Baş editör bana uzun bir konuşma yaptı, içimde, yüzücü hayatımla ilgili bir kitap olduğuna beni ikna etmeye çalıştı. | TED | جلس معي رئيس التحرير وقام بالتحدث معي لمدة طويلة، محاولاً إقناعي أن هناك كتاباً في داخلي. عن حياتي كسباحة. |
Ya dersi erken bitirdiğinize beni ikna etmeye çalışırlarsa? | Open Subtitles | ماذا إن حاولوا إقناعي بإنك تركتيهم وغادرت ليلاً |
Beni ilgilendirmez, beni ikna etmeye çalışmak zorunda değilsin. | Open Subtitles | إنه ليس عملي ليس من الضروري أن تحاولي إقناعي |
Çoktan yaptığın bir şey için beni ikna etmeye mi çalışıyorsun? | Open Subtitles | هل تـحاول أن تقنعني بفعـل شيئاً فعلته أنت أصلاً مسبقاً ؟ |
O yüzden beni ikna etmeye başlasan iyi olur yoksa o adamın sonu kötü. | Open Subtitles | لذا يتوجب عليك أن تقنعني الآن وإلاّ سيكون في تعداد الموتى، |
Seni buradan çıkarmam ya da bilgi vermem için beni ikna etmeye çalışıyorsun. | Open Subtitles | انت تحاول التحدث لي وعدم السماح لك بالخروج من هنا او اعطائك بعض المعلومات التي تريدها |
Ve gerizekali taksici lanet bir U dönüsü yapamadigi için, yarali hayvanlarin yalniz ölmeyi isteyecekleri konusunda beni ikna etmeye çalisiyordu. | Open Subtitles | ..و سائق الأجرة الغبي يحاول اقناعي بأن ذلك الحيوان المصاب يُفضّل الموت وحيداً فقط لأنه لا يستطيع الرجوع |
Haklı olduğun halde beni ikna etmeye çalışmana rağmen, bana şantaj yapmıştın. | Open Subtitles | وبدلاً من محاولة إقناعي بأنّك على صواب, قمت بابتزازي. |
Fakat... size zamanımı harcadığımdan beri, beni ikna etmeye çalışabilirsiniz. | Open Subtitles | ولكن بما أنني قد بعتُ لكِ وقتي يمكنك أن تحاولي إقناعي |
Geleceğimiz için bunu yapmalısın zırvalıklarıyla beni ikna etmeye çalışma. | Open Subtitles | لا تحاول إقناعي بأن أقوم بذلك من أجل مستقبلهم |
beni ikna etmeye mi çalışıyorsunuz yoksa yargıçlık provası mı yapıyorsunuz Vali Hanım? | Open Subtitles | هل تحاولين إقناعي أيتها المحافظة؟ أم أنك تتمرنين بدور القاضي؟ |
- Ya seni tutuklamayayım diye beni ikna etmeye çalışıyorsun ya da azize mertebesine göz koydun. | Open Subtitles | هل تحاولين إقناعي لأعدل عن تسليمكِ لرجال السلطة ؟ أمّ أنّكِ أصبحتِ مهتدية حقاً |
Yani Başkan Eckhart finanse edilmemiş eğitim tasarısını oylamaya sunmam için beni ikna etmeye yollamadı seni. | Open Subtitles | إذن أيها الرئيس إيكهارت لم ترسل لك إقناعي لجلب له تماما مشروع قانون التعليم غير الممول للتصويت في المنزل؟ |
O güzel ses tonunla beni ikna etmeye çalışma. | Open Subtitles | لا تحاول إقناعي مع تلك النغمات الصوت الحلوة |
Bu kız arkadaşıyla görüşmem için beni ikna etmeye çalışıyor. | Open Subtitles | هذة الفتاه تحاول إقناعي أن أقابل صديقتها |
Bunun iyi haber olduğuna beni ikna etmeye mi çalışıyorsun? | Open Subtitles | تحاول إقناعي هل هذه أخبار جيدة؟ |
Özür dilerim, özür dilerim. beni ikna etmeye çalışmayın. | Open Subtitles | آسفة ، آسفة لا تحاول أن تقنعني |
Ve hiçbir şey görmediğime dair beni ikna etmeye çalıştın. | Open Subtitles | وأنت حاولت أن تقنعني أني لم أرى شيء |
Seni buradan çıkarmam ya da bilgi vermem için beni ikna etmeye çalışıyorsun. | Open Subtitles | تحاول التحدث لي إلى السماح لكم من هنا أو مما يتيح لك المعلومات التي تريدها. |
Eğer hamile olup olmadığımı soruşturarak bu yeni kulübünün farklı olduğuna beni ikna etmeye çalışıyorsan, bu sana hiç de yardımcı olmayacak. | Open Subtitles | واذا تريد اقناعي بأن ناديك مختلف اذهب بالجوار واسئل اذا ما كنت مُحبطة |