Biz de iki yıl önce balayımızda burada iyi zaman geçirmiştik. | Open Subtitles | قضينا وقتاً جميلاً، أيضاً، قبل سنتين عندما كنّا في شهر العسل |
balayımızda gittiğimiz yerleri anımsamaya çalışıyorum. | Open Subtitles | كنتُ أحاول تذكر الاماكن التي ذهبنا إليها أثناء شهر العسل. |
Yarın sabah, adamların bize Florin Kanalı' na kadar eşlik edecek, ve donanmamdaki her gemi bize balayımızda eşlik etmek üzere bekliyor olacak | Open Subtitles | صباح الغد سيقوم رجالك بمرافقتنا الى قناة فلورين و حيث كل سفينه فى أسطولى تنتظر لتصاحبنا فى شهر العسل |
Bu yüzüğü Kudüs'te balayımızda almıştı. | Open Subtitles | لقد أشترى لي هذا الخاتم في القدس أثناء شهر عسلنا |
Tahiti'de. balayımızda. | Open Subtitles | إنها فى تاهيتى بالمكان الذى كنا سنقضى فيه شهر عسلنا. |
balayımızda bir dalgıç hocasıyla yattın sen. | Open Subtitles | لقد اقمت علاقة مع مدرب الغطس في شهر عسلنا |
Tören bittiğinde sadece rahatlamış olacağım ve balayımızda güvende olacağız | Open Subtitles | سأكون مرتاحةً جداً عندما تنتهي مراسم الزفاف و نعبر بسلامٍ إلى شهر العسل |
Biliyorum sadece bir rüya ama balayımızda görmem. | Open Subtitles | اقصد, اعلم انه مجرد حلم لكن, في شهر العسل |
balayımızda sizi izlemekten başka yapacak birşeyimizin olduğunu düşünmüyor musun? | Open Subtitles | الاتعتقد ان عندي اشياء افعلها في شهر العسل افضل من التجسس عليكم |
Sanırım ben ve Tess'i balayımızda en çok heyecanlandıran şeyle başlamalıyız. | Open Subtitles | ربما يجب أن نبدأ بما أثارني وتايس أثناء شهر العسل. |
Sanırım ben ve Tess'i balayımızda en çok heyecanlandıran şeyle başlamalıyız. | Open Subtitles | ربما يجب أن نبدأ بما أثارني وتايس أثناء شهر العسل. |
- Tabi. Eşimi balayımızda memnun etmek istiyorum ama ne yapacağımı bilmiyorum. | Open Subtitles | اريد ان اسعد زوجتى هنا فى شهر العسل و لا اعلم ماذا افعل |
balayımızda gittiğimiz küçük bir sahildi. | Open Subtitles | نعم. كان شاطئ صغير ذهبنا إليه في شهر العسل. |
balayımızda bir dalgıç hocasıyla yattın sen. | Open Subtitles | لقد اقمت علاقة مع مدرب الغطس في شهر عسلنا |
Biliyor musunuz, balayımızda buraya gelmeyi planlamıştık. | Open Subtitles | أتعلم, لقد كنا نخطط للحضور هنا لقضاء شهر عسلنا |
Peki. Büyük aşkımız demişken, balayımızda beni aldattın. | Open Subtitles | حسناً, بالنسبه لحبنا الرائع لقد أثمت أثناء شهر عسلنا |
balayımızda 10 tekila içtikten sonra söylediğim şeyleri bana koz olarak kullanamazsın. | Open Subtitles | غير مسموح لكِ بأن تستخدمي شيئاً قلته بعد 10 جرعات من التاكيلا وفي شهر عسلنا ضدي. هل اخفقت في حياتك ؟ |
balayımızda onunla öpüştüğünü gösteren bir resimle tamamlanan ikiniz hakkındaki her şey. | Open Subtitles | .يخبرعنانحنالإثنين. مدعم بصورة .وهويقبلك. في شهر عسلنا. |
balayımızda parasailing yapmıştık. | Open Subtitles | لقد ذهبنا إلى رحلة طيران في الهواء في شهر عسلنا |
Neden? Madem bilmen gerekiyor, balayımızda gittiğimiz Chalet'ten dün kartpostal geldi ve "Sizi özledik. | Open Subtitles | إن أردتِ المعرفة، تلقيتُ أمس بطاقة من فندق شهر عسلنا |
Bana balayımızda getirdiğin geceliği giydim. | Open Subtitles | أننى أرتدى البيجاما التى أشترتها لى لشهر العسل |