"baskının" - Translation from Turkish to Arabic

    • الضغط
        
    • الضغوط
        
    • الغارة
        
    • غارة
        
    • الطباعة
        
    elinin masanın üstünden tekrar yukarı yükselmesine izin vermeni istiyorum, ama sadece baskının gittiğinin hissettiğin zaman. Anladın mı? Sadece evet ya da hayır diye cevapla. TED تطوف ببطء إلى الأعلى تزامناً مع زوال الضغط ولكن بشرط أن تشعر بزوال الضغط أهذا مفهوم؟ فقط أجبني بنعم أو لا
    sadece baskının kalkmasını istediğinde, yukarı doğru böyle bir hareket yap, ama sadece baskının kalkmasını istediğin zaman. TED وعندما ترغبين بإزاحة الضغط ارفعي ذراعك إلى الأعلى، بهذه الطريقة ولكن فقط عندما ترغبين بإزاحة الضغط
    İstediğin kadar bekleyebilirsin, ama sadece baskının kalkmasını istediğin zaman yap. TED بإمكانك الانتظار قدر ما تشائين متى رغبتي بإزاحة الضغط
    Asilzadeleri üzerindeki baskının farkındayım. Open Subtitles أن قلقي الحالي يتركز على الضغوط المتركزة على سموه.
    Arkadaşlarım ona engel olmaya çalıştığı halde baskının arkasını getirdi. Open Subtitles لقد أكمل الغارة عندما حاول أصدقائي وقف الأمر
    Ama Robert orada değildi. Bir baskının ardından Rio Grande'nin karşı kıyısına geçmişti. Open Subtitles لم يكن (روبرت) موجوداً بل كان مشاركاً في غارة في الجانب الآخر لـ(ريو غراند)
    Ama ben yaşadığımız korku ve baskının daha kötü sonuçlar doğurabileceğini biliyordum. Open Subtitles و لكني كنت اعرف ان الضغط الذي كنا نعانيه من القصف المستمر كان من الممكن ان يجعلهم ينهاروا
    Tüm bu baskının seni yok edeceğini düşünüyor. Open Subtitles إنها قلقة بشأن كل هذا الضغط الذي هو عليك
    Ama kendi muhafazanı ele almanın ve üzerindeki baskının gitmesinin daha iyi olduğunu gördüğünden beri doğru olanı yapmaya meyilli oldun. Open Subtitles ولكن إختلاس النظر منذ ان كانت أوهيتك هي المفضلة دعي الضغط يخرج منها
    Küçük bir kasabadaki baskının nelere mal olabileceğini düşünemiyorum bile. Open Subtitles لا يمكنك تخيل الضغط الذي تولده البلدة الصغيرة
    Sen baskının ne olduğu hakkında bir şey bilmiyorsun. Tamam mı? Open Subtitles دعيني اخبرك, انت لا تعلمين اي شئ عن الضغط
    Belki bu baskının geldiği yerdi. Open Subtitles اتعرف, اشعر بتحسن ربما من هناك جاء الضغط
    Depo üzerindeki baskının bir bölümünü, ...elle kontrole geçirmeye çalışıyorum. Open Subtitles سأقوم بمحاولة تحرير بعض الضغط يدوياً ذلك لن يوقفه
    Fakat aynı zamanda şu anda bizim üzerlerinde oluşturabileceğimiz azami baskının altındalar ve bundan daha ötesinin de olabileceğini sanmıyorum. Open Subtitles لكنني أيضا لا أعتقدأن في هذه اللحظة أنهم تحت الحد الأقصى لمقدار الضغط الذي نحن فرضنا عليهم
    Isırmalarının tek nedeni barometrik baskının düşmesi. Böcekler bunu fırtınadan önce yapar. Open Subtitles السبب الوحيد للقيام بهذا هو إنخفاض الضغط الجوي، فالحشرات تفعل هذا قبل العاصفة
    Kırığa neden olan baskının kaynağı burası. Open Subtitles هنا حيث نشأت الضغوط التي تسببت في الكسور
    Eğer bunu kolaylaştırabilirsek sınır boyunca baskının birazının azaldığını göreceksiniz ve böylelikle Sınır Devriyesi'ndeki erkek ve kadınların insan ticaretine ve uyuşturucu kaçakçılığına odaklanmasını sağladığını da göreceksiniz. TED فإذا تمكننا من تسهيل ذلك؛ فسترون أن بعض الضغوط على الحدود قد خفّت مما يتيح للرجال والنساء من حرس الحدود التركيز على الإتجار بالبشر وكذلك منظمات الإتجار بالمخدرات.
    Bu baskının hedefi olacağı kesin. Open Subtitles فمن المؤكد أنّه هو الهدف المنشود من أجل هذه الغارة
    Ama efendim, bu son baskının sanıkların ihanetini doğruladığını görmüyor musunuz? Open Subtitles و لكن ، ألا ترى ذلك يا سيدي ؟ هذه الغارة تثبت المتهم متورط بالخيانة
    Bu senin ilk baskının mı olacak? Open Subtitles أهذه أول غارة لكَ؟
    Birçok insan 3B baskının bildiğimiz şekliyle üretimin sonunu getireceğini düşünüyor. TED يعتقد الكثير أن الطباعة الثلاثية الأبعاد ستكون نهاية التصنيع كما نعرفه.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more