| Beatrice, beni dinle. Cehennem'in çemberlerine senin için göğüs gerdim. | Open Subtitles | بياتريس أنصتي إلي لقد تجاوزت دوائر الجحيم كلها من أجلك |
| Sadece sevgili Beatrice'imi aramak için buradayım fazlası için değil. | Open Subtitles | أنا أسعى فقط وراء محبوبتي بياتريس و لا أحد آخر |
| Beatrice, beni dinle. Senin için Cehennem'in çemberlerine göğüs gerdim. | Open Subtitles | بياتريس أنصتي إلي لقد تجاوزت دوائر الجحيم كلها من أجلك |
| Burada Grace çalışanlarını sorguluyoruz, Beatrice'i değil. | Open Subtitles | نحن نحقق مع موظفى شركة جريس و ليس بيتريس |
| Bu dava Beatrice' e karşı bir dava. Yalan söylüyor. Git ve onu yakala. | Open Subtitles | هذه هى القضية الأهم ضد بيتريس ، إنه يكذب اذهب إلى هناك و اثبت كذبه |
| Kutsal Tanrım, eğer bir ruh kurtarılacak ise ne olur Beatrice olsun. | Open Subtitles | ربي,إن كان مقذّرا لروح واحدة فقط أن 'تعتق فأرجوك أن تكون بياترس |
| Aslında, Dante'nin cehennem çukurlarına doğru olan korkusuz yolculuğuna ve Araf Dağı'nın yükseklerine çıkmasına yol açan Beatrice idi. | TED | في الواقع، إنها بياتريس التي دفعته بأن يقوم برحلة جريئة في حفر الجحيم وحتى شرفات جبل المطهر. |
| Beatrice Uganda da yaşıyordu, Kongo sınırına yakın bir yerde, ve Dai Manju gibi okula gitmemişti. | TED | بياتريس كانت تعيش في أوغندا على الحدود مع الكونغو، وتماما مثل داي مانجو، لم تذهب للمدرسة. |
| Bir tanesi de Beatrice'in ailesine gelir. O keçinin ikiz yavrusu olur. | TED | وإحداهن انتهي بها الأمر لتصل لوالدي بياتريس. وأنجبت الشاة توائما. |
| Edgar, Beatrice, Spencer, siz, şehir merkezine. | Open Subtitles | إدغار ، بياتريس ، سبنسر توجهوا إلى وسط المدينة |
| Beatrice, saat 8.30'da Arden'i duymuş ve bu da zamanı daha iyi sınırlıyor. | Open Subtitles | وقد سمعت بياتريس صوت اردن الساعة الثامنة والنصف,مما يُضيق الوقت بطريقة جميلة |
| Beatrice Lippincott, o gece Arden'i görmeye bir kez daha geldiğinizi söyledi. Niçin? | Open Subtitles | تقول بياتريس انك قمت بزيارة الرجل ثانية هذا المساء, لماذا ؟ |
| Bayan Beatrice'ten acil bir telefon geldi. Hormon tedavisiyle ilgili endişeleri varmış. Tamam. | Open Subtitles | هناك اتصال عاجل من السيدة بياتريس قلقة بخصوص علاجها بالهرمون |
| Beatrice'i arayan kişi. Geçmeme izin ver ki onu bulabileyim. | Open Subtitles | أنا الذي أتيت باحثا عن بياتريس دعني أمر,حتى أتمكن من إيجادها |
| Anderson ve W.R. Grace, Beatrice Gıdalarına karşı | Open Subtitles | أندرسون و الجميع ضد جريس و بيتريس للأغذية |
| Beatrice ile ilgili soruya "Hayır" yanıtını verdi. | Open Subtitles | و بالنسبة لشركة بيتريس فقد أجابت بلا للسؤال الأول |
| Bu da atık bulaşması ile ilgili ikinci ve üçüncü soruyu geçersiz kılıyor, ve Beatrice aleyhine açılan davayı sona erdiriyor. | Open Subtitles | فى كل بنوده و الذى يجعل السؤال الثانى و الثالث بلا أهمية و بذلك تنتهى القضية ضد بيتريس |
| Beatrice sahneye ilk çıktığında 18 yaşındaydı. | Open Subtitles | بياترس كان 18 عام عندما جعلته يظهر اول مرة. |
| Bu mekan ahlaksızlık ve rezilliğe batmış Beatrice Lippincott. | Open Subtitles | هذا المبنى,يا بياترس ليبينكوت,هو بالوعة من الفساد والتلهف الجنسى |
| Gelen postalara göre ismi Beatrice Wychwood ve hayır, ortalıkta yok. | Open Subtitles | مكتوب في البريد أن أسمها (باتريس ويتشوود), و كلا, ليست بالجوار |
| Uza bakalım Beatrice. Yine kızım olması gerektiğinde ben seni bulurum. | Open Subtitles | انصرفي الآن يا (بيترس) وسأجدكِ في المرة القادمة التي أحتاج لابنة |
| Acele etmeliyiz. Beatrice daha fazla bekleyemez. | Open Subtitles | علينا أن 'نسرع,فبياتريس لا يمكنها الإنتظرا طويلا |
| Beatrice olayını geri getirdi. Onu da burada bulmuşlardı. | Open Subtitles | اعادنى للوراء ,لبياتريس ,هنا حيث وُجدت |
| Lady Beatrice Somerset, katılacağına dair söz verdi. | Open Subtitles | ليدي بيترك سميرسيت وعدت بأني تاتي |
| Beatrice daha kalabalık olduklarını söylemişti ve haklıymış. | Open Subtitles | قالت (بيرتيس) إن ثمّة المزيد منهم بالخارج، وقد صدقَت. |
| Profesörü, Beatrice Linley vurmuş. | Open Subtitles | بتريشيا لينلي هي من أطلقت النار |