"bedenimin" - Translation from Turkish to Arabic

    • جسدي
        
    • جسمي
        
    • جسدى
        
    • لجسدي
        
    • وكأنني أتفرج
        
    • يظل جثماني على
        
    bedenimin daha feminen nitelendirilen bölümleriyle hep başım dertteydi: göğsüm, kalçalarım, sesim. TED عانيت دائماً مع مناطق جسدي التي قد تُنعت بالنسائية كصدري والفخذين وصوتي.
    Belki fazladan ses çıkarmak için bedenimin diğer kısımlarını kullanabilirim." TED ربما أستطيع إستخدام جزء آخر من جسدي لعمل أصوات إضافية."
    Kendi bedenimi tanımak ve bedenimin içinde rahat hissetmek trans biri olarak hayat boyu bir yolculuk oldu. TED اكتشاف جسدي وكيفية ارتياحي معه كعابر جنسياً رحلة تستمر طوال العمر.
    Şeytani bedenimin her hücresi bana yeşil gözlü adama ihanet etmemem gerektiğini söylüyor. Open Subtitles كل عضمة في جسمي الشرير تقول لي أن لا أخون صاحب عيون الخضراء
    Onlar bedenimin oğullarıydı ama ruhumun oğlu olamadılar. Open Subtitles كانوا من جسدى و لم يكونوا ابدا من روحى
    Bu yüzden bedenimin içinde ve feminenliği ifade ediş biçimlerimle daha rahat hissetmek için her gün çalışıyorum. TED إذاً أعمل يومياً أن أرتاح داخل جسدي وعن طرق تعبيري للأنوثة.
    Bu günlük rahatsızlık, hem eylemlerimi hem de bedenimin, toplumsal cinsiyetimin nasıl görüneceğinin gerçekliğini inşa etmeme yardım ediyor. TED عدم الارتياح اليومي يساعدني على بناء قوة وأصالة في كيفية إظهار جسدي ونوعي.
    Keşke, keşke bedenimin neden olduğu kısıtlamalar olmadan bu fikirlerin engelsiz bir şekilde ortaya çıkmaları için bir yol olsaydı. TED لكن ماذا لو كان هناك طريقة لتخرج هذه الأفكار دون أي عائق من القيود التي تحتمها علي جسدي.
    hala oluyor. Ve ben bedenimin bütün parçalarıyla umuyorum ki hiç kimse TED وآمل بكل ذرة من جسدي أن أحداً لم يسمع.. لا أختي ولا صديقتي الحميمة، وبالتأكيد ليس ابنة أختي.
    giderek kötüleşiyordu. O yüzden makinadan kalktım, ve oturma odamda yürürken bedenimin içindeki her şeyin, çok ama çok yavaşladığını fark ettim. Ve her adımım kaskatı, iyice ağır, TED يزداد سوء. فتركت الجهاز وأنا أمشي على أرضية غرفة المعيشة وأدرك أن كل شيء داخل جسدي قد أصبح بطيئاً.
    Ve banyomda duşa girmek üzere dikilirken bedenimin içinde süren diyaloğu net bir şekilde duyabiliyordum. Küçük bir ses şöyle diyordu: TED وأنا أقف في الحمام استعداداً للاستحمام، وأسمع فعلاً الحوار داخل جسدي.
    Ve koluma bakınca anladım ki bedenimin sınırlarını artık tanımlayamıyordum. TED وأنا أنظر لأسفل لذراعي وأنا أدرك أنه لم أعد أحدد حدود جسدي.
    bedenimin mekânda kapladığı yeri tanımlayamadığımdan, kendimi devleşmiş, genişleyip yayılmış hissediyordum. Tıpkı şişesinden çıkmış bir cin gibi. TED لأنني تعذر علي تحديد وضع جسدي في الفراغ، شعرت بالضخامة والتمدد مثل جني خرج للتو من قمقمه
    TED' de bulunmanın ilginç yanlarından biri de şu: Ben daha çok bedenimin içinde yaşıyorum, artık pek fazla kafamın içinde yaşamıyorum. TED حول التواجد في مؤتمر تيد ، والشئ المثير للغاية هو اني أعيش في جسدي كثيرا ، و اني لا اعيش في رأسي كثيرا
    Gelin, diliniz ağzımın derinliklerine dalsın, elleriniz bedenimin surlarını aşsın. Open Subtitles تعال, واجعل لسانك يغوص داخل خندق فمي دع يديك تقتحم أسوار جسدي
    Bir anda korkunç iğrenç bir cüzam kabartısıyla şişti, katılaştı yumuşak, sapasağlam derisi bedenimin. Open Subtitles فلم يلبث ان شاعت فيه القروح كاني مجذوم ذميم الجلد كريهة على كل جسدي الناعم
    Eğer bu bana olduysa o zaman bir süredir sürekleniyorumdur ve kapsül bedenimin canlandıramayacağını tespit etmiştir. Open Subtitles إن حصل لي ذلك فقد بقيتُ هائمة لفترة طويلة وارتأت الحاوية أنه لا فائدة من إنعاش جسدي
    Yok olmuş bedenimin ve yok olmuş evliliğimin mutluluğunuza gölge düşürmesine izin vermeyin. Open Subtitles لا تدعوا جسدي الهالك و زواجي الهالك أن يقف في طريق سعادتكم
    Ve operadakilerde olduğu gibi iyi bir vibrato değil bu benim tüm bedenimin korkuyla sarsılmasıydı. TED و هذا ليس من النوع المحبب من الاهتزاز، كالذي يمتلكه مغني أوبرا، إن جسمي يرتعش بأكمله من الخوف.
    Şu bedenimin örtüsü kanımla boyandı Open Subtitles هذه الطرحة على جسدى لونتها بدمائى
    Onu üç boyutlu düşüneceğim. Yani şimdi sadece önümde duran bir harftense bedenimin de içine girebileceği bir boşluk. TED أنا سأفكر بها كشكل ثلاثي الأبعاد. الآن، بدلاً من كونها مجرد حرف أمامي، أنها مساحة التي يمكن لجسدي ان يذهب لداخلها.
    İşte oradaydım, mezuniyet günümde bedenimin dışına çıkmış, yukarıdan kendime bakıyor ve düşünüyordum... Open Subtitles وبعد ذلك وجدت نفسي واقفاً في حفل التخرج. وكأنني أتفرج عن بعد. أنظر إلى نفسي وأفكر،
    "bedenimin Virginia'nın soğuk havasında tutulmasını eyaletten istedim," Open Subtitles "طلبتُ أن يظل جثماني على حاله،وأن يُحفظ بواسطة هواء(فيرجينيا)"

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more