Bu sahte yosma... dilimin kusuruna bakmayın. ...bana kendisini siz gibi tanıtıp beni tuttu. | Open Subtitles | هذه المرأة التافهة، عذراً على التعابير، أخبرتني بأنها أنتِ حين استأجرتني. |
Bir cinayet olayının içine girdiyse, neden bunu çekmem için beni tuttu? | Open Subtitles | إن كانت اكتشتف جريمة قتل فلماذا استأجرتني لتصويرها؟ |
Ben özel korumayım. Baban seni korumam için beni tuttu. | Open Subtitles | أنا حارسة شخصية وأباك عينني لحمايتك |
Meteor yağmurundan sonra babanı kendinden geçmiş halde bulduğumda, beni tuttu ve onları nasıl durdurabileceğimi söyledi. | Open Subtitles | بعد السقوط النيزكي، عندما وجدت أباك في تلك الغيبوبة الغريبة أمسكني وأخبرني كيف نوقّفهم |
Seni buradan çıkarmak için baban beni tuttu. | Open Subtitles | إستأجرني والدك لأخرجك من هنا. لا تنظر إليّ. |
Kathy şirket işleriyle ilgili danışmanlığım için beni tuttu. | Open Subtitles | (كاثي) أستأجرتني بخصوصية لأنصحها في مشاكلها العملية |
Buraya kadar savruldum ve beni tuttu, sonra kafamı duvara çarptı. | Open Subtitles | كنت... كنت في طريقي إلى هنا وهو أمسك بي وضرب برأسي الحائط |
Bir cinayet olayının içine girdiyse, neden bunu çekmem için beni tuttu? | Open Subtitles | إن كانت اكتشتف جريمة قتل فلماذا استأجرتني لتصويرها؟ |
Anneniz nişanınızı düzenlememe yardım etmek için beni tuttu. | Open Subtitles | أمكِ استأجرتني لأساعد في التخطيط لحفلة خطوبتكِ |
Atar yapmıyorum ama Amy epey bir sinirlendi. Sana acımadan saldırmam için beni tuttu. | Open Subtitles | لست غاضبًا منك، ولكن (آيمي) هي الغاضبة وقد استأجرتني لأوصل ذلك لك |
Bu piç, bir kaç ay önce ona göz kulak olmam için beni tuttu... senden başka Faith'i tanıyan bir ben vardım. | Open Subtitles | هذا اللعين عينني قبل شهر لمراقبتها بإستثناء أن (فايث) تعرفني عن طريقك |
İşini satmam için beni tuttu. | Open Subtitles | لقد عينني لبيع مكان عمله |
beni tuttu ve aniden silahı çenemden çektiğini hissettim ve...... | Open Subtitles | أمسكني و فجأة شعرت أنّ مسدّسه يترك ذقني و... .. ـ |
Ama, o beni tuttu, Rj de... onun kıçına vurmaya başladı, aşırı bir durumdu. | Open Subtitles | لذا هو أمسكني و(اَر جي) فقط إنفجر عليه بدأ بضربه، ضربه باستمرار |
beni tuttu ve yere düştük. | Open Subtitles | و لكنهُ أمسكني و وقعنا أرضاً |
Belicoff onu öldürmem için beni tuttu. Beni tuzağa düşürmek için seni kullandı. | Open Subtitles | (بيليكوف) إستأجرني لقتله إستعملك للإيقاع بي |
Araştırmam için beni tuttu. | Open Subtitles | لقد إستأجرني لأتحقق من الأمر |
Alexander Mandrakis, seni geri götürmem için beni tuttu. | Open Subtitles | إستأجرني (الكساندر ماندراكيس) لإعادتك. |
Bu nedenle beni tuttu. | Open Subtitles | لهذا السببُ هي أستأجرتني |
Yaşlı adam beni tuttu ve "İç, Johnny!" dedi. | Open Subtitles | ابي أمسك بي و قال لي " دخن , يا جون" حسنا . |