Uyuyamıyorum. Aklım bir cam kasedeki balık gibi dönüp duruyor. | Open Subtitles | لا استطيع النوم, ان عقلى يدور ويدور كالسمكة فى المقلاة |
Bir daha kapatırsan seni balık gibi yüzerim anladın mı? | Open Subtitles | أذا أغلقتى الخط ثانية, سأقطعك كالسمكة,فهمتى؟ |
- Adamımız, balık gibi kokuyordu. Oh, evet. Ben iyiyim. | Open Subtitles | -و رجلنا تبدو رائحته مثل السمك الطازج أجل، هذا جيد |
Eğer seni bir daha görürsem senin içini açıp bir balık gibi bağırsaklarını sökerim. | Open Subtitles | و إذا رأيتك هنا مره أخرى، سوف اجزك و أخرج أحشائك مثل السمك. |
Yoksa elçiliğe ateş edecekler fıçıdaki balık gibi. | Open Subtitles | مثل سمكة في برميل ونحن ربما علينا فقط فتح البوابات والسماح لهم بالدخول |
balık gibi seni deşmemi engelleyen tek şey şu soylu dul. | Open Subtitles | ذلك النبيل اللعين هو من يمنعني من أن أبلعك كسمكة القد. |
Dalgalar çok güçlü ve çocuk balık gibi yüzüyor. | Open Subtitles | التيار قوي كفاية ليحمله و الفتى يعوم مثل السمكة |
Ve ben bu şeyin balık gibi kokmasını istemiyorum. Bunun için geleceğimi yakıyorum. | Open Subtitles | و أنا لا أريد ان تكون رائحته كالسمك أنا أضحي بمستقبلي من أجله |
Bir camın arkasında oturuyorum ve insanların balık gibi geçişini izliyorum. | Open Subtitles | و أشاهد الناس تمر من أمامي كالأسماك أنت تعمل في بنك ؟ |
Birisi, Bert'ün içini balık gibi temizleyip yerine parayı doldurmuş. | Open Subtitles | شخص ما قد نزع أحشاء بيرت مثل الأسماك . و وضع داخله كل النقود |
Dinle, ismini biliyorum, nerede yaşadığını biliyorum Seni bulurum, balık gibi yakalarım. | Open Subtitles | أنا أعرفك وأعرف أين تسكن وأستطيع الامساك بك كالسمكة |
Bir kelime edecek olursan seni bulur, bir balık gibi deşerim! | Open Subtitles | اذا تلفظت بكلمة أخرى ثانياً سوف أفتش عنك وأقتلك كالسمكة |
Yine de sudan çıkan balık gibi susadım ona. | Open Subtitles | رغم ذلك أنا متعطش لها كالسمكة الخارجة عن الماء |
Ama sizin yüzünüzden zamanı erken gelirse yer yüzündeki babası balık gibi deşildiğinize emin olur. | Open Subtitles | لكن لو حان ذلك الوقت على حساب أي منكم والده هنا على الأرض سوف يرى أنكم التهمتم مثل السمك المرقط |
Karşılaştırma yapacak referansım yok ama sanki ölü balık gibi tadıyordu. | Open Subtitles | ليس لدي خبرة سابقة لكنها بدت مثل السمك الميت أكثر من المطلوب |
Merhaba. Adım Lilly Onakuramara. balık gibi solungaçlarım var. | Open Subtitles | مرحبا , أسمي ليلي أوناكيوراميرا , أنا لدي خياشيم مثل السمك |
Ama adam gibi konuşamazsan, balık gibi senin içini dışına çıkarır. | Open Subtitles | لكن ان لم تقم بذلك جيداً ستلتقطك مثل سمكة |
Ya şu ağzıyla dinleyen ağzı ölü balık gibi açık olan şişman adam. | Open Subtitles | وأن الدهون الرجل الاستماع مع فمه خطيئة مثل سمكة ميتة. |
- Mücevherler güvende içeride baygın bir tilki var ve evet, ben de bir balık gibi giyindim. | Open Subtitles | هناك ثعلب ملقى على الارض , و , اجل ان البس كسمكة |
İçgüdülerim bana bu fıçıya balık gibi saklanmamızı söylüyor. | Open Subtitles | غريزتي تقول أن نختبئ في هذا البرميل كسمكة مخادعة |
Çünkü ana rahmi, insanın bir balık gibi sıvı içinde yaşadığı... tek yer. | Open Subtitles | بالطبع حيث أن رحم الأم هو المكان الوحيد الذي يعيش به الأنسان محاطاً بالسوائل من كل جانب فهو يكون مثل السمكة |
Biliyor musun, o... soğuk bir balık gibi başlıyor, ama... doğru tuşlara basıyorsun... orada dur... o oldukça iyi bir sürüş. | Open Subtitles | كما تعرفين، هي تبدأ ممارسة الحب مثل السمكة الباردة! فقط تضغطين على الأزرار الصحيحة وتنتظرين.. إنها تجربة ممتعة! |
Takla atabiliyor ya da yanaklarınızı balık gibi şişirebiliyorsanız, bu akşam katılmanızı umduğum bir etkinlik var. | Open Subtitles | إم أمكنك جلب عربة , أو طي الوجنتين كالسمك فلديك مهرجين الليلة سأعيش على أمل حضورك |
Camın arkasında dururum ve balık gibi insanların geçişini izlerim. | Open Subtitles | ... أجلس خلف النظارة و أشاهد الناس تمر من أمامي كالأسماك |
Nefes alıp verip konuşabiliyorum, tıpkı balık gibi! | Open Subtitles | مهلاً .. يمكنني الحديث و التنفس مثل الأسماك |
Onu balık gibi yakaladı. | Open Subtitles | دمريه مثل السمكه |
Ama Angela'nın balık gibi içini çıkarır fileto yaparım. | Open Subtitles | وسأمزق أحشائها مثل سمك القاروس |