"beni rahatsız eden" - Translation from Turkish to Arabic

    • يضايقني
        
    • التي تزعجني
        
    • يقلقني
        
    • يزعجنى
        
    • يزعجني هو
        
    • يؤرقني
        
    • ما يزعجني في
        
    • كان يزعجني
        
    • الذي يزعجني
        
    • تزعجني في
        
    Ama sanırım beni rahatsız eden bir şeyi seninle konuşmamızın vakti geldi. Open Subtitles لكنني اعتقد انه الوقت الملائم لنجري حديثا بيننا عن شيء كان يضايقني
    beni rahatsız eden şu Hristiyan olayları. Buralarda o kadar işe yaradığını görmüyorum. Open Subtitles أنة الشئ المسيحي الذي يضايقني أنا فقط لاأراة مستعمل كثيرا هنا
    beni rahatsız eden yükseklik değil, korktuğum şey yere çarpınca olanlar. Open Subtitles ليس الإرتفاع هو ما يضايقني ان التصادم هو ما يرعبني
    beni rahatsız eden ve sinirimi bozan tavsiyeler veriyor ama onu genelde haklı buluyorum. Open Subtitles تقدّم لي النصائح, التي تزعجني وتضايقني لكنّي عادةً أجدها محقّة.
    Bu eve geldiğimden beri beni rahatsız eden bir konu var. Open Subtitles شيء يقلقني منذ الدقيقة الاولى التي جئت بها الى هذه الشقة
    Bir müzisyen olarak beni rahatsız eden başka bir şey de bacaklarını traş etmemen. Open Subtitles و كمسيقار يزعجنى ايضا انكى لم تحلقى رجلك
    Ama hala beni rahatsız eden birşeyler var ve ne olduğunu anlayamıyorum. Open Subtitles لكن ما زال هناك شيء يضايقني لا أستطيع معرفه ما هو
    Diğer her şeyde muhtemelen beni rahatsız eden şeylerinden söz ediyorumdur. Open Subtitles ولكن اي شيء اخر اقولنا من الارجح انني اعني به شيء يضايقني منكِ
    Fotoğraflarda beni rahatsız eden bir şey vardı ama bağlantısız olmanın kaynağı kurtardı beni. Open Subtitles شيء ما يضايقني بخصوص الصور لكن مصدر الانفصال استعصى لي
    beni rahatsız eden şeyi hiç anlamıyorsun. Open Subtitles أنت فقط لا تعلم ماذا يضايقني حقا..
    Hazır konu açılmışken, seninle ilgili beni rahatsız eden şeyin ne olduğunu sonunda anladım. Open Subtitles , بالحديث عن هذا أعرف ما يضايقني منك
    Bir süredir beni rahatsız eden bir şey var. Open Subtitles -نعم .. يجب ان اعترف بشيء -هنالك شيء يضايقني منذ فتره
    Sende beni rahatsız eden şeyler var ama bunları söylemiyorum. Open Subtitles هل تعلم أنه هناك العديد من الأشياء التي تزعجني فيك لكني نزيه جدا على أن أذكرها
    Evet, işte beni rahatsız eden de o "belki" kelimesi. Bir dahakine sana uğrayacağım. Open Subtitles نعم انها كلمة ربما التي تزعجني ربما سأخبرك بالمرة القادمة
    Yine de beni rahatsız eden şey beni kurtarmak için onunla gittiğin ve sana zarar verebileceğini bilmek. Open Subtitles أنه يقلقني أيضاً بأنك ذهبت معه من أجلي معرفة انكِ ذهبتي معه لأنقاذي معرفة أنه لربما كان ليؤذيكِ
    Açıkçası bu infaz emri konusunda beni rahatsız eden bir şeyler var. Open Subtitles من الواضح أن شيئٌ ما بخصوص أمر الإعدام هذا يقلقني
    Ve Tanrı'ya şükür, beni rahatsız eden içimdeki ses yok kafamda. Open Subtitles والحمد لله مفيش صوت فى دماغى يزعجنى
    beni rahatsız eden, seni almak için geri gelince, kaybettiğim 20 dakika. Open Subtitles ما يزعجني هو أن عودتي من أجلك جعلتني متأخراً20 دقيقة عن جدولي
    Lucy'den özür dilememe rağmen, beni rahatsız eden bir şey vardı. Open Subtitles (على الرغم من أنني إعتذرت لـ(لوسي شيء ما ما زال يؤرقني
    Bu haritada beni rahatsız eden, bu köşedeki Konfederasyon bayrağı. Open Subtitles أجل, ما يزعجني في الخريطة هو العلم الإتحادي في الزاوية
    Arkadaşının evinde gördüğümden beri beni rahatsız eden bir şeyler vardı. Open Subtitles إنه كان يزعجني منذ أن رأيته في منزل صديقك.
    beni rahatsız eden şey birini vurmuş olmaktan rahatsız olmamam. Open Subtitles الذي يزعجني انني اطلقت النار على احدهم ولم يزعجني الامر
    Hayır, ama beni rahatsız eden başka böcekler var. Open Subtitles لا و لكن هناك اشياء اخرى تزعجني في حياتي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more