| Hapishane kamyonunu merak edince birileri buraya gelir sonra beni buradan çıkarırlar. | Open Subtitles | عنما يعرفوا باختفاء عربة السجن, فسيقوم احدهم بالحضور وسوف يخرجوننى من هنا |
| beni buradan çıkartmalı,.. ...dengemi tekrar sağlayabilmem için beni tatile çıkarmalısın. | Open Subtitles | يجب أن تخرجني من هنا و ترسلني في رحلة لإستعادة تناغمي |
| Eğer beni buradan çıkartmak istiyorsan, şu lanet kapıyı aç. | Open Subtitles | اذا كنتم تريدوننى أن أخرج من هنا أفتحوا البوابة اللعينة |
| - Jack pozisyonda değilsen... - Daniel beni buradan al sadece! | Open Subtitles | جاك اذا لم تكن في الموقع دانيال فقط أخرجني من هنا |
| Senin için iyi. Belki beni buradan kurtarmak için çalışabilirsin. | Open Subtitles | هنيئًا لك، ربما يمكنك أن تستأنف جلستي لتخرجني من هنا |
| beni buradan aradın, bunu yapanın biz olduğumuzu herkes öğrenecek. | Open Subtitles | لقد اتصلتي بي من هنا كل الناس سيعرفون أننا نحن |
| İstifa et, sonra da beni buradan kurtarmak için harekete geç. | Open Subtitles | قدمى استقالتك و تابعى تحقيق حلمك و هو اخراجى من هنا |
| Bunu yapmanın tek yolu da beni buradan canlı çıkartmak. | Open Subtitles | الطريقة الوحيدة لفعل هذا هو أن تخرجيني من هنا حيًا. |
| beni buradan dışarıya sürüklemen gerekir çünkü o konuşmayı yapmayacağım. | Open Subtitles | سيتحتم عليكِ جريّ من هنا لأنني لن أقول هذا البيان |
| O kavga ve biraz bencil marifet beni buradan çıkaracak. | Open Subtitles | هذا الصراع وقليل من براعة الانانيه سوف تخرجني من هنا |
| Ama beni buradan tuttu, ranzaya karşı itti ve sonra geri çekildi. | Open Subtitles | فقط قام بإمساكي من هنا ودفعني نحو السرير ثم بعدها تراجع |
| Bırakın beni! Buradan gitmek istiyorum! Bırakın beni! | Open Subtitles | دعونى أذهب دعونى أخرج من هنا ، دعونى أذهب |
| Deli. Ona ne olacağı umurunda değil. Konuşmayı kes ve beni buradan götür. | Open Subtitles | هذا الرجل مجنون ولا آبه لما سيحدث له أوقف الكلام و أخرجني من هنا |
| beni buradan çıkarabilmek için yardım istemeniz gerekecek. | Open Subtitles | ربما يجب ان تتصلي بشركه السيارات , ليساعدوني بالخروج من هنا |
| beni buradan çıkarabilmenizin tek yolu bu. | Open Subtitles | هذه هي الوسيلة الوحيدة حتى تخرجني من هنا |
| Bununla birlikte beni buradan sağ bırakma gibi bir niyetiniz yok, değil mi? | Open Subtitles | ولكن كلنا سواء ليس لديك نية فى السماح لىّ بالخروج من هنا حياً ؟ |
| Eğer beni buradan çıkarırsan ve Tokyo'ya geri götürürsen seninle paylaşacağım . | Open Subtitles | سأتقاسمه معك لو أنت اخرجتني من هنا و اعدتني إلى طوكيو |
| Bir daha da beni buradan aramaya kalkışma. | Open Subtitles | ذلك بالضبط ما أعنيه .لا تحاول الإتصال بي هنا ثانية |
| Ve bildiğim kadarıyla beni buradan atarlar. | Open Subtitles | وليعلم الجميع أنني اعرف بأنهم سيلقون بي بعيدا عن هنا |
| beni buradan postayla göndermek ne kadara mal olur? | Open Subtitles | كم سيُكلفني أن تُرسلني من هُنا عَبرَ البريد؟ |
| İşte bundan dolayı. Demek ki kız arkadaşlarım beni buradan aramamalı. | Open Subtitles | روى, ذكرينى الا اجعل صديقاتى يتصلون بى هنا |
| beni buradan çıkar bülbül gibi öteyim | Open Subtitles | لقد اخرجتنى من هذا المكان وانا سوف اعطيكى بعض البيانات عن اسمه |
| beni buradan aramamanı söylemiştim Nerede olduğumu bilmiyor musun? | Open Subtitles | أخبرتك الا تطبينى هنا أبداً الا تعرفين أين انا ؟ |