"bark" - Translation from Turkish to Arabic

    • بارك
        
    • نباحِ
        
    Lindsay kendi yatağında uyumak üzere ağaçtan ayrıldı... ve Johnny Bark'da onu uyandırmak için ağaçtan ayrıldı. Open Subtitles ليندسى غادرت الشجره حتى تنام فى سريرها و جونى بارك غادر الشجره حتى يقيظها من النوم
    Bark ORGANICS Köpeğinize en iyisini verin. Open Subtitles "بارك اورجانيك" , امنح حيوانك الاليف غذائه الطبيعي
    Hayır Bark, sabahlık olmalı. Open Subtitles بحقك، (بارك). من المؤكذ أنها كانت ثياب نوم عادية.
    Kolunu bana doladı ve dedi ki "Bark, sana bunu yapmak zorunda olmaktan nefret ediyorum." Open Subtitles وضع ذراعه حولي و قال: "بارك) أكره أن أقول لك هذا)."
    "Bark Troll'un dalları çöp kutusunu kenara iter Open Subtitles فرع متصيّدِ نباحِ يَدْفعُ التعليق الجانبي
    Ama üç ay o kadar da uzun değil Bark. Open Subtitles لكن ثلاثة أشهر ليست فترة طويلة، يا (بارك).
    Bark, O yaşlılar evi o kadar bunaltıcı ve kasvetli ki... Open Subtitles "بارك)، دار العجزة ذاك يبدو) كئيباً و موحشاً."
    Bark, hayatım keşke bir yolu olsa da, birbirimize kavuşabilsek. Open Subtitles "عزيزي (بارك)،" "لو يحدث شيئ ما و نصبح معاً."
    İşte Bark, fark ettim ki mutlu olmak hayatta herkese bahşedilmiş. Open Subtitles (بارك)، أعتقد أن الجميع يستحق القليل من السعادة في الحياة.
    Bark, bu yaptığın belki de en güzel konuşmandı. Open Subtitles (بارك)، هذا غالباً أفضل خطاب ألقيته في حياتك.
    Dünyada herkesten çok senin karın olmayı istedim Bark. Open Subtitles أنا زوجتك، يا (بارك)، ليس أي إمرأة أخرى على وجه الارض.
    Birinci Yıllık Bark Organics Sörf Yarışmasına Hoş Geldiniz. Open Subtitles أهلا بكم إلى مسابقة (بارك أورجانك) الأولى السنوبة لركوب الأمواج
    Pekâlâ, Bark Lee şimdi birlikte Amy'nin yanına gideceğiz. Open Subtitles حسناً يا (بارك لي) أنت وأنا سوف نقوم بزيارة (أيمي)
    Jamaikalı herifi ısırdığında sindirdiği Soya Sosu Bark Lee'nin North ve Marconi'yle psişik olarak iletişim kurabilmesini sağladı. Open Subtitles تناول الكلب صلصة الصويا عندما عض الرجل الجامايكي ، فسمحت لـ (بارك لي) بالاتصال الجسدي بالقطب الشمالي وبـ (ماركوني)
    Marky, Johnny Bark'ın oğluydu, ...Lindsay'nin zamanın yardımcı olduğu bir protestocu idi, ...sonra da öldü, ağaç yüzünden. Open Subtitles (مارك) هو إبن لـ (جوني بارك) ناشط ساعدته (ليندزي) مره لإنقاذ و قتل شجرة
    Marky Bark bazen onunla aynı odada olduğumdan bile habersiz oluyor. Open Subtitles ماركي بارك)، أحياناً لا يعرف) أني متواجدة معه بالغرفة نفسها
    Ve Malibu kolonisindeki hayatı paramparça olmuşken gayet sapasağlam bir Johnny Bark'tan gelen telefon arı kolonisinin durumunun da farklı olmadığını söylüyordu. Open Subtitles ومثل حياته في مستعمرة "ماليبو" كانت تنهار تلقى أتصال أن مستعمرة نحله ليست بحالٍ أفضل (من الحي (جوني بارك
    Bark, havalar gittikçe soğuyor. Open Subtitles (بارك)، إنّ الجو أصبح بارداً الآن.
    Sesini duymak çok güzel Bark. Open Subtitles كان رائعاً سماع صوتك، يا (بارك).
    " Ve Bark Troll haykırır..." Open Subtitles "ومتصيّد نباحِ صاحَ... "

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more