benden nefret ediyorsun, ama bunun acısını Daniel ve oğlundan çıkarma. | Open Subtitles | اعلم انك تكرهني.. لكن ارجوك لاتجعل دانيال وابنه يتدخلون في ذلك |
benden nefret ediyorsun. İsyan gerekçesiyle beni buraya terk ettin. | Open Subtitles | أنت تكرهني لقد ألقيتني على هذه الكوكب المهجور بسبب التمرّد |
Biliyorum en çok benden nefret ediyorsun. Bana vurmaya tenezzül bile etmiyorsun! | Open Subtitles | أعرف بأنك تكرهني أكثر,معلمي أنت لست حتي مضايقة لتضربني |
Aramızda bir şey var biliyorum ve benden nefret ediyorsun ama medeni davran, en azından yemek bitene kadar eve dönerken Menendez gibi davranabilirsin. | Open Subtitles | أسمعي .. أنا أعرف بأنه سيكون شيء هنا وأنا أعرف أنك تكرهينني لكن كوني لطيفة.. |
Açıkçası benden nefret ediyorsun ve şimdi ne yapmamı istiyorsun? | Open Subtitles | من الواضح أنكِ تكرهينني , والآن تُريديني أن أفعل , ماذا ؟ |
- Yani, benden nefret ediyorsun. | Open Subtitles | إذن , أنتِ تكرهيني. |
Sanırım benden nefret ediyorsun. Bunun için çok üzgünüm. | Open Subtitles | تَكْرهُني من المحتمل له، ولذلك، أَنا آسفُ. |
benden nefret ediyorsun, ama benden daha az. İnsanın kendinden nefret etmesini bilemezsin. | Open Subtitles | أنت تكرهني ولكن أقل من كرهي .لنفسي، أنت لا تعرف شيئا عن كره النفس |
Bak, büyük ihtimalle şu an benden nefret ediyorsun ama üzgün olduğumu bilmeni isterim. | Open Subtitles | انظر، أعلم أنك ربما تكرهني جداً الآن، لكني أريد منك فقط أن تعرف أنني آسف |
Bence sen benden nefret ediyorsun. Bence benimle büyük bir sorunun var ve bunu yüzüme söyleyemeyecek kadar ödleksin. | Open Subtitles | أظنك مَن تكرهني ، أظن لديك خطبكبيريتعلقبي.. |
Biliyorum benden nefret ediyorsun ama bir kez olsun affetmeyi denesen... | Open Subtitles | أعرف بأنك يجب ان تكرهني ,لكن ..اذا انت بأمكانك ان تغفر لي |
Şu anda benden nefret ediyorsun ama eninde sonunda anlayacaksın. | Open Subtitles | إنك تكرهني الآن، لكنك ستستوعب الأمر في النهاية. |
benden nefret ediyorsun biliyorum ve hakkın var ama artık söyledim. | Open Subtitles | أعلم أنك تكرهني الآن، ولا ألومك لكرهك لي، لكنني أقول لك الآن |
benden nefret ediyorsun ve seni suçlamıyorum ama bana inanmalısın. | Open Subtitles | أعرف أنك تكرهني وأنا لا ألومك على هذا ولكن يجب أن تصدّقني لم أكن الخائنة |
benden nefret ediyorsun, tıpkı kendinden nefret ettiğin gibi. | Open Subtitles | انتي تكرهينني تماماً كما تكرهين نفسك |
Göz tembelliğim olduğu için mi benden nefret ediyorsun? | Open Subtitles | هل تكرهينني بسبب اصابتي بالغمش؟ |
Biliyorum şuanda benden nefret ediyorsun. | Open Subtitles | أعلم بأنك تكرهينني في هذه اللحظة. |
Yaptıklarım yüzünden benden nefret ediyorsun. | Open Subtitles | أنتِ تكرهيني لما فعلته" |
Anladık, benden nefret ediyorsun. | Open Subtitles | أجل، أنتِ تكرهيني . |
benden nefret ediyorsun, değil mi? | Open Subtitles | أوه، أنت تَكْرهُني كثيرا، أليس كذلك؟ |
- benden nefret ediyorsun değil mi? - Evet, ediyorum. | Open Subtitles | أنت تكرهنى الاًن ,أليس كذلك - نعم هذا صحيح - |
Jenn, bütün bu sebeplerden dolayı benden nefret ediyorsun. | Open Subtitles | جن، لديك كل ما يدعو إلى الكراهية لي. |
- benden nefret ediyorsun, değil mi? | Open Subtitles | أنكِ تكرهينى , أليس كذلك ؟ |