Ne yaptığın beni ilgilendirmez Fran. 21 yaşını geçtin sen. | Open Subtitles | ليس من شأني ما تفعلينه عمرك أكثر من 21 سنة |
Umursamıyorum bile. beni ilgilendirmez. Sadece iyi olduğundan emin olmak istiyorum. | Open Subtitles | لا آبه حتى، ليس من شأني أريد فقط معرفة أنها بخير |
biliyorum, beni ilgilendirmez, ama umarım kendini affetmenin bir yolunu bulacaksın. | Open Subtitles | أعلم أن هذا ليس من شأني لكن أرجو أن تسامحي نفسك |
Darryl, beni ilgilendirmez ama Noel'de Cece'yi yanıma alamasaydım ben de çok üzülürdüm. | Open Subtitles | إنه ليس من شأني يا ديريل لكن إذا لم أمضي العيد مع سيسي |
Bilirsin, beni ilgilendirmez ama, sır tutmak pek de iyi sayılmaz böyle ilişkilerde. | Open Subtitles | أنتي تعلمين هذا ليس من شأني ولكن الاحتفاظ بالاسرار ليس جيدا في العلاقات |
Biliyorum beni ilgilendirmez ama onun planıyla hareket etmen senin için iyi olabilir. | Open Subtitles | أعرف أنه ليس من شأني لكن قد يكون ظرورياً أن توافق على خطته |
Bu beni ilgilendirmez. | Open Subtitles | هذا ليس من شأني أوقفني لو خرجت عن المسار |
Bu beni ilgilendirmez, fakat o adam dün gece neden geldi? | Open Subtitles | هذا ليس من شأني ، لكن لماذا هذا الرجل قد اتى الى هنا الليلة الماضية؟ |
beni ilgilendirmez ama size bir tafsiyede... | Open Subtitles | أعرف أن الأمر ليس من شأني أيها المشير ولكن دعني أعطيك نصيحة |
Buna üzüldüm. Ama nedeni beni ilgilendirmez sanırım. | Open Subtitles | أنا أسف لذلك, لكن ليس من شأني أن أسال لماذا |
Bu beni ilgilendirmez ama başını derde sokabilirsin. | Open Subtitles | أنه ليس من شأني ، ولكن هذا يبدو وكأنه قد يجعلك في ورطة. |
Bu beni ilgilendirmez ama başını derde sokabilirsin. | Open Subtitles | أنه ليس من شأني و لكن هذا يبدو وكأنه قد يجعلك في ورطة |
Eve geliş saatiniz beni ilgilendirmez. | Open Subtitles | هذا بالطبع ليس من شأني بأي وقت تأتين بالليل، وهو ليس من شأن أحد |
beni ilgilendirmez, ama öyle bir kız getiriyorsan... | Open Subtitles | هذا ليس من شأني ولكن ان تجلب فتاة كهذه الي هنا |
Tamam tamam. Zaten beni ilgilendirmez ki. | Open Subtitles | ولا أقوللك أنا لا أريد أن أعرف فهذا ليس من شأنى |
beni ilgilendirmez ama telefonun kapalıydı ve haber vermedin. | Open Subtitles | حتى لو كان الأمر لا يعنيني أليس هذا كثيرآ ؟ |
Ama beni ilgilendirmez hanımefendi. Cinsiyetinizi doğru tahmin ettiysem tabii. | Open Subtitles | لا علاقة لي بها يا سيدتي هذا إن خمنت جنسك بشكل صحيح |
Neyse, beni ilgilendirmez. Esrarengizi oynamaya devam et! | Open Subtitles | أنظرى , أنه أمر لا يخصنى أذا كنت تريدين لعب دور السيدة الغامضة فليس لدى مشكلة |
Hiçbiri Florine'in yanında fazla kalmaz. Elbette, bu beni ilgilendirmez. | Open Subtitles | لايمكن لـفلورين أن تستغني عن الخدمة بالطبع هذا ليس شأني |
beni ilgilendirmez, beni ikna etmeye çalışmak zorunda değilsin. | Open Subtitles | إنه ليس عملي ليس من الضروري أن تحاولي إقناعي |
Kimi siktiğin senin problemin. beni ilgilendirmez. | Open Subtitles | الذي تمارس الجنس معه هو شأنك انا لا اهتم |
Ruhun kahrolmuş yada olmamış beni ilgilendirmez. | Open Subtitles | روحك ليست من إهتمامي محطمة أم لا |
Kiminle evlenip evlenmeyeceğin de umurumda değil. Bu beni ilgilendirmez. | Open Subtitles | ولا أهتم بمن ستتزوجى او لماذا هذا ليس من إختصاصى |
beni ilgilendirmez ama ortağım onunla arkadaştan öte olabileceğinizi düşünmüş. | Open Subtitles | ليس هذا من شأني لكنه يظن أنه أكثر من صديق |
beni ilgilendirmez. | Open Subtitles | فهذا ليش من شأني |
Büroda çalıştırdıkları kişiler beni ilgilendirmez. | Open Subtitles | القطع أخذناها من مكتب العمل ليست من شأني |