Bana borçlusun. On bin euro. Ve o parayı istiyorum. | Open Subtitles | أنت مدين لي ب عشرة الآف وأنا أريد هذه النقود |
Bir keresinde hayatını kurtarmıştım. Bana borçlusun. Bir hayat borçlusun. | Open Subtitles | لقد أنقذت حياتك ذات مرة، وأنت تدين لي بذلك أذاً أنت مدين لي بحياه |
Hem artık Bana borçlusun, seni öldürebilirdim ama öldürmedim. | Open Subtitles | سيكون أكثر ذكاءً على أية حال.. أنت مدين لي بشيء كان بوسعي قتلك، و لم أفعل من الآن فصاعداً، لدينا حساب نسويه |
Bana borçlusun Kien. Bunu sakın unutma. | Open Subtitles | بعدها سوف أحكم المدينة أنت تدين لي بواحدة ، كن حذراً |
Sana karşı asla kazanamayacağım değil mi? Dur bir dakika, kazanabilirim. Bana borçlusun. | Open Subtitles | لا يمكنني الفوز معك, مهلكِ بلى أستطيع, أنتِ تدينين لي. |
Tamam, gidelim. Hey... Bana borçlusun, unutma. | Open Subtitles | حسناً، هيا بنا، لعلمك، أنت مدين لي بخدمة |
Bana borçlusun. | Open Subtitles | ليس بهذه السرعة يا رفيقي أنت مدين لي ببعض المال |
Seni tam 6 yıl taşıdım. Bana borçlusun, Joe. | Open Subtitles | لقد حملتك لخمسة سنوات أنت مدين لي يا جـــو |
Gelsen iyi edersin. Bana borçlusun. Ne de olsa senin için ilktim. | Open Subtitles | من الأفضل لك أن تحضر ، أنت مدين لي بعد كل ، لقد كنت الأولى بالنسبة إليك |
Birçok iyiliğimi düşünürsek bunu Bana borçlusun. | Open Subtitles | اعتبر هذا من بين الخدمات التي أنت مدين لي بها. |
Geçen sefer beni ektiğin için bunu Bana borçlusun. - Caleb paniğe kapılıyor... | Open Subtitles | هيا، أنت مدين لي من المرة الماضية حين هربت مني |
Bana borçlusun, son seferde de beni satmıştın. - Caleb paniklemişti... | Open Subtitles | هيا، أنت مدين لي من المرة الماضية حين هربت مني |
Bana borçlusun. Kendi evimde bile bu kadar çalışmıyorum. | Open Subtitles | أنت تدين لي بشده , فإننى لم أعمل بهذا الجهد في منزلى الشخصى |
- Bana borçlusun. | Open Subtitles | أنت تدين لي بالتأكيد لا إنه دورك، ليس دوري |
Şükranla ayaklarımı öpmelisin çünkü o Ermenilere borçlanmak yerine Bana borçlusun. | Open Subtitles | يجب أن تقبل مؤخرتي بدل من أن تتورط مع الأرمن الملاعين أنت تدين لي فقط |
Sana Charlie'nin nereye gittiğini söyleyeceğim, ama Bana borçlusun. | Open Subtitles | سأخبركِ أين ذهبت تشارلي ولكنكِ تدينين لي بخدمة |
Yapabilirsin. Bana borçlusun. | Open Subtitles | انت يمكن ان تفعل هذا انت مدين لي روج |
Şu anda beni görmezden gelme, anne. Lütfen. Bunu Bana borçlusun. | Open Subtitles | لا تتجاهليني الآن يا أمّي أرجوكِ، أنتِ مدينة لي بهذا |
Sana yardım ettiğim için her şeyimi kaybettim. - Bana borçlusun. | Open Subtitles | فقدت كلّ شيء لأنني ساعدتك، لذا أنت تدينني. |
- Bana borçlusun. | Open Subtitles | ادلج في كوخ العرق ذلك أنت مدينٌ لي |
- Unutma, Bana borçlusun. - Amaç o değil miydi? | Open Subtitles | تذكّر، إنك مدين لي بواحدة - أليس هذا هو الهدف؟ |
Bana kalırsa, sen Bana borçlusun. | Open Subtitles | بالطريقه التي أراها.. أنتي مدينه لي |
Çek ellerini! Bana borçlusun, Jimmy. Ama benim sana borcum yok. | Open Subtitles | إرفع يديك عنى , انت مدين لى جيمى لست مدينا لك بشىء |
Biraz zaman tanı, Tara. Bana borçlusun. | Open Subtitles | " فقط امنحيه بعض الوقت ، " تارا انت مدينة لي |
Ve Hong Kong'da yaptıklarından sonra bunu Bana borçlusun. | Open Subtitles | ''فبعد ما أخذتَه في ''هونغ كونغ أنتَ مدينٌ لي. |
Bana borçlusun, Dana. | Open Subtitles | أنتِ تديني لي بكثيرٍ من الوقت من أجل هذا يا دانا |
Ama bence tüm o Ramen'lar için Bana borçlusun. | Open Subtitles | ولكن أعتقد أنك مدين لي شيئا لكل تلك الشعريه. |