"bastırmak için" - Translation from Turkish to Arabic

    • لقمع
        
    • لسحق
        
    • لتغطية
        
    • للقضاء على
        
    • لتروي
        
    Böylece ben ne zaman yaratıcılığa baksam aynı zamanda onun hayattaki her şeyde baktığım çağrıştırmaları bastırmak için kullandığım bu duygu veya yetmezlik olduğunu düşünürüm. TED ولهذ عندما انظر للابداعية انا ايضا افكر انها هذا الحس او عدم القدرة لقمع نظرتي في علاقات أي شئ في الحياة تحديداً.
    Romanya'da sivil savaşı bastırmak için NATO mücadelesi devam ediyor. Open Subtitles في رومانيا إحتلال منظمة حلف شمال الأطلسي يَستمر في محاولة لقمع الحرب الأهلية المتزايدة
    Bunun farkındayız. Vahşi doğamızı bastırmak için çok şey yaptık. Open Subtitles ندرك هذا، وقد عملنا كثيرا لقمع طبيعتنا العنيفة،
    30.000 Avustralyalının isyanı bastırmak için gizlice Burun'a gönderilmesini emretti. Open Subtitles أمر 30 ألف جندي استرالي سراً بالانتقال لمنطقة القرن الأفريقي لسحق التمرد
    Makineli tüfek, üst katta patlayan bombanın sesini bastırmak için kullanılmış. Open Subtitles الأسلحة الآلية كانت تستعمل لتغطية صوت الإنفجار العلوي
    Yerlileri bastırmak için ordu gönderilmişti. Open Subtitles تم إرسال الجيش للقضاء على السكان المحليين.
    Susuzluğunu bastırmak için koca Nil mi gerekiyor? Open Subtitles أتحتاج لنهر النيل بأكمله لتروي ظمأك ؟
    Muhalefeti bastırmak için son derece agresif yöntemlere ihtiyaç vardı. Open Subtitles تم إقرار معايير شديدة العنف لقمع المعارضة
    "Güney'in barbarları bastırmak için 6000 askere ihtiyacı var." Open Subtitles قطاع الجنوب بحاجة لـ6 الآف جندي لقمع البربر.
    Başkan; herhangi bir isyanı, kanunsuz birlikleri veya komploları bastırmak için askeri güçleri devreye sokabilir. Open Subtitles الرئيس لدية السطله الإستعانة بالقوات المسلحة لقمع أي تمرد والمؤامراة والتجمعات الغير قانونية
    Başkan; herhangi bir isyanı, kanunsuz birlikleri veya komploları bastırmak için askeri güçleri devreye sokabilir. Open Subtitles الرئيس لدية السطله الإستعانة بالقوات المسلحة لقمع أي تمرد والمؤامراة والتجمعات الغير قانونية
    Kuzeybatıdaki isyancıları bastırmak için onları gönderebilirsiniz. Open Subtitles أرسلهم إلى المنطقة الشمالية الغربية لقمع المتمردين.
    Kısaca tiranlar gücü ele geçirdi ve fakir insanların sesini bastırmak için onları öldürdü. Open Subtitles وسيطر الطغاة على السلطة لفترة وجيزة وإستخدموا البلطجة لقمع أصوات المواطنين الفقراء
    11 eyaletin valisi de olağanüstü hâl ilan etti ve ayaklanmaları ve protestoları bastırmak için milli muhafız teşkilatından yardım talebinde bulundu. Open Subtitles المحافظون في 11 ولاية أعلنوا حالة الطوارىء وطلبوا مساعدة الجيش لقمع الشغب والاحتجاجات
    SS bir darbe peşinde, ayaklanmayı bastırmak için ve Hitler'in Almanya'sını kurtarmak için Valkür'ü başlattık. Open Subtitles البوليس النازي يخطط لإنقلاب لقد بدأنا عملية فالكري لسحق التمرد , و حِفْظ المانيا الهتلرية
    Sayın Başbakanım, bu ayaklanmayı bastırmak için herhangi bir şey yapılmayacak mı? Open Subtitles سيّد رئيس الوزراء, شيء يمكن القيام به لسحق هذا التمرد؟
    Bu sözde isyanı bastırmak için istekliler. Open Subtitles إنهم متلهفون لسحق هذه الانتفاضة المزعومة.
    Çürük et kokusunu bastırmak için. Open Subtitles انها لتغطية الرائحة الكريهة من تحلل الانسان.
    Belli ki çürümenin kokusunu bastırmak için. Open Subtitles من الواضح لتغطية رائحة تعفن جثتنا المجهولة
    Stefan'ın dediğine göre bilinçaltındaki istekleri bastırmak için iyi bir yolmuş. Open Subtitles (ستيفان) قال لي أنّ الطريق للقضاء على نهم الدّماء طويلة.
    Susuzluğunu bastırmak için koca Nil mi gerekiyor? Open Subtitles أتحتاج لنهر النيل بأكمله لتروي ظمأك ؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more