"beni ve" - Translation from Turkish to Arabic

    • أنا و
        
    • عني و
        
    • عني وعن
        
    • بي و
        
    • علي وعلى
        
    • أنا وأفضل
        
    • أنا ومنزلي
        
    • يتخلص منى ويلقينى
        
    • قتلي و
        
    • أنا وزوجتي
        
    • تبقيني و
        
    Sevgili Fransiskan mezhebi üyeleri Kutsal Babamız, Papa, beni ve bu hizmetkarları kendi adına konuşması için yetkili kıldı. Open Subtitles أخوتي الأحباء من الطائفة الفرانسيسكانية أبانا المُقدس ، البابا ، خولني أنا و وخدامه المخلصين هؤلاء للتحدث بالنيابة عنه
    Leda Rossington yaşlı çingene Tadzu Lempke'nin beni ve Cary'yi lanetlediğini düşünüyor. Open Subtitles ليدا روزنجتون تظن ان الغجري العجوز تادزو ليمبكي لعنني أنا و كاري
    Bakın, bunu yapıyorum ama beni ve çocuğumu rahat bırakacaksınız. Open Subtitles اسمعي ، سأقوم بهذا و تتركينني أنا و طفلتي بحالنا
    Bak, beni ve işimi savunmana ihtiyacım yok. Open Subtitles أنظر , أنا لا أريد منك أن تدافع عني و عن عملي
    Tamam, merak etmeyin, birkaç hafta içinde Colby ile döneceğim ve beni ve el tutma olayını unutabilirsiniz. Open Subtitles حسناً,لا تقلقي خلال عدة اسابيع ساعود الى كولبي وتستطيعين ان تنسي كل شيء عني وعن يد المساعده
    Ara beni ve her şeyin yolunda olduğunu bileyim, tamam mı? Open Subtitles إتصل بي و أعلمني, أن كل شيء على ما يرام, حسناً؟ سأفعل
    Çünkü denediğimde polislerin beni ve ailemi korumaya hiçbir değer vermediklerini gördüm. Open Subtitles لإنني حاولت هذا ولكن الشرطه تتصرف برعونه لكي تحميني أنا و عائلتي
    Bunu da istila anında beni ve çocuğu silerek gerçekleştirecek. Open Subtitles و ستشفي نفسها بشطبي أنا و الفتى في لحظة الغزو.
    Pierre Paul Michel, beni ve kurbanı saymazsanız bu Calais vagonunda şu anda kaç kişi var? Open Subtitles كم عدد الركاب فى عربة كاليه بإستثنائى أنا و الرجل المقتول ؟
    Alex bunu uçata iken, beni ve seni kurtarırken isbat etti. Open Subtitles أليكس، اثبت ذلك ثلاث مرات على الطائرة، أنا و أنت
    Kurtardığın o kadar insanı düşün babanı, beni ve Lex'i. Open Subtitles فكر في جميع الناس الذين أنقذتهم أنا و أبيك و ليكس
    beni ve ağabeyimi bir kaç bildiri yüzünden suçlu ilan ederek asıl siz hakaret ediyorsunuz oysa ki, biz kelimelerle ikna etmeye çalışmaktan başka bir şey yapmadık. Open Subtitles عندما تعتبرنا أنا و أخي مجرمون بسبب بضعة منشورات رغم أننا لم نرتكب اي شيء أخر عدا الإقناع بالكلمات
    Yani, bunu kendim yapmak zorunda kalırsam, bu beni ve adamlarımı büyük bir riske sokacak; Open Subtitles أعني أنه لو اضطررت لأن أقوم بهذا لوحدي سيضعني ذلك أنا و فريقي كله في مخاطر عظيمة، هل هذا ما تريده؟
    beni ve Tolliver'ı iki kafalı bir canavarmışız gibi kullanıyor. Open Subtitles مما يجعلني أنا و " توليفر " وحش ذو رأسين
    Çünkü aynı bakışları, beni ve annemi terk ettiği günde görmüştüm. Open Subtitles لأنى رأيت نفس تلك النظرة فى عينيه يوم تركنى أنا و أمى
    Ancak beni ve şirketi utandırmayacak kadar birşeyler öğretebilirim. Open Subtitles لكن يمكنني تعليمك ما يكفي لعدم إحراجي أنا و الشركة
    O beyaz kafatasçılar evlerini, ailelerini terk edip beni ve serveti bulmak için bu karlı dağlara geldiler. Open Subtitles لقد تركو بيوتهم و عائلاتهم و قدموا إلى هذا الجبل المثلج يبحثون عني و عن الثروة
    Annem bana hamileyken beni ve annemi terk etti. Open Subtitles تخلى عني وعن والدتي عندما كنت صغيراً جداً
    Gerçekten beni... ve annemi rehin almayı mı planlıyordun? Open Subtitles للاحتفاظ بي و بأمي من اجل الفديه ؟
    Sana bir iş buluyorum ve bana teşekkür edeceğin yerde beni ve arkadaşlarımı suçlamak için başka bir bahane buluyorsun. Open Subtitles جلبت لك عملاً وبدلاً من شكري تجدي عذر آخر لتحكمي علي وعلى صديقاتي
    Koro çalışmasından sonra beni ve arkadaşımı okuldan eve bırakırdı. Open Subtitles في أيّام الأربعاء بعد فرقه الغناء الجماعى كان يوصلنى أنا وأفضل صديقاتى من المدرسه للمنزل
    Kocanın adına kan dökmesi karşılığında beni ve hanemi ona verecek. Open Subtitles أنا ومنزلي مقابل الدماء التي أراقها باسم زوجكِ
    beni ve hanımını göle attı mı sıradaki sensin. Open Subtitles .... عندما يتخلص منى ويلقينى فى البحيره ستكون انت القادم...
    Ertesi gün kalktığımda her yere bombalar atılıyordu ve insanlar beni ve ailemi öldürmeye çalışıyordu. TED في اليوم التالي، استيقطت، كانت القنابل تسقط في كل مكان، البعض كانوا يحاولون قتلي و عائلتي.
    geçen gece, kızımız beni ve eşimi uyandırdı. Penceresinin dışında birini gördüğünü söyledi. Open Subtitles أيقظتني ابنتي أنا وزوجتي البارحة قالت إنها رأت شخصاً خارج نافذتها
    beni ve kızımı uyutmaz. Open Subtitles . إنها تبقيني و ابنتي مستيقظتين

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more