Ama sen benim iyi olduğumu biliyordun çünkü ben babamın herşeyi beni sevdiği ve beni istediği için yaptığını sanmıştım. | Open Subtitles | ولكن، كنت تعلم، لقد كنت بخير السبب أنني كنت أعتقد أن كل شيء فعله أبي كان بسبب أنه يحبني يريدني |
Biliyorum, ne yazdığını biliyorum, fazladan "komşunuzu sevin" de yazıyor fakat kimsenin beni sevdiği yok! | Open Subtitles | أعرف ما هو المذكور، هناك معايير يجب على البشر الإلتزام بها ،وأيضاَ أحب جارك لكن، أنا لا أحد يحبني |
Bende babamı beni sevdiği için mutlu etmek istiyordum. | Open Subtitles | أنا ايضا ، أردت ان اجعل والدي سعيدا لأنه كان يحبني |
Ayrıca o zamanlar Justin Foley beni sevdiği için okul artık berbat değildi. | Open Subtitles | و لم أفشل في المدرسة أيضاً لدرجة أن جاستين فولي ، أحبني وقتها |
Onun zaman zaman benim için yaptığı veya benimle yaptığı her şey beni sevdiği içindi. | Open Subtitles | لأن كل شيء فعله كان لأجلي ومعي, مرة بعد مرة بعد مرة, لقد فعل لأنه أحبني. |
Öleceği için mutlu değilim. beni sevdiği için mutluyum. | Open Subtitles | لآ , انا لست سعيدة لآنه يموت انا سعيدة لآنه يحبنى مجدداً |
Hiçbirinin beni sevdiği söylenemez. | Open Subtitles | من الصعب أن يكون قد أحبنى أحد منهم |
Babanla sorunların olduğunu biliyorum, bu gayet normal ama o seni gerçekten seviyor, beni sevdiği de kesin. | Open Subtitles | أعلم أن لديك مشاكل مع أبيك، ولا بأس بذلك ولكنه يحبك بالتأكيد، ومن المؤكد أنه يحبني |
beni sevdiği için ve tapılası bir kadın olduğum için anlattı herkese. | Open Subtitles | لقد أخبر الجميع لأنّه يحبني وأنا لـطـيفة |
Beni seviyor o. beni sevdiği için yakınız. | Open Subtitles | هو يحبني، يحبني وحسب ولذلك نحن قريبان من بعضنا |
Aynen beni sevdiği gibi. | Open Subtitles | لا تكوني عديمه الاحترام، وسوف أحبك, كما يحبني. |
İnsanların beni sevdiği, güvenli diş temizliği yaptığım işime dönmeliyim. | Open Subtitles | حيث يحبني الناس، ويحتاجون لأسنانهم أن تنظف |
Bence biri beni sevdiği için mutlu olur. | Open Subtitles | أعتقد أنها ستكون سعيدّة .لأنه ثّمة شخص يحبني |
beni sevdiği için önce hava kilidine koydu. | Open Subtitles | وضعني في غرفة معادلة الضغط أولاً لأنه كان يحبني |
Beni ölümün kıyısından geri getirdiğinde bunu beni sevdiği için yaptığını sanmıştım. | Open Subtitles | اعتقدت أنه عندما أعادني من حافة الموت, كان ذلك لأنه أحبني. |
Seyirci beni sevdiği için en iyisiydim. | Open Subtitles | أنا كنت الأفضل لأن الجمهور أحبني |
Seyirci beni sevdiği için en iyisiydim. | Open Subtitles | أنا كنت الأفضل لأن الجمهور أحبني |
Sorun şu, seni beni sevdiği gibi mi seviyor? | Open Subtitles | السؤال هو : إنْ كان يحبك ِ كيف يمكن أن يحبنى ؟ |
Görünüşe göre Jamie seni, neredeyse beni sevdiği kadar çok seviyormuş. | Open Subtitles | تعطى انطباعا ان جيمى يحبك مثلما يحبنى تماما |
Seyirciler beni sevdiği için en iyi gladyatördüm. | Open Subtitles | كنت الأفضل لأن الجمهور أحبنى |
Tamam mı? Ve bunu beni sevdiği için yaptığını biliyorum. | Open Subtitles | حَسَناً، وأنا أَعْرف بأنّه يَقعْلُ هذا لأنه يَحبُّني |