"batı'ya" - Translation from Turkish to Arabic

    • إلى الغرب
        
    • للغرب
        
    • غرباً
        
    • في الغرب
        
    • الى الغرب
        
    • نحو الغرب
        
    • غربًا
        
    Ruslar, İranlılar Çinliler, Eritreliler, Kübalılar Batı'ya, güvenlikleri için geldiler. TED روسيون، إيرانيون، صينيون، إيريتيريون، كوبيون، جاؤوا إلى الغرب من أجل الأمان.
    Ruslar Batı'ya kısıtlı ölçüde yiyecek ve hammadde gönderdi. Open Subtitles رد الروس بالمثل، فقاموا بأنقاص كميات الطعام والمواد الخام المرسلة إلى الغرب
    Batı'ya şunu demeye başladılar: "El Kaide'ye dikkat edin. TED لقد بدؤواا يقولون للغرب: انتبھوا من القاعدة،
    Batı'ya dünyadaki yoksulluğu tanıtan resim. TED قدمت للغرب الفقر الحاد الموجود حول العالم.
    10.10'da kafeden ayrılıyorum, Batı'ya doğru. 10.11? Open Subtitles عند الساعه 10: 10 سأغادر المقهى واتجه غرباً, 10: 11؟
    Ve bu neden Batı'ya güvenmediğimizin bir göstergesi. Open Subtitles الآن لدى المتطرّفين اختبار أننا لا يمكن أن نثق في الغرب
    Araplar aynı zamanda Hindistan'dan Batı'ya fikir ihraç ediyordu. Open Subtitles قام العرب أيضًا بإستيراد الأفكار من الهند الى الغرب
    Araplar aynı zamanda Hindistan'dan Batı'ya fikir ihraç ediyordu. Open Subtitles بواسطة الباحثين و العلماء المسلمين جَلبَ العرب أيضاً أفكاراً من الهند إلى الغرب
    Adam geçen sene Batı'ya taşındı. Open Subtitles لقد انتقل الرجل إلى الغرب في العام الماضي زميل لي ألمح إلي
    Adam geçen sene Batı'ya taşındı. Open Subtitles لقد انتقل الرجل إلى الغرب في العام الماضي زميل لي ألمح إلي
    Babam öldü, ben de savaştan kaçmak için Batı'ya gidiyorum. Open Subtitles أبي قد مات ، و قد هربت إلى الغرب هرباً من الحرب
    Martha Batı'ya doğru giderdi. Open Subtitles كان صديقها يوماً ما ستعود مارثا مشياً إلى الغرب
    Vahşi Batı'ya geldi. Open Subtitles لأن القانون والنظام وصلوا إلى الغرب الموحش.
    Batı'nın bir dostu olarak bundan dolayı üzüntülüyüm. Bu yüzden, bugünkü hedefim Batı'ya yardım etmeye çalışmak. TED كصديق للغرب شعرت بالكرب لهذا لذا فإن هدفي اليوم هو محاولة مساعدة الغرب
    Sanırım, Batı'ya gelenlerin yarısı için bu böyle. Open Subtitles معظم النـاس الذين يأتون للغرب لا يعطون للشيء أهميـة، أعتقد
    Rus danışmanlar Batı'ya giden heyette bile Zim'e eşlik etti. Open Subtitles المستشارينالروسصاحبوازيم حتى اثناء زيارته للغرب
    Batı'ya doğru yola çıkmadan önce yapmam gereken çok şey var. Open Subtitles الكثير من الأشياء للقيام بها ، قبل أن نتجه غرباً
    Bu Escobar. Batı'ya doğru gidelim. Open Subtitles إنه إسكوبار ، فلنتجه غرباً حدد الموقع يا موراليز
    Ve bu olaylar bizim Batı'ya güvenemeyeceğimizin kanıtı oldu. Open Subtitles الآن لدى المتطرّفين اختبار أننا لا يمكن أن نثق في الغرب
    Yılın 6 ayı kar yağan Orta Batı'ya nasıl gelebildiniz peki? Open Subtitles كيف انتهى بكم الأمر في الغرب الأوسط؟ الثلج على الأرض ست أشهر بالسنة؟
    Batı'ya doğru yola çıkıyorum. Arabamda senin için güzel kahvem var. Open Subtitles أنا على وشك الذهاب الى الغرب, ياصديقي لقد اشتريت قهوة رائعة لك, هي في السيارة
    Hayır, düşündüm de... belki de Batı'ya giderim... Open Subtitles ... لا، ولكنى افكر ... فى التوجه الى الغرب
    Doğu'daki halk, diyebilirim ki Batı'ya iç çekerek bakıyordu. Open Subtitles بدأ الناس في الشرق ينظرون نحو الغرب بلهفة إذا صح القول
    Halkın Batı'ya baskın yapmak için emir vereceğini beklerken sen her sene onları hayal kırıklığına uğratıyorsun. Open Subtitles كل عام، شعبكَ يتساءل متى ستأمُر بغارة أخرى غربًا وكل عام تخيّب أملهم.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more