"bedava bilet" - Translation from Turkish to Arabic

    • تذاكر مجانية
        
    • تذكرة مجانية
        
    • تذاكر مجانيّة
        
    • بطاقة مجانية
        
    Hayır işi yapıyoruz burada, bedava bilet diye bir şey yok. Open Subtitles ,حسنا, إنها للعمل الخيري لذا لن يكون هناك أي تذاكر مجانية
    Tamam yapabileceğimin iyisi değil tabii, Radyo Froggy'i ararız Justin Bieber'ın tur yöneticisi olduğumuzu ve bedava bilet dağıttığımızı söyleriz. Open Subtitles هذا ليس أفضل ما لدي لكن نستطيع الاتصال عليه و نقول أننا مديران جستن بيبر و أننا نوزع تذاكر مجانية
    Tamam yapabileceğimin iyisi değil tabii, Radyo Froggy'i ararız Justin Bieber'ın tur yöneticisi olduğumuzu ve bedava bilet dağıttığımızı söyleriz. Open Subtitles هذا ليس أفضل ما لدي لكن نستطيع الاتصال عليه و نقول أننا مديران جستن بيبر و أننا نوزع تذاكر مجانية
    Hayır, bir bileti daha yarı fiyatına alırsanız size iki bedava bilet vereceğiz. Open Subtitles سنعطي لكن تذكرة مجانية لا، تذكرتان مجانيتان إذا اشتريتن واحدة أخرى بنصف الثمن
    Kim tahmin edebilirdi? Ana ligdeki bir maça bedava bilet ama izleyemeyecek kadar gergindim. Open Subtitles تذكرة مجانية لحضور مباراة رسمية، ولكنني كنت متوتر على الإستمتاع بالمباراة
    İkisi için de bedava bilet istiyorum. Open Subtitles سأحصلُ على تذاكر مجانيّة.
    bedava bilet! Kazandım, kazandım, tekrar kazıyabileceğim! Open Subtitles بطاقة مجانية سيدي ربحت، ربحت، يمكنني الحك ثانية
    Bunun üzerine Erik, bedava bilet istemek için iki gün beklemek zorunda kalmıştı. Open Subtitles إريك بعد ذلك كان عليه أن ينتظر يومان قبل أن يطلب منه تذاكر مجانية
    Masalarda paranızı kaybettiniz ve size, kendinizi öldürmeyesiniz diye bu şov için bedava bilet verdiler. Open Subtitles لقد فقدتم المال على الطاولات والآن تحصلوا على تذاكر مجانية لهذا حتى لا تقتلوا انفسكم
    Cathay Pacific Havayolları ile aramızda harika bir anlaşma var bana fotograf karşılığında bedava bilet veriyorlar. TED كان لدي هذا العرض الرائع من شركة طيران كاثي باسيفيك لعدة سنوات، حيث كانوا يعطونني تذاكر مجانية على جميع خطوطهم في مقابل التصوير الفوتوغرافي.
    New York'taki her spor aktivitesine bedava bilet alabiliyorum. Open Subtitles أستطيع الحصول على تذاكر مجانية لأي حدث في (نيويورك)
    Herkes, Epsom'daki yarışlara gitti. bedava bilet aldılar. Open Subtitles الجميع في سباق (أبسوم) منحوا تذاكر مجانية
    bedava bilet alırsın. Open Subtitles تذاكر مجانية لك
    Bale Topluluğu'na bedava bilet alabilmek için Kennedy Center Kurulu'na girmek... Open Subtitles الإنضمام إلى مجلس مركز (كيندي) لكي يمكن أن تحصل على تذاكر مجانية إلى الباليه...
    Yazdığım müzikale senin için bedava bilet var. Open Subtitles لديّ تذكرة مجانية من أجلك لتشاهدي المسرحيّة الموسيقية التي كتبتها
    Bir bileti daha yari fiyatina alirsaniz size iki bedava bilet verecegiz. Open Subtitles سنعطي لكن تذكرة مجانية لا، تذكرتان مجانيتان إذا اشتريتن واحدة أخرى بنصف الثمن
    Çünkü öğretim yılının sonuyla birlikte, kendime bedava bilet almaya yetecek kadar milim olacak ve yeme, dua etme ve sevdiğim yerlere gitmeyi planlıyorum. Open Subtitles لإنه وبنهاية العام الدراسى سأحصل لنفسى على تذكرة مجانية وأنا أخطط للأكل ، والصلاة ، والحُب بطريقتى من خلال هذا المكان
    Oh, wow, görmek istemediğim bir oyuna bedava bilet. Open Subtitles يا للهول! ، تذكرة مجانية لمسرحيّة لا أريد مشاهدتها
    bedava bilet! bedava bilet! Open Subtitles بطاقة مجانية، بطاقة مجانية

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more