"beklemiyordun" - Translation from Turkish to Arabic

    • تتوقع
        
    • تتوقّع
        
    • لم تتوقعي
        
    • تتوقعي أن
        
    Karıştırmaksızın bütün hepsini hatırlamamı benden beklemiyordun. Open Subtitles لذا لا يمكنك ان تتوقع مني أن أتذكر كل شيء من دون التباس.
    beklemiyordun değil mi? Open Subtitles لم تتوقع هذا، صحيح؟ وهو أيضاً لن يتوقعه أرأيت يا بنيّ؟ لم تتوقع هذا، صحيح؟
    - Burada kalmamı beklemiyordun, değil mi? Open Subtitles إنّك لا تتوقع مني المكوث هنا، أليس كذلك؟ ليس بالنسبة لي.
    O barda beni görmeyi beklemiyordun değil mi ? Open Subtitles أنت لم تكن تتوقع رؤية روى العجوز فى الحانة.أليس كذلك؟
    Sakatlıklarımızın iyileşeceğini, hiç beklemiyordun. Open Subtitles أنت لن تتوقّع ذلك كنّا سنتعافى من الإصابات.
    Müzeye gidip eski ısı güdümlü füze çalacağımızı beklemiyordun, değil mi? Open Subtitles أنت حتى لم تتوقع أننا سنذهب للمتحف أو أننا سنسرق هذا الصاروخ المتتبع للحرارة
    Hemen haber beklemiyordun. Open Subtitles أراهن أنك لم تتوقع أن تسمعمني بهذه السرعة
    Kahrolası hırdavat dükkanından beni yaka paça kovarken... bunu beklemiyordun, değil mi? Open Subtitles أظن أنه بعد أن طردتني من متجرك للخردوات لم تتوقع حدوث ذلك، أليس كذلك؟
    Sadece üçümüzün olacağını beklemiyordun, değil mi? Open Subtitles لم تتوقع ان يكون نحن الثلاثة فقط , اليس كذك؟
    Sanırım uçuş eğlencelerinin içinde benim hayat hikayemin olmasını beklemiyordun. Open Subtitles أراهن أنّك لم تكن تتوقع أن يتضمن ترفيهنا خلال الرّحلة قصة حياتي الحقيقة، صح؟
    Başka birilerini falan beklemiyordun, değil mi? Open Subtitles لقد كنتَ تتوقع حضور شخصاً آخر ، أليس كذلك ؟
    Zincire bağlı köpeğiyle. Bunu beklemiyordun, değil mi? Open Subtitles كلب بسلسلة لم تكن تتوقع هذا، أليس كذلك ؟
    Aortunu parçalamana izin vermemi beklemiyordun, değil mi? Open Subtitles لا تتوقع مني أن أقول نعم لتمزيق شريانه الأورطي, أليس كذلك ؟
    - Kızlar gecesini beklemiyordun, değil mi? Open Subtitles إذاً، لم تكن تتوقع ليلة فتيات، أليس كذلك؟
    - Sanırım bunu beklemiyordun, değil mi ihtiyar? Open Subtitles أراهن إنك لم تتوقع حدوث ذلك أليس كذلك, أيها العجوز؟ أينبغيّ أن أقول:
    Tabii ki de kolay olmayacak, ama bunu beklemiyordun, değil mi? Open Subtitles لن يكون الامر سهلاً، لكنك لم تتوقع هذا، اليس كذلك؟
    Bahse varım, bugün bilgisayarını açtığında böyle bir manzarayla karşılaşmayı beklemiyordun. Open Subtitles أراهن أنك لم تتوقع أبداً رؤية هذا عندما قمت بتشغيل جهاز الكمبيوتر الخاص بك اليوم
    Gününün böyle bitmesini beklemiyordun, değil mi kardeşim? Open Subtitles لم تتوقع أن ينتهي يومك هكذا ؟ اليس كذلك ؟
    Benden bu kadar çabuk haber almayı beklemiyordun değil mi, Clarke? Open Subtitles لم تتوقع أن تسمع مني قريباً أليس كذلك كلارك؟
    Ne yani, aynı yerde aynı cadıyı bulmayı beklemiyordun, değil mi? Open Subtitles لا أظنَكَ كنتَ تتوقّع إيجاد نفس الساحرة في ذات المكان
    William' ın yalnız yaşayacağını beklemiyordun değil mi? Open Subtitles أنتِ حقًا لم تتوقعي من ويليام أن يبقى وحيدًا ، أليس كذلك ؟
    Beni bu kadar erken görmeyi beklemiyordun, değil mi aşkım? Open Subtitles لم تتوقعي أن تريني هنا مجددًا بهذه السرعة أليس كذلك يا حبيبتي؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more