"belki o zaman" - Translation from Turkish to Arabic

    • ربما عندها
        
    • عندها ربما
        
    • قد نتمكن من الحصول
        
    • ربما بعد ذلك
        
    • ربما حينها
        
    • وربما بعد ذلك
        
    • وربما يمكنك
        
    • فيه وربما سأشربه
        
    Belki o zaman görürüsün ne kadar iyi durumda olduğumuzu? Open Subtitles ربما عندها ستشعرين بالروعة التي نشعر بها أقصد أنظري إلينا
    Belki o zaman aşk için daha farklı şeyler hissederdin. Open Subtitles ربما عندها كنت ستشعرين على نحو مختلف عن الحب.
    Eğer bunu başarabilirsem, Belki o zaman diğerleri de beni affeder. Open Subtitles واذا استطعت ان افعل ذلك عندها ربما الاخيرين سيغفروا لي ايضاً
    Belki o zaman bombaların yerlerini söyletiriz. Open Subtitles قد نتمكن من الحصول على مواقع القنابل
    Belki o zaman olgun birer insan gibi davranabiliriz. Open Subtitles ربما بعد ذلك يمكننا التصرف مثل البشر نضجا.
    Belki o zaman izin de verir. Open Subtitles اظن ان شيئا كهذا سيحل الموضوع ربما حينها قد توافق
    ve Belki o zaman beni balık tutmaya götürürsün. Open Subtitles وربما بعد ذلك يمكنك ان تأخذني صيد الاسماك
    O hissettiğin nefreti binle çarp... Belki o zaman anlarsın. Open Subtitles عظمي ذلك الكره ألف مرة، وربما يمكنك الفهم.
    İçine biraz Glenfiddich koy, Belki o zaman içebilirim. Open Subtitles ضع بعض من شراب (غلين فيديش) فيه وربما سأشربه
    Güzel bir biftek gibi yatarsan Belki o zaman sana bir bardak süt getiririm. Open Subtitles انت فقط تمدد هنا مثل قطعة جيدة من اللحم البقري وانا ربما عندها سوف احضر لك كأس من الحليب الدافئ
    Sizin soruşturmanız bizimkiyle çarpışırsa Belki o zaman konuşuruz. Open Subtitles على قضايانا في نفس الوقت. أذا كانت تحقيقاتكم تتصادم مع تحقيقاتنا ربما عندها يمكننا التحدث
    Belki o zaman adamlarımdan biri ölmezdi. Open Subtitles ربما عندها لم يكن أحد رجالي ميتاً
    Belki o zaman hayatına devam edebilirsin. Open Subtitles ربما عندها تتمكنين من المضي قدما
    Ama Belki o zaman benimle evlenmen gerektiğini anlarsın. Open Subtitles ولكن عندها ربما تدركين أنني الشخص الوحيد الذي يجب أن تتزوجيه
    Yeteneği, ve bunu anladığınızda, Belki o zaman konuşacak bir şeyimiz olacak. Open Subtitles انه موهوب ،وعندما تعرفين ما معنى ذلك عندها ربما سيكون لدينا ما نتحدث بشأنه
    Belki o zaman bombaların yerlerini söyletiriz. Open Subtitles قد نتمكن من الحصول على مواقع القنابل
    Neticede Belki o zaman senin ilgi alanlarına dikkat ettiğime inanırsın. Open Subtitles ربما بعد ذلك سوف ترون التي كنت أبحث خارج لمصلحتكم، بعد كل شيء.
    Belki o zaman kararını bu kadar çok değiştirmezsin. Open Subtitles ربما بعد ذلك لن تغيري رأيك كثيراً..
    Belki o zaman annen kadar saygın biri olurum. Open Subtitles ربما حينها أستطيع أن أحصل على الاحترام الذي تحصل عليه أمك
    60 gün seks yok, başka kadın yok. 60 gün oruç, Belki o zaman sana inanabilirim. Open Subtitles لمدة ستون يوماً لا تمارس الحب , و لا تتعرف على أحد ستون يوما , ربما حينها
    Sara'nın evine uçup, bu bebeği çatıya indireceğiz Belki o zaman ruh hali değişir. Open Subtitles سنطير إلى منزل "سارة" ونترك هذه الصغيرة على السطح وربما بعد ذلك تغير من رأيها
    Hiç düşmanları var mıymış bir bakın Belki o zaman adamın önüne geçip başka hesap kapamasına engel oluruz. Open Subtitles وانظر اذا كان لديهم اي اعداء وربما يمكنك الوصول لهذا الشخص قبل ان يقوم بتصفية المزيد من ...
    Glenfiddich koy içine, Belki o zaman içebilirim. Open Subtitles ضع شراب (غلين فيديش) فيه وربما سأشربه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more