"banliyölerde" - Translation from Turkish to Arabic

    • الضواحي
        
    Bu yüzden banliyölerde sahte tebessümlerden ötesi bulunmaz. Open Subtitles لهذا في الضواحي لا يوجد أكثر خداعاً من ابتسامة
    Evet, bir kadın türü vardır ki, sadece banliyölerde görebilirsiniz. Open Subtitles .. نعم، ثمّة نوع معيّن من النساء لا تراهنّ فقط سوى في الضواحي ..
    banliyölerde birini izlemek şehirde izlemekten daha zor. Biliyorum. Open Subtitles تعقب شخص في الضواحي أكثر صعوبة من المدينة.
    banliyölerde olanlar insanı sürekli şaşırtıyor. Open Subtitles حسناً، ما يدور في الضواحي لا ينفك عن مفاجأتنا
    O kaçtı, tanrı nasıldı biliyor ve o bizimle banliyölerde sona erdi. Open Subtitles فخرج، والله يعرف كيف، وانتهى به المطاف في الضواحي معنا.
    2014'ten beri, Matthew adında oldukça yakışıklı bir adamla evlendiğimi söylüyorum. Karma ailemizde dört çocuğumuz var. Amerika, Minnesota'daki banliyölerde yaşıyoruz. TED الآن، منذ عام 2014، سأخبرك أنني تزوجت مرة أخرى رجل وسيم جدا يدعى ماثيو، لدينا أربعة أطفال في عائلتنا المخلوطة، نحن نعيش في الضواحي في مينيابوليس، مينيسوتا، الولايات المتحدة الأمريكية.
    banliyölerde geçen öğlenlerden daha kötü bir şey olamaz. Open Subtitles لا شيء أسوأ من الظهريات في الضواحي.
    Nedir yani, banliyölerde gazete alamıyor musunuz? Open Subtitles اذا ,ماذا ,الاتقرا الصحف في الضواحي ؟
    Ama banliyölerde kaçmanın kolay olmadığını fark etmesi uzun sürmedi. Open Subtitles ... لكن كما أكتشفت قريبا أنه ليس بتلك السهولة أن تتسلل في الضواحي
    Çünkü banliyölerde komşular sizi taşınırken görürse hepsi vedalaşmak için ısrar eder. Open Subtitles ... لأنه في الضواحي عندما يسمع الجيران بأنك ذاهب ... جميعهم يصرون على الظهور ليقولوا مع السلامة
    banliyölerde görebileceğiniz,... ...belli bir tip kadın vardır. Open Subtitles ... ثمّة نوع معيّن من النساء تراه في الضواحي ..
    Önceden banliyölerde yaşıyordum ama köpekler gece gündüz insan geçtikçe havlıyordu. Open Subtitles تعودت أن أعيش في الضواحي ولكن... الكلاب تنبح ليلا ًً ونهارا ًً ،عندما تمر
    Aksi halde, Pazartesi'ne kadar banliyölerde sıkışıp kalacak. Open Subtitles وإلا ستظل في الضواحي إلى يوم الاثنين
    - banliyölerde ne sorun var? Open Subtitles فإذن انت مجنون ماهو خطب الضواحي ؟
    banliyölerde ne işin var, Sheba? Open Subtitles ماذا تفعلين في الضواحي يا شيبا ؟
    banliyölerde böyle yapılır. Open Subtitles هذا ما نفعله في الضواحي
    banliyölerde tutuklanmayın. Open Subtitles لا تُعتقلي في الضواحي
    banliyölerde bile oy kaybı böyle devam ederse Prady alır. Open Subtitles وإذا كان الناخبون بهذا العدد في (الضواحي, فسيفوز (بريدي
    Şunu zaten biliyoruz ki çok geçitli alanlarda yaşayan insanlar banliyölerde yaşayanlara göre apartman dairelerinde yaşıyorlar ve çok daha az karbon salınımı yapıyorlar. TED اذاً، نحن نعلم مسبقاً ان سكان المناطق التي تزخر فيها المواصلات العامة، والذين يسكنون الشقق السكنية، يمتلكون بصمة كربونية أقل (أي انبعاثات كربونيَّة أقل) من نظرائِهم في الضواحي.
    Yerel yetkililere göre batı banliyölerde 3000 onaylanmış vaka var ve Ramsey, Carlton ve Saint Louis beldelerinde de ilk vakalar bildirildi. Open Subtitles "مسؤولون محليون يقولون أنَّ الحالات المؤكدة أصبحت أكثر من 3 آلاف في الضواحي الغربية" "كما أن أول الحالات التي تم تقريرها في مقاطعات (رامسي)، (كارلتون) و(سانت لويس)" 577)

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more