Baykuşlar birbirinin önünden uçup gidiyorlar ve onlara sarı gözlerle bakıyorlar. | Open Subtitles | سرب من البوم,ينظُر أليك بعيونهم الصفراء. |
Baykuşlar, kurbanının yaydığı ısıyı algılayabilir. | Open Subtitles | البوم يمكنه أن يرى الحرارة جسم ضحيتهم تنبثق |
Baykuşlar etçildir, küçük kuşlar ve hayvanlarla beslenirler. | Open Subtitles | يتغذي البوم على حياة الحيوانات الحيوانات والطيور الصغيرة |
Ve daha da kötüsü Baykuşlar'ın alay konusu oldum. | Open Subtitles | و الأخبار الأسوء أنا الموضوع الرئيسي في حفل شواء البومه الخيري |
Baykuşlar burada Sun Quanhui ve ekibi tarafından tedavi ediliyorlar. | Open Subtitles | هنا البوم يعطي رعاية طبية من صن كواني وفريقه. |
Bu yüzden bu Baykuşlar nehir kenarlarında balık avlar. | Open Subtitles | وذلك ما يدعو البوم لصيد السمك على طول ضفاف النهر |
Baykuşlar tünedikleri yerden etrafı gözetlerken köpek akşam yemeğinin kokusunu alıyor. | Open Subtitles | بينما تُراقب طيور البوم من مجاثمها، يتشمم الكلب عشاءه |
Bazen çöldeyken, Baykuşlar bitap düşer ve yere yığılır. | Open Subtitles | في الصحراء قد يصاب البوم بالتعب والانهيار، فينام تحت صوء القمر |
Baykuşlar fare; çatlaklar da çatlakları yer ve senin aksine, niyetleri açıkça bellidir. | Open Subtitles | البوم ياكلون الفئران و المدمنون الهيرووين. |
Karlı Baykuşlar yakında varacak kartanesi sepetleri alıp kış ormanlarına götürecek . | Open Subtitles | سيأتي البوم الشتوي قريباً ليأخذون سلال حبات الثلج إلى الغابات الشتوية |
Üzgünüm Brick ama Baykuşlar çocukların bir yansımamız olduğuna inanır. | Open Subtitles | الدروس من وتتهرب بريك آسف, أنا يعتقدون البوم لكن أطفالنا بأن لأنفسنا إنعكاس |
Lavon Baykuşlar'ın desteğini mi aldın? | Open Subtitles | محال , احقا حصلت للافون علي تأييد البوم ؟ |
Ve ben de:"Baykuşlar yedi ve umrumda bile değil" dedim çünkü çok mutluydum. | Open Subtitles | وأنا مثل، البوم آكلها، لا أهتم حتى لأنني كنت سعيد جداً |
Dayandım, çünkü Baykuşlar kollarımı parçaladı. | Open Subtitles | صمدت لأن البوم شبع من ذراعيّ ولم يبقي أي مجال لقدميّ |
Bu arada Sue, tuhaf sevgilin kendini ağaca zincirlemiş Baykuşlar için bağırıyordu. | Open Subtitles | سو، بالمناسبة حبيبك غريب الأطوار مقيد بشجرة في الخارج ويصيح بشأن البوم أو شيء من هذا القبيل |
Baykuşlar Divanı yaptıklarının bedelini ödemeli. | Open Subtitles | منظمة محكمة البوم لابد أن يدفعوا ثمن ما فعلوا |
Tüm bunlar, ...Baykuşlar Divanının harekete geçirdiği her şey, ...yaptığım her şey, seni bu ana hazırlamak içindi ve bundan sonra seni seçmiş vizyona sahip kişiye götüreceğim seni. | Open Subtitles | كل هذا كل شيء تورطت فيه محكمة البوم كل ما فعلته، كان لإعدادك لتلك اللحظة |
Sevgili Baykuşlar, geçen hafta kişisel hayatımın, A.B. ile olan ayrılığımın Gainey'yle olan düşmanlığımın BlueBell'in çıkarlarının önüne geçmesine izin verdim. | Open Subtitles | أعزائي أعضاء, البومه الأسبوع الماضي تركت حياتي الشخصية كما تعلمون إنفصالي عن أي بي عدائي مع كل ما يخص غايني |
Olacakları ya da zamanını bilemeyiz... ama Roadhouse'da Baykuşlar var. | Open Subtitles | لا نعرف ما سيحدث ولا موعد حدوثه، ولكن هناك بوم في حانة "رودهاوس". |
Baykuşlar, mütemadiyen ötüşleriyle bizi sağır edecek. Güneş saati işe yaramaz hale gelecek. | Open Subtitles | البومات سيصمّون أذاننا بصياحهم المتواصل، الساعة الشمسية ستزول فائدتها |
Bu tepelerin dışında başka kim insanları Baykuşlar gibi yere sererdi? | Open Subtitles | من ذلك الذي يسقط الناس مثل البومة تكوّر خارج التلال |
Ülke birinciliği kazanan takım bu. Baykuşlar. | Open Subtitles | هذا هو الفريق الذي (فاز بالرابطة فريق (أولوس |
Hem rakun köpek hem de Baykuşlar için başarılı bir gece avı oldu. | Open Subtitles | إنه ليلة صيدة ناجحة لكلا الكلب الراكوني والبوم |