"baloncukları" - Translation from Turkish to Arabic

    • الفقاعات
        
    • فقاعات
        
    • فقاقيع
        
    Robot, Baloncukları havaya kaldırıyor ve döndürmeye başlıyor. Open Subtitles يرفع الروبوت الفقاعة عاليا في الهواء. ويسرّع بالتناوب بين الفقاعات بسرعة
    Fareli Köyün Kavalcısı gibi sen de Baloncukları peşinden sürüklüyorsun. Open Subtitles أنتي حقا من محبي الفقاعات في أثناء الاستحمام.
    Sonunda evden o Baloncukları çıkarabileceğiz. Open Subtitles يمكننا التخلص أخيراً من تلك الفقاعات من المنزل
    Dünya atmosferinin dışında hayatı sürdürebilecek yer çekimi Baloncukları! Open Subtitles فقاعات الجاذبية التي قد تتحمل العيش خارج الغلاف الأرضي أتتني الفكرة وأنا في الحمام
    Küçük Baloncukları üfle sadece. Küçük mini minnacık baloncuklar? - İyi. Open Subtitles فقط انفخ فقاعات صغيرة حسنا لا استطيع السباحة انت تقتليني
    Sabun Baloncukları her zaman kusursuz bir geometrik düzenle yüzey alanlarını küçültmeye çalışır. TED أشكال فقاقيع الصابون ستحاول دائماً تقليص مساحة سطحها بتكوين تنظيمات هندسية مثالية.
    Yukarıda bir jakuzimiz var. Baloncukları ateşleyip beklerken ıslanabilirsin. Open Subtitles لدينا حوض إستحمام ساخن بالأعلى ، يُمكنك فرقعة الفقاعات وتنقع نفسك بالماء بينما تنتظر
    Yani bu dağılıma baktığımızda, bir şey çok net gözüküyor; mavi Baloncukları görüyorsunuz ve insanlar Afrika'da yüksek HIV yüzdesi var diyor. TED إذن، عندما نلقي نظرة على النمط في البيانات هناك نقطة مهمة تظهر بوضوح ترون الفقاعات الزرقاء يقول الناس أن إنتشار فيروس نقص المناعة مرتفع جداً في أفريقيا
    Bunu şu Baloncukları Gapminder grafiğinde buraya getirerek yapacağım, gördüğünüz her baloncuk bir ülkeyi temsil ediyor. TED و سأفعل ذلك بإستجلاب هذه الفقاعات من الرسم البياني "Gapminder" هنا ، حيث يمكنك رؤية كل فقاعة كبلد.
    Baloncukları patlatmak istiyorum. Open Subtitles أريد نفخ الفقاعات
    Baloncukları patlatmayın. Open Subtitles لا تُدمّروا الفقاعات.
    Baloncukları herkes sever. Open Subtitles الجميع يحبون الفقاعات.
    Bir şişe gazozun içindeki Baloncukları saymayı bıraktın mı? Open Subtitles (ريف) ... هل سبق وأن حسبت عدد الفقاعات في قنينة مياه غازية واحدة من هذه؟
    "Termaller" güneşin alanı ısıtmasıyla birlikte yükselen sıcak hava kütlesinin ısı Baloncukları yaymasıdır. Open Subtitles التيارات الحرارية تحدث عندما تكون الشمس حامية في كبد السماء وتنبعث فقاعات حرارية من الهواء الساخن الذي يرتفع
    Takımlar, gemiler, küçük güvenlik Baloncukları çünkü bizi boşluktan koruyorlar. Open Subtitles البدلات، والسفن ..فقاعات الأمان الصغيرة ..التي تحمينا من الفضاء
    Bildirim Baloncukları yok, zihnim ferah. TED لا فقاعات لزعزعة حالة عقلي الواضحة.
    Bu "gapminder" Baloncukları sizlere virüsün 1983 yılında dünyaya nasıl yayıldığını gösteriyor, yani böyle tahmin ediyoruz. TED فقاعات الـ"غاب مايندر" تظهر لكم كيفية إنتشار الفيروس في العالم عام 1983 أو كما قدرنا إنتشاره
    Fiberglastaki hava Baloncukları, belanın ilk belirtisi ve sürpriz konusunda seni uyarmıştım! Open Subtitles لقد حذرتك بشأن فقاعات الهواء، في الزجاج الليفي، بإنها الأشارة الأولى للمتاعب و الأخفاق!
    Birkaç sene önce uydurduğum bir terim bu Ne kadar sıkış tıkış yaşadığımızı düşünüyordum ve aynı zamanda bazı küçük objelerin, önce Walkman sonra iPod gibi, nasıl bu sıkış tıkışta etrafımızda alan Baloncukları yaratarak, metafizik bir alana sahip olmamızı sağladığını, ki bu alan kendi fiziksel alanımızdan çok daha büyük. TED هذا المصطلح الذي اخترعته قبل بضع سنوات بينما كنت أفكر كيف كنا مجتمعين في نفس الوقت هذه الأشياء الصغيرة مثل "واكمان" في البدايه ثم "الآي-بود" -مشغل الموسيقى- شكلت فقاقيع حولنا جعلتنا نحصل على فراغات تخيليه أكبر بكثير من الفراغ الحقيقي الذي نشغله

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more