Birinde bir yaz geçirdin. Bu benden daha fazla bildiğin anlamına gelir. | Open Subtitles | لقد قضيت صيفا ً فى احداها مما يعني أنك تعرف أكثر مني |
Kimse kızınızı benden daha fazla sevmeyecek. Hiç bir zaman. | Open Subtitles | لا أحد سيحب ابنتك على الإطلاق أكثر مني ، أبداً |
Bu konuda bir ilerleme kaydedeceğine inanıyorsan doktora benden daha fazla ihtiyacın var. | Open Subtitles | حسناً، لو ظننت أن لديكَ فرصة فى هذا فأنتَ تحتاج لطبيب أكثر مني |
Hiç kimse bu sözlerin ağzımdan çıktığına benden daha fazla şaşıramaz. | Open Subtitles | إذاً لا أحد متفاجئ أكثر منّي من سماع ما أقوله الآن. |
Şu anda tam 400 medya akbabası ofisimin önünde kamp kurmuş durumda. Bu konuda benden daha fazla şey biliyorlar. | Open Subtitles | هناك 400 جهة إعلامية عند مكتبى تعرف عن هذا الأمر أكثر منى |
Siz muhtemelen olan biten hakkında benden daha fazla şey biliyorsunuz değil mi? | Open Subtitles | أنت ربما تعرفين اكثر حول الذي يحدث حول ذلك أكثر مني ألست كذلك؟ |
hayranınıza bir bakın. benden daha fazla şaşıramazsınız. | Open Subtitles | مذهل لا يمكن أن تكوني قد تفاجأت أكثر مني |
- Evet. Bence sen çocukken benden daha fazla içe kapanıktın, cinsel olarak bile. | Open Subtitles | وأعتقد أنك كنت مكبوتاً أكثر مني عندما كنت طفلاً. |
kedini kroketle besleme, benden daha fazla seviyorsun onu. | Open Subtitles | ألا تغذّي قطّتك التي تحبها أكثر مني الكفتة |
kedini kroketle besleme, benden daha fazla seviyorsun onu. | Open Subtitles | ألا تغذّي قطّتك التي تحبها أكثر مني الكفتة |
Bunun geri kalanı, benden daha fazla bildiğin cıva banyosu ama onlar da muhtemelen sadece gösteriş. | Open Subtitles | والباقي هو الحمام الزئبقي الذي تعرفه أكثر مني لكنهم حتماً يتباهون فقط |
benden daha fazla saç yaktı. Ve ben birazcık yakmıştım. | Open Subtitles | لقد حرقت أشعر أكثر مني بكثير وقد حرقت أنا كمية جيدة |
Gerçeklerin açığa çıkmasını benden daha fazla isteyen yoktur. | Open Subtitles | ولا يوجد من يهتم بالوصول للحقيقة أكثر مني |
Görünüşe göre Paul parayı kazandığım o gün hakkında benden daha fazla şey biliyordu. | Open Subtitles | اتضح أنّ بول ملمّ حول اليوم الذي ربحت فيه اليانصيب أكثر مني |
Belki de onun gidecek hiçbir yeri yoktur. Anne, kimse benden daha fazla öfkeli değildir, ama yapılması gereken şey bu değil. | Open Subtitles | ربما ليس لديه مكان يذهب أليه أمي لا أحد غضّب أكثر مني |
Kimse benden daha fazla hata yapmis, ya da uygunsuz biriyle yatmis, ya da bu kadar açik bir sekilde küçük düsürülmemistir. | Open Subtitles | لم يقترف أحد أخطاء أو ينام مع أشخاص غير مناسبين أو أهين علانية أكثر مني |
Hayır, buraya kardeşimin üyeliği benden daha fazla hak ettiğini söylemeye ve onun iyiliği için geri adım atmak istediğimi söylemeye geldim. | Open Subtitles | كلا، أتيت هنا لأقول أن أخي يستحق العضوية أكثر منّي وأتنازل عنها لصالحه |
benden daha fazla çalışıyordu. Benden fazla kazanıyordu. | Open Subtitles | كان ينجز عملاً أكثر منّي ويجني أموالاً أكثر منّي. |
Sanırım bu onu, benden daha fazla rahatsız ediyor. | Open Subtitles | لنكون صادقين , أعتقد أنه لديه مشاكل أكثر منى |
Sen benden daha fazla kazanmıyorsun, değil mi? | Open Subtitles | أنت لا تحصل على راتب أكثر منى ، أليس كذلك؟ |
Elinden gelen birşey yok... benden daha fazla acı çekemezsin. | Open Subtitles | انت لا تستطيع التحكم بذلك وتعاني اكثر مما اعاني انا |
benden daha fazla kaybedecek şeyi var, bunu kendisi de biliyor. | Open Subtitles | لديه الكثير ليخسره اكثر مني و هو يعرف ذلك |
Bu kaseti bulursanız... yani, şu an bunu izliyorsanız, o zaman onun hakkında benden daha fazla şey biliyorsunuz demektir. | Open Subtitles | لو وجدتم هذا الشريط.. أعني لو أنكم تشاهدون هذا الآن إذاً ، فربما تعرفون عنه أكثر ممّا أعرف أنا |
- Senden, benden daha fazla terörist değil. | Open Subtitles | بالله عليك... إنه مثلى ومثلك تماماً |