| Şişko Saso'nun bana borcu var, ama ödemeyi geciktiriyor. | Open Subtitles | ساسو البدين يدين لي بالمال و هو يتأخر في الدفع قليلا |
| Gidiyorum.Gidiyorum. Ama o serserinin bana borcu var | Open Subtitles | انا ذاهب انا ذاهب لكن ذلك الشرير يدين لي بالمال |
| Daha da önemlisi berbat bir kart oyuncusu. bana borcu var. | Open Subtitles | والأهم من ذلك، فهو رديء لاعب بطاقة . انه مدين لي. |
| Evet. bana borcu var zaten. | Open Subtitles | نعم, أنه مدينٌ لي لأني أخبرت زوجته أنه بطريقه الى البيت |
| Zaten duş yapmasına izin verdiğim için bana borcu var. | Open Subtitles | أعني أنها تدين لي بخدمة بسبب سماحي لها بالاستحمام هنا |
| Tüm bu insanların bana borcu var. | Open Subtitles | كل هؤلاء الناس يدينون لي بالمال. |
| bana borcu var. | Open Subtitles | انه مدين لي بالمال |
| Yapmayın beyler. bana borcu var, tamam mı? | Open Subtitles | هيا, إنه يدين لي بالمال, حسناً؟ |
| bana borcu var. Unuttunuz mu? | Open Subtitles | إنه يدين لي بالمال ألا تذكرون؟ |
| Aslında bana borcu var. | Open Subtitles | -إنه يدين لي بالمال في الحقيقة |
| Adamın birinin bana borcu var. | Open Subtitles | انه صاحبي الذي يدين لي بالمال |
| Adamın birinin bana borcu var da. | Open Subtitles | انه صاحبي الذي يدين لي بالمال |
| bana borcu var. | Open Subtitles | انه مدين لي بمال |
| Hiçbirinize bir şey borçlu değilim, ayrıca bazılarınızın bana borcu var. | Open Subtitles | و لستُ مديناً لأيٍّ منكم بشيء بينما بعضكم مدينٌ لي |
| Bütün parayı al, ama dayının bana borcu var. | Open Subtitles | خذوا كل المال. ولكن عمّك مدينٌ لي. |
| Ayrıca, sanırım galaksinin daha bana borcu var. | Open Subtitles | علاوة على ذلك، أعتقد أن المجرّة تدين لي بواحدة. |
| Bazılarının bana borcu var. | Open Subtitles | بعضم يدينون لي بالمال |
| - Bragg'in bana borcu var. - O benim tutsağım. | Open Subtitles | ،براغ مدين لي بالمال ...هو سجيني |
| Gönderdiğim basketbol ayakkabıları yüzünden hâlâ bana borcu var ve... | Open Subtitles | بوزارة المالية لا زال يدين لي بمعروف كبير لسرقته أحذية كرة السلّة |
| -Bu b*k parçasının bana borcu var. -Sıranı bekle. | Open Subtitles | ـ هذا القذر مُدين ليّ بالمال ـ أنتظر مع الآخرين |
| New York'tayken sırtını tıraş etmesine yardım ettiğim onca zamandan bana borcu var. | Open Subtitles | إنه مدين لي لكل المرات التي حلقت بها ظهره |