"beşir" - Translation from Turkish to Arabic

    • بشير
        
    • باشر
        
    - Metin ol Müştak. - Beşir, kahve? Open Subtitles تشجع يا مشتاق بشير أتريد قهوة؟
    Beşir Lazhar. Merhaba, Bayan Vaillancourt. Open Subtitles بشير لزهر مرحبا سيدة فيلانكورت
    Üzgünüm ama işler böyle yürümüyor, Bay Beşir. Open Subtitles اعتذر ، ليس هكذا تسير الامور سيد بشير
    Bağlantısının numarası var ama Beşir'in yok. Open Subtitles عِنْدي العددُ إلى الإتصالِ لَكنِّي ما عِنْدي العددُ إلى باشر.
    Arif ve Beşir'i bulmalısın. Open Subtitles تَحتاجُ لإيجاد عارف وأنت تَحتاجُ لإيجاد باشر.
    Beşir'in anlamı "müjdeci"dir. Open Subtitles بشير تعني ، حامل الاخبار الجيدة
    Beşir Pazar'la ödevlere son! Open Subtitles لا مزيد من الوظائف في حصص بشير
    Beşir ve Uzman Çavuş Tyler ikmal kamyonlarından birindeymiş. Open Subtitles ."يبدو أن "بشير" و متخصصاً يُدعى "تايلر .كانوا على شاحنة الإمدادات
    Beşir ve Tyler konvoydan ayrılıp bütün yolu yalnız gelmişler. Open Subtitles .تايلر" و "بشير" هربوا من البلاد عبر الشاحنة"
    Beşir inip bize bunu söylemek için buraya kadar gelmiş. Open Subtitles "و تعطلت الشاحنة وترجل "بشير سيراً بقية الطريق ليخبرنا .بهذه المعلومات
    Beşir Toabal, enerji hukuku. Open Subtitles بشير طوبال قانون طاقة
    Şeyh Ali Beşir, üst düzey Şii din adamı. Cassidy koruyacak. Open Subtitles الشيخ (علي بشير)، كبير رجال الدين الشيعة وهو لـ(كاسيدي)،
    Sanki, Beşir posterlerinin altında mermilerin arasında vals gösterisi sergilemek istiyordu. Open Subtitles كأنه أراد أن يستعرض مهارته في رقص "الفالس" بين الرصاص و ملصق (بشير) فوق رأسه
    Beşir'in yandaşları da 200 metre ileride intikam almak için hazırlanıyorlardı. Open Subtitles و تابعو (بشير) يحضّرون لانتقامهم الكبير علىبعد200ياردةفقط:
    Benim için David Bowie neyse Beşir de onlar için oydu. Open Subtitles (بشير) بالنسبة لهم كان كان ك(ديفيد بوي) بالنسبة لي
    Hâlâ bana sadık adamlar var. Beşir de bunlardan biri. Open Subtitles هناك رجال لا زالوا مخلصين لي، (بشير) أحدهم
    Beşir ilk fırsatta bileklerimdeki kelepçeyi açacak ve benim için, arabaya bir silah koyacak. Open Subtitles وقتما يقدر، (بشير) سوف يمرر لي مفتاح الأصفاد، ولقد وضع مسدساً في السيارة لأجده
    Dert etme, Beşir. Open Subtitles ليس بالامر المهم بشير
    Burada kalan Chaudhry Beşir adında birini arıyorum. Open Subtitles أَبْحثُ عن شخص ما الذي بَقى هنا مسمّى شابوري باشر.
    Beşir'in e-postasının kaynağını arıyorlar, değil mi? Open Subtitles هم يُحدّدونَ مصدر آي بي مِنْ بريد باشر الإلكتروني، حقّ؟
    Beşir'in aradığı numaralardan biri Lahor'da sabit hat. Open Subtitles إحدى الأعدادِ التي باشر دَعا هَلْ سلك مواصلات في لاهور؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more