| Bu çitleri yapması için marangozu altı ay beklemiştim. | Open Subtitles | لقد انتظرت ستة أشهر لنجار الشركة ليركب هذا السور |
| - Bir şey değil. Bir keresinde Disneyland Park'ta Indiana Jones treni için üç saat beklemiştim. | Open Subtitles | لقد انتظرت لثلاث ساعات لأركب قطار انديانا جونز في ديزني لاند باريس |
| Sonra o kadar uzun süre beklemiştim ki bunu önüme gelen herhangi biriyle yaşayamayacağımın farkına vardım. | Open Subtitles | ومنذ ذلك انتظرت طويلا اعتقدت أني لا أستطيع أن أعطيه لأي شخص |
| O kadar çok beklemiştim ki. Bulmak için bunca yol tepip geldiğim şey bu muydu? | Open Subtitles | إنتظرت مثل هذا الوقت الطويل و جيت من بعيد علشان دة؟ |
| Nişanlandığımız zaman seni beklemiştim ama her şey cehenneme döndü. | Open Subtitles | إنتظرتك عندما كُنا مرتبطن وكل هذا ذهب إلى الجحيم |
| İşte böyle bebeğim. Hayatım boyunca bir hizmetçim olsun diye beklemiştim. | Open Subtitles | أجل، عزيزتي، إنتظرتُ طوال حياتي لأحظى بخادمة. |
| Senden imza almak için sırada beklemiştim. | Open Subtitles | لقد انتظرتُ في الصف لتوقع... على الكتاب. |
| Bayan Coto... 10 yıl gelmesini beklemiştim. | Open Subtitles | " آنسة " كوتو لقد إنتظرته سنوات ليأتي |
| Bir keresinde bir kadının evinin önünde onu yatağa atmak konusunda ne kadar ciddi olduğumu göstermek için beş gün boyunca beklemiştim. | Open Subtitles | انتظرت فتاه خارج بيتها لمده 5 ايام فقط من اجل اظهار لها كم انا جاد من اجل خطف قلبها |
| Bir keresinde saçımı kestirmek için bir buçuk saat beklemiştim. | Open Subtitles | ذات مرة انتظرت ساعة ونصف للحصول على قصة شعر |
| Sen gene iyisin. Bir keresinde Eylül için bir yıl beklemiştim. | Open Subtitles | هذا لا شيء, ذات مرة انتظرت سنة كاملة لسبتمبر |
| Sabah sen yarım saat geç kaldığında ben beklemiştim. | Open Subtitles | كما انتظرت أنا صباح اليوم عندما تأخرتي نصف ساعة |
| Rahatsızlığımın sona ereceğini beklemiştim, | Open Subtitles | لقد انتظرت , من المؤكد ان النحس سينكسر |
| Başka şeyleri söylemeni çok daha fazla beklemiştim. | Open Subtitles | انتظرت طويلاً أن أسمع منك أشياء أخرى |
| Bütün hayatım boyunca bu anı beklemiştim. | Open Subtitles | أنا فقط انتظرت هذه اللحظة لكامل حياتي |
| Aman Tanrım. Hayatım boyunca bu anı beklemiştim. | Open Subtitles | يا للروعة، انتظرت هذه اللحظة طوال حياتي |
| beklemiştim. Çokça zamanım vardı. | Open Subtitles | انتظرت, كان لدي متسع من الوقت |
| Günlerce o telefonun gelmesini üç buçuk atarak beklemiştim dostum. | Open Subtitles | بأي حال , أتذكر أنني إنتظرت تلك المكالمة لأيام |
| Çünkü senin beni eklemeni beklemiştim, Ama hiç istek yollamadın. | Open Subtitles | .أنني إنتظرت بأن تضيفني , والذي لم تفعل ذلك أبداً , بالمناسبة |
| Seni o gün çok beklemiştim. | Open Subtitles | إنتظرتك لـ وقت طويل ذلك اليوم |
| Kahretsin, kadın. Seyretmek için 25 yıl beklemiştim. Niye? | Open Subtitles | تبّاً يا إمرأة، لقد إنتظرتُ 25 سنة لكي أرى ذلك! |
| Hep bu günü beklemiştim. | Open Subtitles | انتظرتُ هذا اليوم |
| Onun için senelerce beklemiştim. | Open Subtitles | لقد إنتظرته لسنوات. |