"bana zarar vermek" - Translation from Turkish to Arabic

    • إيذائي
        
    • أذيتي
        
    • أن يؤذونى
        
    • أن يؤذيني
        
    • يضرني
        
    • ليؤذيني
        
    Ben Birleşik Devletler Senatörüyüm. bana zarar vermek federal bir suçtur. Open Subtitles أنا سيناتور بمجلس الشيوخ الأمريكي إيذائي جريمة فيدرالية
    Bu, bana zarar vermek istediğini göstermez, değil mi? Open Subtitles وهذا لا يعني بأنكِ تريدين إيذائي أليس كذلك ؟
    Birinin bana zarar vermek için... onları incitebileceğini hiç düşünmedim. Open Subtitles لم أحلم يوماً بأن يحاول أحد أذيتي عن طريق إيذائهم
    bana zarar vermek isteyen insanlar var. Open Subtitles هناك أشخاص يريدون أن يؤذونى
    Beni terkettiğinde asla bana zarar vermek istememiş, söylediğine göre. Open Subtitles قال لي عندما هجرني أنّه لمْ يكن يُريد أن يؤذيني.
    bana zarar vermek istediği hissine kapıldım. Open Subtitles لست متأكدا لكن لدى شعور انه أراد ان يضرني
    Bir şeyleri ispatlamak için, bana zarar vermek zorunda değilsin. Open Subtitles لم يكن لديك ليؤذيني في محاولة لإثبات نقطة.
    bana zarar vermek isteyen biriyle karşılaşırsam ne diyeceğim? Open Subtitles ماذا يُفترض بي أن أفعل إذا صادفتُ أحداً يريد إيذائي
    Eğer bana zarar vermek isteseydi Kalman'ı öldürürdü. Open Subtitles لو كان يقصد إيذائي لكان قتل كالمان
    Beni hiç tanımıyordu ama bana zarar vermek istedi. Open Subtitles لم يقابلني قبلًا وأراد إيذائي.
    bana zarar vermek istesen orada işimi bitirebilirdin. Open Subtitles لو كنتِ راغبة في إيذائي... لربما سنحت لكِ الفرصة الآن.
    bana zarar vermek istiyorsun. Ölmemi istiyorsun, değil mi? Open Subtitles أنت تريد إيذائي فقط تريدني ميت، صحيح؟
    Kurşunların amacı bana zarar vermek değil de başkalarını kışkırtmaksa, bu dediğin onların stratejisine uygun davranmak olmaz mı? Open Subtitles إن لم يقصد بالتصويب أذيتي وإنما إستفزاز آخرين ألن يحاولون ذلك االلعب عبر إستراتيجية خصم ؟
    bana zarar vermek istiyor ve fırsatını kolluyor. Open Subtitles إنه حقاً يريد أذيتي وهو ينتظر الفرصة فقط
    bana zarar vermek isteyen insanlar var. Bana zarar verecek insanlar yüzünden burada kapalı kalmaktan korkuyorum. Open Subtitles هناك اناس بالخارج يريدون أذيتي أنا خائفة وسأعلق هنا
    bana zarar vermek isteyen insanlar var. Open Subtitles هناك أشخاص يريدون أن يؤذونى
    Charles kötüymüş bana zarar vermek istedi. Open Subtitles لقد كنت محقا باركلي، تشارلز سيء، لقد حاول أن يؤذيني.
    Beş yıl sonra birden kapıma gelip, bana zarar vermek istemediğini söyledi. Open Subtitles بعد خمس سنواتٍ لاحقاً، يظهر على أعتاب منزلي، يُخبرني مُجدّداً كيف أنّه لا يُريد أن يؤذيني.
    Neden bana zarar vermek istesin ki? Open Subtitles لماذا حاول ذلك الرجل أن يؤذيني ؟
    bana zarar vermek istediğini sanmıyorum. Open Subtitles لا أظن أنه أردا أن يضرني
    bana zarar vermek için seni kullanacak. Open Subtitles -سيستغلّك ليؤذيني .

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more