| O yoğun bakım odasında, babamın bedenine doğru yürüdüm ve titreyen bir ses ve gözyaşlarıyla alfabeyi saymaya başladım. | TED | في غرفة العناية المركزة تلك، توجهت نحو جسد والدي، وبصوت مرتعش تخنقه العبرات، بدأت أقرأ عليه الحروف الهجائية. |
| Kendi bedenine hapsolmak... Bir beden ki hiç bir emre karşılık vermez. | TED | أن تكون عالقاً في داخل جسدك، في جسد لايجيب للأوامر. |
| Bu mızrağı bedenine saplamayı ne kadar istediğimi bildiğin halde mi.? | Open Subtitles | مع العلم بأن يدى هذه يجب أن تتألم لتدفع هذا الرمح فى جسدك |
| Daha önce sürmediğin bir kiralık aracı sürerken yeni robot bedenine alışman biraz zaman alıyor. | TED | وعندما تقودون سيارة مستأجرة ربما لم تقودوها من قبل، يستغرق الأمر منكم بعض الوقت حتى تعتادوا على جسم روبوتكم الجديد. |
| Ve onun ellerini ezberledim, ruhunun halen bedenine bağlı olmasından dolayı minnettarlık duydum. | TED | وحَفِظْتُ يديه، وشعرت بالامتنان الشديد لأن روحه ما تزال في جسده. |
| Kızın bedenine uygulanan basınç, kuvvetin kolunuzun üstündeki onunla temas eden alana bölünmesi ile hesaplanabilir. | TED | الضغط الذي طبق على جسدها يمكن ان يحسب بالقوة مقسمة على مساحة سطح ايديك التي احتكت بها |
| Okulda, sinir gazinin insan bedenine etkilerini... - ...detaylica anlatmak münasip mi sence? | Open Subtitles | في المدرسة، أتعتقد أنّه مُلائم الشرح بالتفصيل تأثير غاز الأعصاب على الجسد البشري؟ |
| İnsan bedenine saygı duymayı tekrar öğrenmemiz gerek. | Open Subtitles | فعلينا أن نتعلم إحترام جسد الإنسان من جديد |
| Yaralı parçacıklar, hastanın bedenine daha derin girerek kaçarlar. | Open Subtitles | كما ترين، تهرب الجزيئات الجريحة بدفن نفسها لمسافة أعمق في جسد المريض |
| Eğer bayan bir astronotun bedeni erkek astronotun bedenine değerse, | Open Subtitles | فإذا لامس جسد رائدة الفضاء جسد رائد الفضاء |
| Eğer çobanın gerçekten bizi ayırabilcek gücü varsa bütün hayatım boyu seninle birlikte olmak için kocanın bedenine girmek benim için bir çocuk oyunu. | Open Subtitles | إذا كان الراعى يملك القوة لفصلنا لقد كان دخولى الحقيبة مجرد لعب أطفال أن جسد زوجك الأن سيبقى معك طوال حياتى |
| Bazıları onun şeytan, ...bir vampirin bedenine girmiş şeytani bir ruh olduğunu düşündü. | Open Subtitles | ظن البعض أنه كان شيطاناً روح شريرة في جسد مصاص دماء |
| Bir elektrik akımı boşlukta hareket ediyor ve bedenine ve beynine yerleşiyor. | Open Subtitles | إنها شحنة كهربائية تجد طريقها عبر الكون وتحط في جسدك ورأسك |
| Bir elektrik akımı boşlukta hareket ediyor ve bedenine ve beynine yerleşiyor. | Open Subtitles | إنها شحنة كهربائية تجد طريقها عبر الكون وتحط في جسدك ورأسك |
| Belki kız sadece senin sıska, mızmız erkek bedenine sıkışmış kız bebeklerini istemiyordur. | Open Subtitles | ربمـا لم ترغب فقط في إنجاب صغارك النحيفين المنتحبين الذين هم فتيات في جسم فتيان |
| Sihler, ruhun ceninin bedenine 13.haftada girdiğine inanıyor. İlginç. | Open Subtitles | الأسياخ يؤمنون بأن الروح تدخل جسم الجنين في الأسبوع الثالث عشر |
| Odada, babamın bedenine bakarak ve gülümseyerek uzun süre sessizce durdu. | Open Subtitles | "في غرفتـه، وقفت بهدوء تـام لفترة طويلة أمـام جسده وهي تبتسم |
| Kanın sıçrama şeklinden,... bedenine ilk bıçağı, duvarın... orada sapladığını inanıyoruz. | Open Subtitles | من أثار الدماء قدرنا أن أول طعنه في جسدها كانت هناك مقابل الحائط |
| Onun bedenine girmemin nedenine gelecek olursak, 6.Şube'nin koruma kalkanlarını tek başıma başka türlü geçemezdim. | Open Subtitles | دخلت لهذا الجسد بسبب أنّي لم أستطع التغلّب على حواجز القسم السادس التفاعليّة، |
| Taşı kullanarak ruhunu başka bir adamın bedenine tutturdum. | Open Subtitles | و لقد إستخدمت الحجر لكي أقوم بربط روحك بجسد رجل أخر |
| O anıları kullanarak onu bedeninden çıkar... böylece bedenine dönebilirsin. | Open Subtitles | استغل ذكرياتها كي تبعدها عن طريقك كي تعود إلى جسمك. |
| Kendi bedenine geri döndüğünde beni göremeyeceksin. | Open Subtitles | كيف وصلنا إلى هنا , أتعلمين ؟ بعد ما ينتهي كل هذا عندما ترجع لجسدك لن تستطيع أن تراني |
| Çok geç olmadan bedenine geri dön. | Open Subtitles | أرجع إلى جسدكَ قبل أن يفوت الأوان. |
| - İnsan bedenine tapmak itibar kaybettirmez. | Open Subtitles | ليس هُناك شيءٌ من الانحطاط في الإعجاب بالجسد البشريّ |
| bedenine dokunduğum an elektrik şoku hissettim. | Open Subtitles | في الثانية التي مسست بها جسمه أحسست بصدمة كهربائية |
| Odette kıyafete 10.000'lerce dolar harcıyor fakat bu faturalara göre hiçbiri kendi bedenine uygun değil. | Open Subtitles | أنفقت عشرات الآلاف على الملابس، لكن لا شيء بمقاسها وفقاً لهذه الإيصالات. كلّ شيءٍ في مقاس أربعة. |
| Kalbimi, kalbine ruhumu, ruhuna ve bedenimi, bedenine katıyorum. | Open Subtitles | اضم قلبي إلى قلبك وروحي إلى روحك ولحمي إلى لحمك |
| Biraz bekle de bedenine uyan bir şey bulayım. Hey, Mustang'ler. | Open Subtitles | هو الكثير من القماش، لكن نعم, أحتاج وقتاً للبحث عن حجمك |