. TED لقد نظرنا له من اعلي لاسفل وقلنا اننا نريد تغير اعاد السكان م الوقت .
    Etrafa baktık ve sonsuz bir okyanus gördük. Open Subtitles ونظرنا حولنا وكل ما رايناه محيط لا ينتهي
    Salon penceresinden çatıya doğru baktık ve annem oradaydı. Open Subtitles .. ونظرنا عبر ناقذة الممر للخارج ناحية السطح، وإذا تلك أمي
    Kocama baktım, o da bana baktı ve sonra ikimiz de doktora baktık ve "ALS mi? TED نظرت الى زوجي، وهو نظر الي ونظرنا الى الطبيب وقلنا: ALS ؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more